12.Bölüm Part-1

1.8K 220 160
                                    

"Oldukça hızlı iyileşiyorsunuz, Aegis."

Kyungsoo'nun Seunghyun olarak hitap ettiği hekim bey, Chanyeol'ün üst vücuduna temiz bir gazlı bez sardı. Hekimin yaraları üzerine sürdüğü tıbbi merhem yüzünden bandaj Chanyeol'ün derisine yapışmıştı. Seunghyun sargının son kısmını da vücuduna doladığında Chanyeol burnunu kıvırdı. Bu merhem leş gibi kokuyordu. Zaten hekim içeri ilk girdiğinde ve cam şişenin tıpasını çıkardığında Chanyeol neredeyse kötü kokudan bayılıyordu. Merhem, bozuk süt gibi kokuyordu.

Her şeye rağmen ne tip bir merhem olursa olsun, Chanyeol onun işe yaradığını göz ardı edemezdi. Neredeyse iki hafta geçmişti ve Chanyeol acıyı zar zor hissediyordu. Eğer sola dönerken kendini çok zorlamazsa sırtı tamamen iyi olacaktı. Yaralar kalacaktı ama hekimi ona acının tamamen gideceği konusunda söz vermişti. Bu bile tek başına, güzel bir haberdi. Eğer Chanyeol tek bir gün daha karnının üzerinde geçirmek zorunda kalırsa büyük ihtimalle aklını kaybedecekti. Kyungsoo onu yedirip içirmekle görevliydi ama Chanyeol kısa hizmetlinin iki haftadır en azından bir öğününü atladığını hissediyordu. Kyungsoo bir şekilde Chanyeol'ün ona ve Kral'a yalan söylediğini çözmüştü. Sonuç pek iyi olmamıştı.

Hizmetli, şuan yüzünde bir somurtuşla duvara yaslanmıştı. Kyungsoo odaya girdiğinden beri Chanyeol'e bir bakış bile atmamıştı. Bunun yerine, sadece Seunghyun'un işini bitirmesini izliyordu.

Hekim keten bir kumaş aldı ve ellerini sildi. "Yarına kadar ayağa kalkar vaziyete gelmiş olursun."

Chanyeol rahatlayan bir nefes koy verdi, Kyungsoo ise sadece kaşlarını çatmıştı.

"Bence fazladan bir gün canını acıtmaz. Hatta tüm bir hafta daha iyi olabilir," hizmetli kollarını göğsünde bağlayarak homurdandı.

Chanyeol sızlandı. "Kyungsoo. Bana daha ne kadar kızgın kalacaksın? Sana üzgün olduğumu söyledim."

"Çocuk gibi davranma. Gülünç oluyorsun," Kyungsoo geri çekildi ve Chanyeol'e görüp görebileceği en korkunç bakışı attı. "Rahatsız edici olduğundan bahsetmiyorum bile."

Chanyeol dudağını büzerek yatağının içine gömüldü. Sessizce, kısa hizmetlisine bir daha asla yalan söylemeyeceğine dair kendine söz verdi. Eğer Kyungsoo bir kez daha ona dik dik bakarsa, Chanyeol dizlerinin üzerine düşüp adamın bacağına yapışarak gözyaşı dökeceğine emindi.

"Yarın sabah tekrar gelip yaralarına bakacağım," Seunghyun tıbbi şişe ve eşyalarla dolu sepetini kavradı.

Kyungsoo hekime zorla gülümsedi. "Teşekkür ederiz. Size sonuna kadar borçluyuz."

Seunghyun keskin bir baş hareketiyle selam verdi ve sonunda odayı terk etti. Kyungsoo'nun kafası dik dik bakarak anında Chanyeol'e döndü.

Chanyeol neredeyse hekime geri dönmesi için yalvaracaktı. Kyungsoo onu öldürmek üzereymiş gibi görünüyordu.

"Kyungsoo, daha ne kadar özür dilemem gerekiyor?"

Kısa hizmetli odanın köşesindeki yemek tepsisinin üzerindeki örtüyü açmaya başladı. "Ne kadar istersem o kadar... ve mızmızlanmayı kes! Komik oluyorsun."

Kyungsoo tepsiyi kaptı. "Doğrul."

Chanyeol'ün tartışacak enerjisi yoktu. Sızlandı ve sırtını düz tutmaya çalışarak duvara yaslanmayı denedi. Bir anda, Kyungsoo'nun tepsiyi kucağına bıraktığını hissetti. Az daha, su bile sürahiden dışarı sıçrayacaktı.

"Ye." Hizmetli emretti ve hala ona sertçe bakıyordu.

Chanyeol, soran gözlerle önce yemeğe sonra da tekrar yukarı hizmetliye baktı.

Saving The 10th Prince (Chanbaek)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin