Bölüm28

137 17 3
                                    

İki askerin kolunda bilnmezliğe doğru sürüklenmiş ti genç kız. Kendi ayağıyla geldiği bu cehennemde, başına geleceklerden bi haber bekliyordu. Sorulan soruların, söylenen sözlerin hiç birini anlamıyordu.
Ona niye böyle davrandıklarını da bilemedi. Bu askerler müttefik değilmiydi? Görevleri, onları korumak olmalıydı. Zulmetmek değil!
Yardım çığlıkları arasında sürüklenerek götürüldü.
Kapatıldığı odaya giren bir asker konuşmadan önce Yoon Hee nin karnına bir yumruk indirdi.
Zavallı genç kız acıyla iki büklüm olmuştu.
Sonra aynı acımasız asker saçlarını çekip yüzüne doğru iyice yaklaşıp sordu.

"Burada ne arıyordun?"

Nihayet dilini bilen biri ile karşılaşmıştı. Oda sormadan önce dövmeyi tercih etmişti.
Yoon Hee korkarak cevap verdi.

"O Türk askeri buraya getirdim."

Suratına inen yeni yumrukla acıyla inledi.

"O askeri rehin mi aldın?"

"Hayır değil ona sorun. Biz onu kurtardık."

"Biz kim? Başkaları da mı var?"

Yoon Hee karnına bir darbe daha almıştı.

"Ailem"

diye bildi zorla.

"Yalan söylüyorsun. Sen Çinlisin!

"Hayır ben Koreliyim."

"O zaman kuzeylisin."

Yoon başını salladı hayır diye.

"Buralıyım. Köyüm. İki günlük mesafede."
Asker bağırıyordu.

"Yalanci!.. sen bir casusun!"

Suratına  ard arda inen darbeler Yoon u kendinden geçirdi.
Kaybolan bilinci hemen üzerine dökülen bir kova su ile kendine geldi.
Acımasız asker tekrar konuştu.

"Son kez soruyorum! Söz veriyorum itiraf ettiğinde, canını  yakmadan seni hemen öldüreceğim. "

Soruyu sorarken elindeki kablolarla oynuyor ve sinsice gülüyordu.
"Burada ne arıyordun. Seni pis casus."

Yoon bağırarak cevap verdi.

"Size söyledim. Ben casus değilim."

"O yanındaki askeri rehin mi almıştın?"

"Hayır değil. Ben ona yardım ettim. Lütfen ona sorun. Ne olur bırakın gideyim."

"Seninle işimiz daha bitmedi."

"Lütfen yapmayın!.."

Tam bu sırada acımasız adam, Yoon Hee nin gömleğini bir çırpıda parçalayarak, beyaz göğsünü gözler önüne sermişti.

Asker ard arda küfür ederek, şaşkınlıkla oradan uzaklaştı. Kapıdaki bütün askerler içeri bakıp sanki bir şey kazanmış gibi ıslık çalıp, alkışlarla  zafer naraları atıyorlardı. 
Yoon buluzunu toparlarken oracıkta ölmek istedi. Bu başına gelenleri hak edecek hiç birşey yapmamıştı. Tek suçu Deniz e güvenmek ti.

"Deniz nerdesiniz?"
**
Karargahta işin rengi iyice değişmişti.
Bu yabancı cinsiyetini neden ve hangi amaçla saklamak gereği hissetmişti.
Yetkili subay hemen bilgilendirildi. Gizemli yabancının sorgulamasına bir üst makamda devam edilmesine karar verildi.
Yoon Hee apar topar bindirildiği helikopterle Seul e doğru yola çıkarıldı.

CAMDAKİ iZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin