Yatağa yatarken Calum bana döndü. ''Biliyor musun bunu pek söylemem ama teşekkürler.''
Kaşlarımı çatarak ona baktım. ''Ne?''
''Buraya geldiğin için teşekkürler. Ailem sana bayıldı ve ayrıca Mali ilk kez bu kadar çok konuştu.''
Gülümsedim. ''Rica ederim.''
Calum derin nefes alıp örtüyü benim üzerime doğru çekti. ''Düşündüğüm gibi biri değilmişsin.''
Gülerek onun mimiklerini izledim. ''Nasıl biri olduğumu düşünüyordun ki?''
Calum derin nefes aldı. Açıkçası biraz söylememe taraftarı gibiydi fakat gözlerini yeniden bana çevirdiğinde birden söyledi. ''Götü kalkık.''
Ona doğru garip bir şekilde baktım. ''Soğuk demeni tercih ederdim ama bu da güzel en azından birbirimize karşı dürüstüz.''
Calum, utanarak bana baktı. ''Üzgünüm ama herkesin hakkında bir fikrin vardı ve kibirli konuşmam pek de hoş değildi. Bana sapık hırsız dedin.''
Elimi yanağıma koyarak ona odaklandım. Bana dönüp kafasını yastığa gömdü. ''Madem bu kadar dürüstüz benim de söylemek istediklerim var.''
Calum bana doğru yaklaştı. Dudaklarımı yaladım. Aslında biraz gerilmiştim. ''Senin hakkında ilk düşündüğüm şey işe yaramaz olmandı. Yani bana sen soğuk gelmedin sadece bilmiyorum seni tanımlamak için öyle bir kelime yok.''
Kıkırdadı. ''İşe yaramaz mı?''
Kafamı salladım. ''Yani salak falan değildin. Herkes gibi işte yattığın kızları anlatmıyorsun biraz ağırbaşlısın ama sanırım yaşantından dolayı.''
O da elini benim gibi yanağına koyduğunda neredeyse aramızda hiç mesafe yoktu. ''Sen de yaşantından dolayı soğuksun Aurelia. Öyle olmak zorundaymışız gibi geliyor. Diğer davranışların hepsi yapmacık.''
Onun gözlerine baktım. Karanlıkta zar zor seçebildiğim bedenine baktım. Nefes alıp verdim. ''Evet haklısın.''
Calum dudaklarını yaladığı anda gözlerimi kırpıştırdım. ''Aurelia, sen hala kendini göstermiyorsun. Sanırım hayatımda rastladığım en rahat anın bu akşamki dansımızdaydı. ''
Gülümsedim. ''Kasıntı olabilirim. Samanah gibi neşe dolu bir insan değilim. Yani bilmiyorum, esprili biri olmadığım içinde böyle olmak daha doğal geliyor.''
Güldü. ''Bence havalısın.''
Birden gülerek konuştum. ''Ah birde beni okul bahçesinde resim yaparken gör. Nerdeyse tüm insanlar önümden geçerken snap çekiyorlar.''
Calum şaşırmış taklidi yaptı. ''Çok havalı bir kızsın! Ne olur seninle takılmama izin ver! Benim sanpimi de çeksinler istiyorum.''
Saçımı savurdum. ''Ah, öğrenmen gereken çok şey var o zaman Calum.''
Calum birden kafamı alıp göğsüne yasladı. Parmaklarındaki eklemleri saçlarımı daldırarak beni deli etti yine. Kıkırdayarak onu ittim. Birden nefes verip arkasını bana döndü. ''İyi geceler Aurelia.''
Gözlerimi devirerek onun çıplak sırtına birde siyah saçlarına baktım. ''Sana da.''
Burnumu kırıştırıp ona bakarken birden mırıldandı. ''Bana bakmayı kesersen daha rahat uyuyacağım.''
Utanarak diğer tarafa döndüm. ''Bir şey düşünüyordum.''
''BENİ!''
Ona vurup dudağımı dişledim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hot Hands
FanfictionBir gün gelir içindeki her şey ölür. Canlı beden mezara yerleştirilmez.