"Bir varmış, bir yokmuş. Bir zamanlar uzak ülkelerin birinde yakışıklı mı yakışıklı bir prens yaşarmış. İsmi de Taehyung'muş."
"Yaa! Niye sen prens oluyorsun?"
"Masal uydur dedin uyduruyorum işte. Yorum yapma da dinle."
Jimin gülümsedi ve uzandığı yatakta Taehyung'a biraz daha sokulup kafasını Taehyung'un karnına yasladı.
"Devam et hyung."
Taehyung gülümsedi ve Jimin'in saçlarını okşarken bir yandan da masalına devam etti.
"Bu prens bir gün sarayın çevrelerinde beyaz atı ile gezerken bir grup at hırsızına rastlamış."
Jimin merak içerisinde masalı dinliyor ve sorular sormaktan kendini alamıyordu.
"Sonra ne olmuş?"
"Sonra at hırsızları prensi fark etmiş ve prensin yolunu kesmişler. At hırsızlarının elinde küçük bir kafes, ve kafesin içinde küçük beyaz bir kedi varmış. Kedi öyle masum, öyle savunmasız gözüküyormuş ki prens kedinin at hırsızlarının elinde olduğu için ağladığını düşünmüş. Kediyi sarayına götürüp beslemek istemiş."
"Hırsızlar ne yapmışlar?"
"Hırsızlar prensin önünü kesip atını onlara vermesini ve üzerine de tam bir kese dolusu altın vermesini, yoksa prensi öldüreceklerini söylemişler. Prens ise kediyi ona verirlerse atı bırakacağını ve tam iki kese altın vereceğini söylemiş."
"Peki prens at ve altını vermiş mi?"
"Hayır. Vermemiş. Ama kediyi almayı başarmış."
"Almış mı? Nasıl yani?"
"Prens atından iner inmez kılıcını çekmiş ve bütün hırsızların kafasını tek seferde kılıçtan geçirmiş. Böylece hem atını, hem paralarını, hem de bu sevimli kediyi kurtarmış."
"Peki kedi mutlu olmuş mu?"
"Prens kediyi alır almaz kafesinden kurtarmış. Kafesinden çıkan kedi parıltılar içerisinde küçük bir çocuğa dönüşmüş."
"Aslında kedi bir çocuk muymuş?"
"Kedi çocuğun anlattığına göre kötü kalpli bir cadı onu bir kediye çevirip bu kafese koymuş. Ancak kafesi yalnızca yıldız madalyonuna sahip olan kişi açabilirmiş. Bu şekilde büyü bozulur, kedi çocuk eski haline dönermiş."
"Prensin yıldız madalyonu mu varmış?"
Taehyung gülümsedi ve boynundan çocukluğundan beri çıkarmadığı antika madalyonu gösterdi.
"Bak. İşte. Bu madalyonun aynısı."
Jimin şaşkınlıkla gözlerini kocaman açtı ve madalyona yavaşca dokundu.
"Hyung. Sen gerçekten bir prens misin?"
Taehyung odayı dolduracak büyüklükte bir kahkaha attı.
"Hayır tabiki Jimin. Masal bu. Uydurma. Gerçek değil."
"Peki kedi çocuğun adı neymiş?"
Taehyung gülümsedi.
"Jimin. Onun adı Jimin'miş."
Jimin gülümsedi.
"Peki sonra ne olmuş? Kedi Jimin'e dönüşünce prens onu bırakıp gitmiş mi?"
"Hayır. Jimin'i de atına bindirip sarayına götürmüş. İkisi beraber mutlu mesut yaşamışlar."
"Bu anlattığın masalı hatırlıyorum hyung. Sanki bir yerlerden tanıdık gibi."