5.Bölüm Part-2

2.6K 328 177
                                    


Chanyeol terleyen avuç içlerini beşinci defa kıyafetine sildi.

Kyungsoo'ya göre Prens Eun'u konutundan alıp kutlamada ona eşlik etmesi gerekiyordu. Buna rağmen on dakikadır hala 10.Prens'in konutunun kapısında dikiliyordu. Dürüst olmak gerekirse Chanyeol ne yapması gerektiğini bilmiyordu. Kapıyı mı tıklatmalıydı? Ya da, Prens Eun dışarı çıkana kadar beklemeli miydi? Chanyeol basitçe içeri girebileceğinden şüpheliydi. Bir sebeple, Eun'un evine tek başına girmek inanılmaz yanlış geliyordu ama ne yapacağını bilemiyordu.

Chanyeol'ün Prensle sadece birkaç dakika için bile olsa yalnız olacağı fikri de ona yardımcı olmuyordu. Chanyeol ne söyleyeceğini bilemiyordu. Eun'u rüyalarında çok uzun süre görmüştü şimdiyse gerçekten yanında prensle birlikte yürüyecekti. Eun'la konuşabilirdi bile. Kendine güvenli ve emin olmak istedi fakat bunların hiçbiri değilmiş gibi hissediyordu. Hayatı boyunca hiç bu kadar endişeli hissetmemişti.

Bir anda, önündeki kapı kaydırılarak açıldı ve irkilen Chanyeol'ü düşüncelerinden çekip aldı. Hizmetli genç bir kadın kapıdan çıktı fakat Chanyeol'ü gördüğünde olduğu yere çakıldı. Elinde tuttuğu kavanoz az daha yere düşüyordu.

"Aegis!" şaşırarak bağırdı. Kafasını eğik tutarak gergin, endişeli bir şekilde birkaç kez eğilip selam verdi. "Beni bağışla. B-ben beklediğini bilmiyordum. E-eğer bilseydim, b-ben..."

Chanyeol kafasını utangaçça şaşkınlıkla kaşıdı ve "Bir problem yok." diye mırıldandı.

"P-problem, Aegis?" Chanyeol'ün sözlerine karşı kız şaşırdı ve endişeyle kekeledi.

Chanyeol neredeyse kendi yüzüne bir tokat yapıştıracaktı, 21.yüzyıldaymış gibi konuşmayı bırakması gerektiğini unutmuştu.

"Yani... Sorun değil?" Chanyeol denedi. Konuştuğu dil hala garip kalıyordu ama sade bir şekilde devam etti. "Eun- yani prens hazır mı?"

Kız hızla başıyla onayladı. "Evet, Aegis. Bir dakika. Geldiğini ona haber vereceğim."

Hizmetli kız elindeki kavanozu yere koyup konutun içine girerek kayboldu. Tahta zeminde adımlarının sesi yavaşça duyuluyordu. Kısıkça, Chanyeol içerdeki seslerin mırıltılarını duydu, çoğu kadın ama biri açıkça erkek sesiydi. Bir anlığına bir sessizlik oldu ve Chanyeol olduğu yerde kaygıyla duruşunu değiştirdi. Ellerini yine kıyafetine sildi. Tanrım, tekrar bir ergen gibi hissediyordu.

Ani ayak sesleri Chanyeol'ün başını hemen yerden kaldırmasına neden oldu. Bir küme insan konutun dışına çıkıyordu. Kümenin en ortasında prens duruyordu ve kadın hizmetlilerle çevrelenmişti. Hizmetliler konutun girişine gelince durup geri çekildi ve sadece prens dışarıya doğru yürüdü. Chanyeol yutkundu. 

Prens Eun kıyafetini değiştirmişti. Şimdi, paçaları krem rengi çiçeklerle süslenmiş açık yeşil bir hanbok giyiyordu. Koyu renk saçları topuz yapılmış ve altından bir tokayla tutturulmuştu. Alnına koyu yeşil bir bant dolanmış ve arkadan toplanmıştı. Prensin gözlerinin yine sürmeyle çekilmiş olduğunu görünce Chanyeol'ün gözleri şaşkınlıkla açıldı. Koyu makyaj göz kapaklarına doğru yayılmıştı ve ihtiraslı bir görünüm yaratmıştı. Chanyeol'e göre bu Eun'un gözlerini öne çıkarmış ve daha büyük göstermişti. Prens Eun'u açıkça daha feminen gösteriyordu. Yeni öğrendiği bilgileri hatırladığında Chanyeol başkaları adına utandı. Prensin gözlerindeki makyajı silip atmak ve ona böyle görünmek zorunda olmadığını söylemek istiyordu. Bir kadın gibi görünmesine gerek yoktu. Ne yazık ki Chanyeol istediklerini yapamadı... Bu çağda, o basit bir korumayken Eun bir prensti. Eun seçilmiş olandı.

Prensin gözleri ilgisizce onun gözleriyle buluştu. Eun ellerini bedeninde kavuşturup hafifçe ona eğildi.

"Aegis." Doğrulurken tekdüze bir sesle konuştu. "Seni bekletme niyetinde değildim. Lütfen beni bağışla."

Saving The 10th Prince (Chanbaek)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin