Her 3 günde bir anca yb atarım hemen yb yb diye tutturmazsanız happy olurum oy vermeyi unutmayın tşk♡
"Yoongi, biliyor musun, Taehyung Jimin'e olan hislerini kabullendi."
Jungkook ve Hoseok'un yüzünde güller açarken, Yoongi dalgın gözüküyordu.
"Sorun ne sevgilim?"
Yoongi derin bir nefes aldı.
"Şey. Bakın. Taehyung'un Jimin'e karşı bir şeyler hissetmesi çok güzel. Eminim çok heyecanlı ve mutlu hissediyordur. Ama.."
Jungkook ve Hoseok birbirlerine baktılar.
"Ama?"
"Ama, bakın bu doğru bir şey değil. Ya farkında mısınız bilmiyorum ama Jimin daha küçük bir çocuk, Taehyung da tam tersine, olgun bir yetişkin."
"Tamam da dostum, ben burada bir engel göremiyorum. En fazla beş yaş var aralarında."
Yoongi şakaklarını ovdu.
"Hoseok, Jimin'i tanımıyormuş gibi konuşma. O hala çok masum ve çoğu şeyin farkında değil. Aşık olmak ne demek diye sordu. Jimin Taehyung'u abisi olarak görüyor. Düşünsenize. Bu çok yanlış. Üzgünüm ama Taehyung'un Jimin'e olan hislerine engel olmalısınız. Bu ikisinin de yararına olur."
Jungkook oturduğu kaldırımdan aniden kalktı.
"Bilmediğin şeyler var. Bence Jimin de ondan hoşlanıyor ama fark etmiyor. Çünkü bilmiyor."
Hoseok da Jungkook gibi oturduğu yerden kalktı.
"Jungkook'a katılıyorum. Ve, bunu sana kanıtlayacağız Yoongi. Jimin'in de Taehyung'a aşık olduğunu kanıtlayacağız."
Yoongi histerik bir şekilde gülümsedi.
"Aşkın ne demek olduğunu bilmeyen bir çocuğa sen aşıksın mı diyeceksiniz? Bakın bu çılgınlık tamam mı? Delilik bu. Ne yapmaya çalışıyorsunuz bilmiyorum ama bundan bir an önce vazgeçseniz iyi olur. Ve Taehyung da vazgeçmeli."
Jungkook gülümsedi ve Hoseok'u kolundan çekiştirerek Taehyung'un evinin yolunu tuttu.
"Körsün Yoongi. Aralarında oluşan kuvvetli bağı göremeyecek kadar körsün."
***
"Kim size Jimin'i hemen bırakın dedi lan!"
"A-ama patron Jongin'in belgelerini aldık ve bu gün işimizi halledeceğiz neden burada tutalım ki?"
Orta yaşlı adam sinirden köpürüyordu ve masanın üzerindeki kalemliği sertçe yere fırlattı.
"Aptal herifler! Benden emir gelmeden nasıl bırakırsınız?! Canınıza kastınız mı var ulan sizin?! O çocuk buraya yine gelecek. Duydunuz mu beni. Ne yapın ne edin, o çocuğu bulun getirin bana. Yoksa hiç birinizi yaşatmam. Duydunuz mu lan?!"
İki genç adam aynı anda karşıdaki adamı onayladılar ve gelen komut ile odadan çıktılar. Jimin'i zar zor bulmuşlardı ve bu sefer onu bulmaları bu kadar kolay olmayacaktı. İki takım elbiseli genç kendi aralarında konuşmaya başladı.
"Biliyor musun, emir büyük yerden olmasa Jimin'i asla tekrar kaçırmaya kalkmazdım."
"Ben de öyle. Abisine kavuştuğunda dünyanın en mutlu insanı oydu sanki."
Genç ve beyaz tenli adam gülümsedi.
"Bence, abisi olarak görmüyor, telefon konuşmalarında da dediğim gibi, Taehyung Jimin'e aşık. Ve sanırım Jimin de ona.."