Bu zamana kadar yanımda olup beni destekleyen, yorum oy ve beğenilerini bir an olsun eksik etmeyen, papatyalarıma.. Okurlarıma ithafen...
"Çok eğlendim Yoongi hyung. Teşekkür ederim. Ayrıca bana doğruları söylediğin için de teşekkür ederim. Hoşik ve Kookie beni kandırdılar. Tıpkı Taehyung gibi. Onları affetmeyeceğim."
Yoongi keyifle gülümsedi.
"Eğlenmene sevindim Jimin. Hadi şimdi arabaya binelim."
Jimin gülümseyerek Yoongi'yi onayladı ve yavaşca arabaya bindi. Çarpışan arabalardan dönme dolaba kadar tüm oyuncaklara teker teker binmişti ve gerçekten çok yorgun hissediyordu. Eve gidip derin bir uyku çekmesi harika olacaktı. Tabii, Taehyung olmadan uyuyabilirse..
Yokluğuna alışamamıştı. Onu sevmeyişine alışamamıştı.. Ona alıştığı kadar, hiçbir şeye alışamamıştı...
Düşüncelerini Yoongi'nin ona seslenmesi ile bir kenara bıraktı.
"Hey, Jimin! Seninle bir oyun oynayalım mı? Ne dersin?"
Jimin gülümsedi ve sevinçle ellerini çırptı.
"Evet evet evet evet! Oyun oynamaya bayılıyorum."
"Biliyorum. Çok ama çok eğlenceli bir oyun oynayacağız. Hazır mısın?"
Jimin kafasını sallayarak büyüğünü onayladı.
"Bu oyun için ellerini bağlamam ve gözlerini kapatmam gerekiyor. Ayrıca beni dinlemen gerekiyor anlaştık mı?"
Jimin Yoongi'yi onaylayan mırıldanmalar çıkardı.
Yoongi torpido kısmından bir ip ve bir kumaş parçası aldı. Önce gözlerini, ardından da ellerini sıkıca bağladı.
"Oynayacağımız oyunun adı ne hyung?"
"Kedicik vurmaca."
"Peki nasıl oynanıyor?"
"Kediciği vurursan, kazanıyorsun."
Jimin heyecanla oturduğu yerde kıpırdamaya başladı.
"Öyleyse ben kazanmak istiyorum."
Yoongi gülümsedi.
"Üzgünüm Jimin. Fakat bu oyunun kazananı çoktan belli."
Yoongi arabayı çalıştırdığında Jimin daha da heyecanlandı.
"Nereye gidiyoruz hyung?"
Yoongi Jimin'in sorularını cevapsız bırakıp arabayı sürmeye devam etti. Beş veya on dakikalık bir yol kat ettikten sonra aniden fren yaparak arabayı durdurdu.
"Neden durduk hyung? Oyunu burada mı oynayacağız?"
"Hayır! Oyun bitti Jimin! Burası yolun sonu."
"N-ne noluyor hyung anlamıyorum."
Yoongi torpidosunda sakladığı içi dolu tabancayı çıkardı ve bağırmaya başladı.
"Aylardır senin yüzünden neler çekiyorum biliyor musun?! Nefret ediyorum senden!"
Jimin alnına değen soğuk tabanca ile ürktü ve göz yaşları gözündeki kumaşı ıslatmaya başladı.
"Yo-yoongi hyung ne diyorsun. Korkuyorum. Bu oyunu oynamayalım ben bunu sevmedim."
Yoongi histerik bir kahkaha attı ve tabancayı Jimin'in alnına daha çok bastırdı.
"Hala oyun diyorsun. Söylesene neden bu kadar aptalsın? Aylarca Jungkook'u seviyormuş gibi rol yaptım. Sırf Taehyung'a yakınlaşmak için. Ona aşıktım anlıyor musun?! Elime geçirmeme çok az kalmıştı ama sen lanet olası tüm hayatımı yerle bir ettin! Rol yapmaktan yoruldum anlıyor musun?! Senden nefret ediyorum. Cehennemin dibine git!"
