Genç adam dolu gözlerini sildi ve gülümseyerek sevdiği kadının mezarının yanına oturdu.
"Balım, ben geldim. Sevgilin geldi."
Genç, ellerini sanki sevdiği kadının ipek saçlarında dolaştırıyormuş gibi mezar taşında dolaştırdı.
"Seni çok özledim."
Daha yeni sildiği gözleri, yeniden dolmuştu ve her defasında bıkmadan akan göz yaşlarını siliyordu.. Elindeki bir demet papatyayı sevdiği kadının toprağının üzerine koydu.
"Sana en sevdiğin çiçeği getirdim. Papatya, sen çok severdin."
Ardından sevdiği kadının üzerinde örtü görevi gören toprağı okşadı..
"Papatyalar kadar narindin balım. Papatya kadar özel, papatya kadar güzeldin.."
Genç adam dudaklarını sevdiğinin mezar taşına bastırdı. Sanki alnını öpüyormuş gibi hayal ediyor, her toprak kokusu burnuna çarptığında canının yandığını hissediyordu.
"Hayallerimiz vardı, yarım kaldı gidince.. Tamamlayamadım sensiz o hayalleri.. Olmadı.."
Genç adam burnunu çektikten sonra konuşmasına devam etti.
"Tek dileğim, korkmaman.. Karanlıktan korkarsın sen bensiz. Korkma orada, olur mu?"
Genç adam son kez sevdiği kadının mezar taşını öptü ve yavaşca oturduğu yerden kalktı.
"Yine geleceğim sevgilim. Yine geleceğim."
***
Jimin büyüğünün kucağına oturdu ve minik elleri ile tam kavrayamadığı büyüğünün ellerini tuttu. Elleri Taehyung'un ellerinin içinde adeta kayboluyordu.
"Hyung, bugün senin ilk iş günün olacak değil mi?"
Taehyung gülümsedi ve kucağında oturan minik bedenin saçlarını okşadı.
"Evet bebeğim. Artık markette çalışmak yok. Projem sayesinde mimar olabileceğim."
"Hyung, mimarlar ne yaparlar?"
Taehyung düşündü. Jimin çok meraklı bir çocuktu ve sürekli sorular soruyordu. Bazen öyle sorular soruyordu ki, Taehyung cevap veremiyordu.
"Mimarlar, çizim yaparlar. Ev, binalar ve bir çok yeri inşa edebilmek için kağıtlar üzerine bina planları çizerler. "
Jimin gülümsedi ve sevinçle ellerini çırptı.
"Hyung bana da oyuncaklı ev çizer misin. Bir sürü oyuncağı olan kaydıraklı ev istiyorum."
Taehyung Jimin'in gülümsemesine karşılık verdi.
"Olur. Senin için kaydıraklı ev çizerim."
Jimin utanarak tebessüm etti ve Taehyung'un yanağına masum bir öpücük kondurdu. Yanakları domates gibi kızarmıştı.
"T-teşekkür ederim hyung."
Taehyung gülümsedi ve Jimin'in yaralanmış olan dizini okşadı.
"Pisi pisi ne yapıyormuş bakalım?"
Jimin utanarak gülümsedi.