Samanah çığlıklar attı. "O zaman sen onun kız arkadaşısın!"
Gülümsemeye çalıştım. "Sanırım öyle."
Samanah elimi sıkarak pancakeden bir parça aldı. Calum bana baktı. Gözlerini sinirle çekti ve ayağa kalktı.
Michael arkasından seslendi. "Dersin kaçta?"
"10."
Michael bana baktı. "O zaman Aurelia'yı okula sen bırak."
Birden rahatsız oldum. "Hiç gerek yok. Ben sizinle gelirim."
Samanah bana baktı. "Aa demek Ashton'ı erkenden görmek istiyorsun."
Calum aldırmadan merdivenlerden çıkmaya başladı. Samanah, Calum'un merdivenlerden çıkmasını bekledi. "Mali'ye bir şey mi oldu? Yine morali bozuk dolanıyor."
Michael omuz silkti. "Ona sor Sam. Dedikodu yapma demekten gerçekten sıkıldım."
Samanah gözlerini devirip bana döndü. "Seninle bir şey konuşulmuyor."
Michael sert nefes verip tabağını mutfağa kaldırdı. Tabağımdaki pancake ile oynamayı kesip telefonuma baktım.
Ashton: Geldim.
Hayatımın anlamsızlığını sikeyim.
Çarpık bir gülümseme yaptım. "Ashton gelmiş."
Yerimden kalkıp çantama doğru yürürken Samanah ilişkimiz hakkında tonlarca şey söylüyordu. Aldırmadım. Kapıyı açtığımda Luke'un da arabada olduğunu gördüm.
TANRIM EVET!
Birden gülümsedim ve arabaya doğru yürümeye başladım. Resim dosyam ve çantam ile beraber arka koltuğa geçerken Ashton arkaya dönüp gülümsedi. "Günaydın Aurelia."
Gülümsedim. "Günaydın Ashton."
Luke arkaya dönüp dudaklarını yaladı. Meraklı gözlerle ona baktım. Parmaklarını dudaklarında gezdirdi, göz kırptı ve gülümsedi.
Öpüştüklerini söylemişti. Kıkırdayıp ona beşlik çaktım. Ashton arabayı çalıştırırken konuştu. "Vay canına Luke'u seven bir kız."
Luke derin nefes aldı. "Sanırım Aurelia en yakın arkadaşıma terfi etti."
Gülümseyerek konuştum. "Bu onuru bana bahşettiğin için çok sevinliyim Luke."
Luke kafasını salladı. "Eh tabii az rastlanan bir şey."
Ashton kaşlarını çattı. "Vay canına Aurelia grubun kalbini fethettin."
Ah Ashton, bunu söylerken eğlenmen çok komik. Yüzümü buruşturdum. "Tabii."
&
Bayan Hers omuzlarıma dokundu. "Aur, odaklanmalısın."
Kafamı çizimlerimden kaldırdım. "Üzgünüm Bayan Hers kafam o kadar dolu ki odaklanamıyorum."
Bana bakıp gülümsedi. "Farkındayım ama ben mazeret kabul etmiyorum."
Kafamı hızlıca salladım. "Haklısınız."
Calum ile neredeyse partiden beri konuşmuyorduk. Calum benden elini ayağını çekmişti. Başarmıştım. Calum'u kendimden uzaklaştırmak için Ashton'ın kız arkadaşı olacaktım.
Bunu neden yapıyorum? Ashton'ın kalbiyle neden oynuyorum? Neden bunu yapıyorum? Lanet olsun! Sikik Hood!
Neden ilk tanıştığımız gün gibi beni öylesind biri olarak kabul etmiyorsun ki? Kesik bir nefes aldım. Birkaç dakika sonra ders bitiminde dışarıya kendini ilk atan bendim. Okulun bahçesine hızlı adımlar ile gittim. Öğrenciler için mutlaka şövale bırakıyorlardı. Boş olanı gördüğüm gibi atıldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hot Hands
FanfictionBir gün gelir içindeki her şey ölür. Canlı beden mezara yerleştirilmez.