~Kayıp Kedi~

8.1K 788 433
                                    

"Jimin, çıldıracağım. Nereye gittin?"

Taehyung bir yandan içinden küfür ederken diğer yandan da sokaklarda harıl harıl Jimin'i arıyordu.

"Lanet olsun! Keşke elimi bırakmasaydı. Tanrım, bana yardım et. Onu bulmama yardım et."

Taehyung deli gibi bir oraya bir buraya koşuyor ve duyacağını umarak Jimin'e sesleniyordu. Esmer genç adeta çıldırmış gibiydi.. Hiçbir iz, hiçbir ses seda yoktu, gözleri kan çanağına dönmüş, saçları çekiştirip yolduğundan karışmış ve dudakları ise kuruyup çatlamıştı. Ter damlaları alnından başlayıp burnunun ucuna kadar süzülüyor, oradan da yer ile buluşuyordu. Bitkin bir halde olmasına rağmen bir dakika bile dinlenmemiş, Jimin'i aramıştı. Başarılı olduğu ise pek söylenemezdi..

"Tanrım. Yalvarıyorum. Ben... Ben onu kaybedemem. Hayatıma bir anda girip beni kendine bağladıktan sonra kaybolmasına izin veremem.. Nolur yardım et.."

Taehyung çalan telefonunun sesi ile olduğu yerde durdu. Arayan kişi belli ki bir telefon kulübesinden arıyordu. Jimin'in kaybolduğunu Jungkook ile Hoseok'a da haber vermişti ve bir umut belki onu bulmuşlardır diye sevinerek telefonu açtı.

"Alo? Jungkook?"

"Merhaba Taehyung."

"Hoseok sen misin?"

Karşı taraftan bir kahkaha sesi yükseldiğinde Taehyung elinde tuttuğu telefonu avucunda sıkmaya başladı.

"Hayır. Jungkook veya Hoseok değilim. Seninle bir oyun oynayacağız Taehyung."

"Kimsin? Ve ne oyunundan bahsediyorsun? Ayrıca beni nereden tanıyorsun?"

"Kim olduğumun önemi yok. Oyunumuzun ismi, kedi bulmaca."

"Ne saçmalıyorsun lan sen?"

Taehyung'un konuştuğu kişi sürekli kahkaha atıyor ve esmer gencin sinirlerini bozuyordu.

"Kısacası, Jimin elimizde. Ve bırakmaya hiç niyetimiz yok."

Taehyung'un gözleri adeta yuvalarından fırlayacak gibiydi. Telefon ellerinin arasından kayıp gidecek, olduğu yere yığılıp kalacaktı..

"Gebertirim lan sizi! Kimsin lan sen kimsin lan çıksana karşıma! Bırak lan benim-"

"Senin? Jimin senin neyin Taehyung? O senin hiçbir şeyin değil, öyle değil mi? Ve, oyunumuz için sana ip uçları vereceğim. Her ip ucunda bir adım daha yaklaşacaksın 'aşık olduğun çocuğa.' "

"Ona aşık falan değilim saçmalıyorsun! Kılına zarar gelse yakarım lan seni. Duydun mu beni?!"

"Kim olduğumu bilsen bu şekilde konuşmaya cürret bile edemezdin Taehyung. Her neyse. İlk ip ucunu bir saat sonra vereceğim. Ayrıca aşık olduğunu inkar etme çabaların gözümü yaşattı."

Taehyung sakin olmaya çalışarak derin bir nefes alıp seslice geri verdi.

"Jimin ile konuşmak istiyorum."

"Buna şu an izin veremem. Fakat merak etmemen gerektiğini söyleyebilirim. Sessiz bir şekilde elindeki yumakla oynuyor. Ve hiç konuşmadı."

"Bak. Kim olduğunu bilmiyorum ama, güvende olduğunu bilmem gerek. Lütfen. Sadece bir merhaba desin."

"Yanımda değil lanet olası anlamıyor musun?! Daha sonra konuşursun."

Aniden telefon kapandığında Taehyung havaya bir tekme savurup saç tutamlarını çekiştirmeye başladı.

"Kimsiniz ulan siz! Ne istiyorsunuz lan?!"

Taehyung yolun ortasına çöküp bağırmaya başladığında Hoseok ve Jungkook oradan geçiyorlardı ve Taehyung'u görüp kendine zarar vermesine engel oldular.

CatBoy//VMinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin