Yb geç geldi.. Özür dilerim. Kendimi biraz iyi hissetmiyordum. Açıkcası ne yazdığımı bile bilmiyorum. Kötü bir bölüm olmuş olabilir kusura bakmayın lütfen. İyi okumalar~
"Hoseok dur koltukta zıplama"
"Hayır Jin o cipsi dökme!"
"Jimin dur düşeceksin!"
"Yoongi elini Jungkook'un bacağından çek."
"Yeter lan!!"
Taehyung'un masanın üzerine çıkıp bağırmasıyla salondaki herkes ona bakmıştı.
Jimin hyung'unun bu davranışından dolayı korkmuş, Hoseok'un kucağına gitmek istemişti. Her nasılsa artık Hoseok onu korkutmuyordu.
"Ne bağırıyorsun lan şurda eğleniyoruz."
Taehyung derin nefes alıp masadan indi ve hala bangır bangır çalan müziği kapattı.
"Yeterince eğlendiniz Yoongi. Başından beri kabul etmemeliydim bu parti işini!"
Jimin kendisini suçlamıştı. Sonuçta bu partiyi o da çok istemişti ama, büyüğünün böyle tepki vereceğini bilmiyordu.. Jimin gerçekten çok üzülmüştü.. Kafasını Hoseok'un boynuna yasladı ve yüzünü gizledi..
Hoseok Jimin'e son kez baktı ve Jimin'i kucağından indirdi. Jungkook'un kolunu dürtükledi, burada daha fazla duramazdı. Kırılmıştı..
"İstenmediğimiz yerde durmayız. Yürüyün."
Jungkook, Yoongi, Jin ve Namjoon Hoseok'u onayladı ve beraber kapıya doğru yürüdüler.
Jimin ve Taehyung kapı kapandıktan sonra birbirlerine baktılar. Jimin kafasını yere eğdi ve Taehyung'a daha çok yaklaştı.
"Kalbimi dinle hyung."
Taehyung şaşırmıştı. Jimin ne yapmak istiyordu, bir anlam verememişti. Jimin'e yaklaştı ve onun kalbini dinledi.
"Nasıl atıyor hyung?"
Taehyung gülümsedi.
"Hızlı."
Jimin dolu gözleriyle Taehyung'un gülümsemesine karşılık verdi.
"Hayır, kırgın."
Jimin'in göz yaşları gözlerinden süzülüp yanaklarına doğru ıslak bir yol izlerken Taehyung ona sarıldı.
"B-ben özür dilerim Jimin.. Seni kırmak istememiştim."
"Sorun değil hyung."
Taehyung Jimin'e sarılmayı bırakıp kolundaki saate baktı.
"Jimin saat çok geç olmuş. Senin uykun gelmedi mi?"
Jimin yere baktı ve parmaklarıyla oynadı.
"Şey, hyung. Benim uykum yok. Senin de yoksa beraber güneşin doğuşunu izleyelim mi?"
Taehyung düşündü. Normalde izin vermezdi, çünkü Jimin'in uykusuz kalmasını istemiyordu. Ama onu kırmak, isteyeceği son şey bile değildi. Ki, onu biraz önce zaten kırmıştı. Gülümsedi ve Jimin'in saçlarını okşadı.
"Tamam. İzin veriyorum. Ama yalnızca bir günlük. Sonra yine her zamanki uyuduğun saatlerde uyuyacaksın. Anlaştık mı?"
Jimin gülümsedi ve zıplamaya başladı.
"Seni seviyorum hyung! Seni çok çok seviyorum!"
Taehyung Jimin'in bu sevimli hallerine gülümsedi ve onu kucağına aldı.