"Sevgilin mi, sevgili dedi değil mi?"
Jimin gülümsedi.
"Anlamakta zorluk mu çekiyorsun? Gerçi, haklısın. Beyin az olunca sinyaller yavaş çekiyordur."
Taehyung kendine engel olamayarak kıkırdadı. Jimin'in onu kıskanması Taehyung'un hoşuna gidiyordu. Üstelik şimdi konuştuğu kelimeler çok ama çok farklıydı. Jimin günden güne daha da büyüyordu. Eh tabii, bu işte Jungkook ve Hoseok'un parmağı da yok değildi.
"Biliyor musunuz? İkiniz de iğrençsiniz."
"O gün kafandan aşağı döktüğüm suyun içine tükürmüştüm. Bence bu daha iğrenç."
"Ne?! Ben şampuanıma ne kadar para veriyorum biliyor musunuz siz?! Kremlerim duş jellerim saç bakım eşyalarımın hepsi senden pahalı! Şimdi yirmi kez saçlarımı yıkamam gerekiyor!"
Jimin Taehyung'un kucağından inerken keyifle gülümsedi.
"Ne kadar yıkasan da iğrenç bir insan olduğun değişmeyecek. Bunu biliyorsun, değil mi Minhee? Saçlarını değil, kişiliğini temizlemelisin. Böylelikle insanların sevgilisinden uzak durur, başka insanlarla tanışırsın. Kendin gibi birileri ile."
Jimin derin bir nefes aldı. Minhee'ye hakkını vermek hoşuna gitmişti.
"Ama üzgünüm. Taehyung benim."
Minhee sinirli bir şekilde salondan çıkarken Jimin arkasından seslendi.
"Ayrıca, çok merak ediyorum, o makyajı olmayan yüzüne nasıl yapabildin? Çünkü kovulduğun yere hiçbir şey olmamış gibi geri gelmen için ağır yüzsüz olman gerekir."
Minhee burnundan soludukça Jimin ve Hoseok keyifleniyordu.
"Bitti mi yer cücesi?"
Jimin gülümsedi.
"Bitti. Gidebilirsin."
Minhee sinirle kapıyı çekip evden çıktığında Taehyung Hoseok ve Jimin keyifle kahkaha attı.
"Jimin bunları senden hiç ama hiç beklemezdim. Kıza neler yaptın böyle."
Jimin Hoseok'un dediklerine omuz silkti.
"Bana ne, sevgilimden uzak dursaydı."
Ardından Jimin Taehyung'a döndü ve ona gözlerini kısarak baktı.
"Etrafında kız olmasını istemiyorum Taehyung-ah. Bu beni sinir ediyor."
Taehyung gülümseyerek Jimin'in saçlarını okşadı.
"Sen ne dersen o bebeğim."
Jimin gülümseyerek Taehyung'un boynuna atladı.
"O zaman lunaparka gidelim!"
Hoseok yapmacık olduğu belli bir şekilde öksürdü.
"Ben gideyim diyorum. Sizin de konuşacaklarınız vardır değil mi Taehyung?"
"Şey, evet. Konuşalım tabii."
"Ben kaçtım o zaman. Rahatsız olmayın çıkıyorum zaten."
Taehyung Hoseok'u onayladı ve Hoseok evden çıktı.
"Ne konuşacağız Taehyung."
Taehyung kucağındaki minik beden ile beraber merdivenlerden çıktı ve onu odasına, daha doğrusu odalarına götürdü. Jimin'i yavaşca yatağa bıraktı ve kendisi de yanına uzandı.
"Yaşın daha küçük olduğundan, belki çok geç farkında olacaksın. Belki hala hislerinden emin değilsi-"
"Aşık olduğumu biliyorum Taehyung. Hislerimden eminim."
Taehyung yanında uzanan küçüğünün saçlarını okşadı.
"Resmen on altı yaşında bir çocukla sevgiliyim. Bu çok tuhaf.."
Jimin gülümsedi.
"Ben de yirmi bir yaşında yetişkin bir adamla sevgiliyim. Ama hiç tuhaf gelmiyor."
"Jimin bak-"
"Bana çocukmuşum gibi davranma tamam mı? Ben içinde olduğumuz durumun farkındayım."
Jimin'in gözleri dolmaya başladığında Taehyung kendini çok ama çok kötü hissetti.
"Sadece neden normal sevgililer gibi yapmıyoruz ki? Yoongi hyung ve Jungkook hyung'a o kadar çok özeniyorum ki. İkisi de çok mutlular. Biz de mutluyuz. Ama sen hiç benim elimi tutmuyorsun. Ben seni öpmezsem sen beni öpmüyorsun. Sadece dudaklarımızı değdiriyoruz. Ben, büyüklerin yaptığı gibi yapmak istiyorum."
Taehyung Jimin'in akmış olan göz yaşlarını sildi.
"Bundan emin misin Jimin? Kaldırabileceğinden emin misin? Çocuk gibi olup anı yaşamak daha güzel değil mi?"
"Seni öpmek daha güzel Taehyung. Kaçma artık. Çünkü daha fazla kovalayamam. Yoruldum. Yoksa beni sırtında taşımak zorunda kalırsın."
Taehyung Jimin'i kendine daha da yaklaştırdı. Yüzleri birbirlerine dönüktü ama, Jimin Taehyung'un gözlerine bakamıyordu. Gözleri mavi değildi ama, deniz kadar güzeldi. Kim Taehyung'un gözleri, Jimin'in içinde boğulmaktan korktuğu bir deniz kadar derindi.
"Jimin."
Jimin gözlerini kapattı ve sevdiği adamın kollarındaki huzura sığındı. Kokusu muydu Jimin'in genzini yakan, yoksa ağlayacak gibi olup ağlayamadığından mıydı?
"Efendim."
"Masalımızı hatırlıyor musun?"
"Prens Taehyung ve kedi çocuk Jimin. Hiç unutmadım ki."
"Masalın sonundaki gibi, gerçekten sonsuza dek mutlu yaşayacak mıyız? Sadece ikimiz."
Jimin gülümsedi ve Taehyung'un dudaklarına masum ve aşk dolu bir öpücük kondurdu.
"Hiçbir masal kötü sonla bitmez sevgilim. Hele ki, bizim masalımızsa."
***
Çok bekletmeyeyim hemen bölüm atayım da size sürpriz olsun istedim. Sizi seviyorum ve geçen bölüm yazdığınız tüm yorumlar beni çok mutlu etti. Daha istekle ve tutkuyla yazacağım. Sizin gibi okurlara sahip olduğum için çok şanslıyım. Sizi seviyorum 🌼🌼🌼