~Kavuşma~

7.5K 772 290
                                    

Bölüm azıcık geç geldi üzgünüm~ iyi okumalar♡

"Ne yapmam gerekiyor?"

"Karşında duran çöp konteynırını görüyorsun, değil mi Taehyung?"

"Evet."

"Belgeleri onun yanına bırak ve git. Hemen."

Telefon kapandığında Taehyung gergin hissediyordu ve derin bir nefes alıp konteynıra doğru ağır adımlarla yürüdü.

Kim Jongin isimli, kim olduğunu bilmediği bu adamın belgelerini konteynırın yanına koydu ve gitmek için hazırlandığında duyduğu ses gitmesine engel olmuştu.

"H-hyung."

Taehyung duyduğu ses ile arkasını döndüğünde Jimin'in dolu gözleri ile karşılaşmayı beklemiyordu.. Koşarak Jimin'e sarıldı ve göz yaşlarının Jimin'in boynuna akmasına izin verdi. Jimin ağlayan hyung'unun sarılmasına karşılık verdi ve tombul parmaklarını saç tellerinde şefkatle gezdirdi..

"Ağlama hyung. İyiyim."

"Jimin, seni çok özledim."

"Ben de hyung, ben de çok özledim."

Taehyung Jimin'i kucağına aldı ve Jimin düşmemek için bacaklarını Taehyung'un beline doladı..

"Seni evimize götüreceğim."

Jimin gülümsedi ve dudaklarını Taehyung'un boynuna bastırarak boynunu öptü..

"O adamlar, senin bana aşık olduğunu söyledi hyung. Ama ben anlamadım, bana aşık mısın?"

Taehyung gülümsedi.

"Onlar saçmalamışlar. Endişelenme. Öyle bir şey yok."

Jimin gözlerini kapattı ve burnunu Taehyung'un boynuna gömerek kokusunu içine çekti, bu kokunun ciğerlerini doldurmasını öyle çok seviyordu ki...

"Yine de, bana aşık olmanı isterdim hyung."

"Duyamadım ne dedin?"

Jimin bir anlık söylediği bu cümleden dolayı şaşırmıştı.. Ne demişti o öyle..

"Ş-şarkı söyler misin diye sormuştum."

"Şarkı mı?"

Jimin Taehyung'u onaylayan mırıldanmalar çıkardı.

"Eve gidince söylesem olur mu?"

"Olur hyung."

Taehyung gülümsedi. Öyle özlemişti ki Jimin'i.. Korkuyordu, çünkü, adamlar Jimin'i her an yeniden ondan alabilirdi.. Sadece o belgeler için Jimin'i kaçırmış olamazlardı. Bu işin içinde kesinlikle başka bir iş vardı..

O sırada Yoongi, Jungkook ve Hoseok Taehyung'un peşinden gelmiş ve onu hiçbir zaman yalnız bırakmamışlardı. Taehyung Yoongi'nin arabasını görünce gülümsedi.. Gerçek dostlara sahip olmak onu çok ama çok mutlu ediyordu. Yoongi Taehyung'a yaklaştığında arabayı durdurdu ve arabaya binmelerini bekledi. Taehyung Jimin'i kucağından indirdi ve beraber arabaya bindiler.

"Kediciği bulmuşsun."

"Evet Yoongi. Beklemiyordum onu görmeyi, ama karşımda buldum bir anda.."

"Hoseok hyung!!"

"Jimiin!"

Hoseok ve Jimin birbirlerini gördüklerinde çok ama çok mutlu olmuşlardı.

"Hoşik, kucak."

Jimin her zaman yaptığı gibi ellerini Hoseok'a uzattı ve onu kucağına almasını bekledi. Hoseok gülümsedi ve Jimin'i kucağına almak için ona uzandığında Taehyung, Jimin'in kollarını tuttu.

"Arabada yer var. Kucak kucağa oturmanıza gerek yok."

"Ama hyung Hoşik çok güzel kucağına alıyor."

"İyi o zaman git onun kucağında otur."

Taehyung şu an ne yaptığını ve neden yaptığını bilmiyordu ama, kötü hissediyordu. Jimin neden sürekli Hoseok'un kucağında olmak istiyordu..

Jimin Taehyung'a dil çıkardı ve gülümseyerek Hoseok'un kucağına oturdu. Taehyung'un sinirleri bozulsa bile, şu an umursamak istemiyordu. Jimin'e yeni kavuşmuştu.. Hoseok'un kucağına oturmak istiyorsa orada oturmalıydı. Onu üzmek istemiyordu..

Yoongi dikiz aynasından Taehyung'a baktı ve gülümsedi. Taehyung her ne kadar inkar etse de, Jimin'e bir şeyler hissettiğini çok belli ediyordu ve bunun farkında olmayan tek kişi Taehyung'tu. Belki de, farkındaydı ama, farkında değilmiş gibi davranıyordu..

Arabadaki herkes sessizliğini korurken bu sessizliği bozanlar Hoseok ve Jimin olmuştu.

"Sana zarar verdiler mi? Ne yaptın orda?"

Jimin gülümsedi ve kesilmiş elini gösterdi.

"İşte Hoşik, elimi cam kesti bak."

Hoseok ve Taehyung aynı anda Jimin'in eline baktılar. Taehyung adeta deliye dönmüştü.

"Bunu sana onlar mı yaptı?!"

"Hayır. O adam benim burama vurdu. Ben de kırık bardağın üzerine düşünce elime battı."

Jimin yanağını göstererek adamın nasıl vurduğunu anlatmaya çalışırken Taehyung içten içe kendini yiyordu. Hala bu adamların kim olduğu hakkında bir fikri yoktu ve bulursa onları ölmekten beter edecekti. Sinirden neredeyse titriyordu ve kendine engel olamıyordu.

"Nasıl vururlar Jimin'e?! Kafayı yiyeceğim."

Yoongi Taehyung'u sakinleştirmeye çalışıyordu, ama şu an bu biraz imkansızdı..

"Sakin ol. Olan olmuş. Yapabilecek bir şeyimiz yok."

Jimin gülümsedi ve kesilmiş olan elini Taehyung'a uzattı.

"Canım acımıyor hyung. Ama hemen iyileşmesi için elimi öpmelisin. Öpersen geçer."

Taehyung burukca gülümsedi ve Jimin'in avuç içini, sonra da parmak uçlarını öptü..

"Geçti mi bebeğim?"

Jimin gülümsedi ve onaylarcasına kafasını yukarı aşağı salladı.

Hoseok gülümsedi ve Taehyung'un kulağına fısıldadı.

"İnkar etme. Bas baya aşıksın işte."

Taehyung gülümsedi ve Jimin'e baktı. Çok güzeldi.. Gözleri, dudakları, çene yapısı, saçları,kalbi..

Taehyung, her an onunla olmak istiyordu. Onunla oyun oynamak, yemek yemek, şarkı söylemek, ona sarılmak istiyordu.. Onu yaşamak istiyordu her hücresinde, aldığı her nefeste kokusunu çekmek istiyordu içine, onu öpmek istediği de oluyordu bazen..

Yanlış düşünüyordu, kalbi yanlış kişi için hızlanıyordu. Peki ya, neden o zaman en doğru kişiymiş gibi hissettiriyordu? Bu duyguya aşk mı deniyordu? Peki içindeki bu hisleri nasıl yok edebilirdi?.. Taehyung, kafasını arabanın camına yasladı ve eve gidene kadar kafasındaki soru işaretlerini düşündü...

***

Daha fazla uzatmayayım dedim anam. Taehyung aşıksın yeter uzatma aq çocu

CatBoy//VMinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin