Saving The 10th Prince (Chanbaek)

15.Bölüm Part-3

Not: 5 günde 3.yükleme👀

Chanyeol tahta zemine sertçe vuran yumruk sesinin karşısında yerinden sıçradı.

"Hepiniz beni utandırdınız."

Chanyeol sertçe yutkunarak kafasını kaldırdı. Kral Taejo, oğullarının başlarını eğmiş hallerine dik dik bakarken öfkeli görünüyordu. Şiddetle tahtından doğruldu ve yüksek platformdan inip kendini direkt prenslerin karşısına konumlandırdı. Kral'ın ifadesi kararırken Chanyeol kendini yutkunmakta tekrar zorlanırken bulmuştu.

"Kraliyet hizmetlilerinin önünde... sarayın içinde kavga etmek," Kral, gözleri her bir prensin üzerinde tek tek gezinirken homurdandı.

Chanyeol mümkün olduğunca fark edilmemeye çalışarak kendini duvara doğru bastırdı.

"Kendi adınıza ne açıklama yapmak istersiniz?" Kral gürledi.

Başta kimse bir şey demedi ve Chanyeol onları suçlayamazdı. Kral buzu bile kesebilecek kadar keskin bir tonda konuşuyordu.

Aniden Prens Wook öne adımladı ve diz çöktü. "Bağışlayın, majesteleri. Düşüncesizlik ettik."

Kralın bakışları bir süre diz çökmüş prenste oyalandı, sonra onu geçti. Chanyeol, Kral'ın gözlerinin diğer prensler üzerinde gezinip Eun'da durduğunu gördüğünde nefesini tutmuştu.

"Ve sen kendi adına ne söylemek istersin, Prens Eun?" Kral'ın sözleri ölçülü ve sertti yine de Chanyeol patlamak üzere olan sinirini duyabiliyordu.

Eun başını daha da eğdi. "Ben... dikkatsizdim. Beni affedin."

Fakat Chanyeol bile prensin bunu kastetmediğini söyleyebilirdi. Sözleri samimiyet ve hissiyattan uzaktı.

Kral da bunu fark etmiş olacak ki Eun'a ters ters bakarken gözleri de kesikler kadar kısıldı.

Hava gergindi ve Chanyeol neredeyse öğürüyordu. Kral sinirini prensten çıkarmaya hazır görünüyordu. Chanyeol, eğer Kral Taejo fiziksel muameleye başvurursa ve cidden Eun'u tokatlarsa ne yapacağını kestiremiyordu. Bunu ilk yaptığında, Chanyeol kendini tutmayı başarmıştı ama o olay Eun ile bağ kurmadan önceydi. Şimdi işler çok farklıydı. Eğer Kral prensi incitirse Chanyeol tamamen aklını oynatacağına ve kontrolünün ellerinden kayıp gideceğine emindi. Kral Taejo'nun Eun'un babası olmasını umursamıyordu, kimsenin prense dokunmaya izni yoktu. Kimsenin.

Kral Taejo'nun gözleri prense doğru eğildiğinde sertleşti. Chanyeol ellerinin çoktan yumruğa dönüştüğünü hissedebiliyordu.

Uzun bir sessizlikten sonra Kral kaba bir şekilde nefes verdi ve dönüp tahta doğru yürüdü. Chanyeol rahatlayarak iç geçirmediğini söylese yalan söylemiş olurdu.

Kral, şimdi tahta oturmuş bir halde prensleri tek tek inceledikten sonra konuştu. "Kırmızı Fener Seremonisi yarın olduğu için kendinizi şanslı sayın."

Chanyeol tek kaşını kaldırdı. Kırmızı Fener Seremonisi mi?

"Bu kepaze saçmalığınızı... daha sonra konuşacağız." Kral tahtında sırtını dikleştirdi ve boğazını temizledi. "Seremoni boyunca... bu kavgaların hiçbirini istemiyorum. İnsanların önünde beni rezil etmeyeceksiniz."

"Peki, majesteleri." Prensler hep bir ağızdan cevapladı.

Bir süre Kral sessizdi. Daha sonra soylunun gözleri Chanyeol'e döndü.

"Aegis Hoojun."

Chanyeol hızla başını eğdi. "Efendim, Kralım?"

"Prens Yo aracılığıyla bana derhal ulaştırdığın bilgilendirmelerin için seni hiç övemedim." Kral sertçe konuştu. "İyi yaptın."