Yazar Notu: Cumartesiyi bekleyemedim :))
!!! Uyarı: +18, bölüm cinsellik ve vahşet içerir.
Bölümü M olarak işaretledim, gerekli miydi pek emin değilim ama kanlı sahneler yazarken içim gıcıklanıyor, belki sizin de öyledir diye baştan uyarmak istedim.
"Lü-lütfen gitme."
Chanyeol kendini minik bir köprünün üstünde buldu. Köprü, küçük bir derenin iki tarafındaki çim zemini birbirine bağlıyordu. Gece çökmüştü ve ay köprünün ortasında duran iki figürün üstünde tüyler ürperten bir edayla parlıyordu. Chanyeol bu iki figürün kime ait olduğunu tahmin etmeye gerek bile duymadı. –Prens Eun ve Hoojun.
Chanyeol, ilk defa prensi gergin ve titrerken görüyordu, Hoojun'un kıyafetinin kumaşına tutunmuştu. Hoojun sanki her an orayı terk etmeye hazır gibi yana dönmüştü ama prensin tutuşu onu durdurdu. Hoojun'un ifadesi okunaksız olsa da prensinki hiçbir şeyi saklamıyordu. Hoojun'a doğru yaklaşırken sürekli alt dudağını ısırıyordu ve gözleri aşağı dönmüştü.
"Lütfen..." Chanyeol prensin tekrar sızlandığını duydu. Prensin çaresizliğini gören Chanyeol'ün kalbi sancıdı.
"Prensim," Hoojun'un sesi gümbürdedi, sakin ve kalın bir sesle konuştu. "Biz- biz bunu yapamayız."
Prens Eun bir adım ona yaklaşarak, feryat etti. "Bunu demek istemedin!"
Hoojun cevap vermedi. Prens haklıymış gibi görünüyordu.
"Ben- ben senin hakkında hissettiklerimi biliyorum v-ve senin de benim hakkımda nasıl hissettiğini biliyorum, Hoojun." Prens kekeleyerek nazikçe konuşuyordu.
Hoojun prense şimdi yüzünü tam olarak dönmüşken onun gözlerinde yoğun duyguların baş verdiğini gördü Chanyeol. Hoojun yavaşça nefesini verdi ve tek dizinin üstüne çömeldi, kafasını kaldırıp masumca prense baktı. "Eun, bunu istemiyorsun."
"İstiyorum!" bağırdı prens ve Hoojun'un kıyafetlerine daha sıkı sarılıp yüzünü muhafızın boynuna soktu. "Ben-ben seni istiyorum."
Chanyeol, Hoojun'un iç çektiğini duydu. "Eun, senden neredeyse on bir yaş büyüğüm."
"Umrumda değil!" Prens inatçıydı, yüzü Hoojun'un boynuna gömülmüşken boğuk çıkan sesi sertçe söylendi. "Bu fark etmez..."
Hoojun tek kolunu prensin beline doladı. Genç olanın dikkatini çekmeye çalışırken hafifçe gülümsüyordu. Eun, kafasını Hoojun'un boynuna sokmuş öylece duruyordu. Hoojun, Prensin kımıldamayacağını anladığında uzanıp Eun'un yüzünü elleri içine aldı, genç asili ona bakması için zorladı. Chanyeol, prensin yüzünün kızarmış olduğunu fark etti.
"Eun, beni dinlemen gerek," Hoojun yumuşak ve kibar bir şekilde konuştu. "Sen bir prenssin, bense senin ailen için sadece bir muhafızım. Benim gibi birini seçemezsin."
Bunun üzerine prensin gözleri yaşlarla dolup sulanmaya başlamıştı. Üzüntüyle kafasını eğdi ve parmaklarını Hoojun'un bileğine sardı.
"Seninle olmak istiyorum," genç prens perişan halde fısıldadı. "N-neden seninle olmama izin vermiyorsun. Ben- ben senin için yetersiz miyim?"
Chanyeol, Hoojun'un sertçe yutkunduğunu ve alnını Prens Eun'unkine dayadığını izledi. Hoojun'un gözleri yavaşça kapandı ve sonra nihayet fısıldadığında o kadar kısık bir sesle konuşmuştu ki Chanyeol duyabilmek için öne doğru uzandı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Saving The 10th Prince (Chanbaek)
FanfictionHer gece, Chanyeol aynı adamın onun kolları arasında can verdiğini görüyordu ve her sabah, Chanyeol gözlerinde yaşlar ve ağzında bilmediği bir isimle uyanıyordu. "Wang Eun" Hatırlayabildiği kadarıyla, Chanyeol Joseon Hanedanlığından Wang Eun adlı ge...