Luke karşıma oturmuş bir şeyler anlatmamı bekliyordu. Fakat yapamazdım. Buraya geldiğimde geçmişi arkaya atmak için çok çabalamıştım. "Ashton'ın canını yakmak istemiyorum."
Luke derin nefes aldı. "Anlamıştım. Peki ona karşı ne yapmayı düşünüyorsun?"
"Nasıl yani?"
Luke gülümsedi. "Aurelia, sevmekten korkma. Zaten ikiniz de bunu ilk kez deneyeceksiniz. Ashton sadece senden delicesine etkileniyor. Sen de öyle. Yaşamaktan korkmayın."
Luke'un yüzüne baktım. Bunu buradan çevirmeyi düşündüm fakat Luke'un karşısında iğrenç biri olarak görünmek istemiyordum. "Evet sanırım dediğini deneyeceğim."
Luke gülümseyip kahvesinden bir yudum aldı. Gözlerimi kapattım. Tam buradan kaybolmak istiyordum. "Teşekkürler Luke."
Diyebildim. Gözlerimi açtığımda bana bakıyordu. Gerçekten içimi görür gibi.
Kalp kırıklarımı masanın üzerinden toplar gibiydi.
Fakat ikimiz de bir şey demedik. Luke çekindi ve ben de cesaret edemedim.
&
Calum o tok sesi ile giriş yaptı. "Şimdi herkesin hayatında olan birilerinden bahsedeceğim."
Ashton bağırdı. "EVET!"
Samanah bana doğru döndü. "Bu çocuk seni kesinlikle seviyor."
Birkaç hafta takılır ve hiçbir şey olmamış gibi ayrılırdı. Benimle aynı ortamda bulunmak istemeyecekti ama yapacak bir şeyim yoktu. "Biliyorsun beni düz duvara tırmandırıyorsun."
Kahkaha atarak Samanah'a baktım. Michael bunu ona bakarak söylemişti. "Yaptığın tüm müstecehen tavırlarla öyle görünüyor ki, seviştiğimizden daha fazlasını elde ediyoruz."
Gözlerimi kısıp sahneye baktım. Calum mikrofana sarıldı. "Ve başlardan beri akşımda benden başka birisi var. Kızım, sen bu çılgın yolu değiştirmelisin. Bana kulak ver."
Luke araya girdi. "Bu tip bir aşk adamı köleye çevirir. Bu tip bir aşk adamı mezara yollar."
Dudağımı ısırdım. Luke birkaç satır daha okuduktan sonra Calum gitarını sırtına doğru attı. Mikrofana yaklaştı. Fısıldar gibi konuştu.
"...ve bana gitme vaktinin geldiğini anlatmaya çalışıyorsun. Fakat ben biliyorum ki senin bu elbisenin altına hiçbir şey giymediğini. Ve tüm bunlar bir gösteri."
İşte o an kafamı yukarı doğru kaldırdım. Calum parmağını kafasına doğrulttu. "Aklımı kaybediyorum. Bebeğim senin aşkıma ihtiyacım var."
Calum ile birkaç saniye bakıştık ve şarı bitene kadar kafamı milkshake doğru çevirdim. Şarkı bittiklerinde yanımıza gelen ilk Calum'du.
Samanah, Michael'ın gelmesini bekliyordu. Calum dalga ile karşıma oturdu. "Şarkıyı beğendin mi?"
Gözlerimi devirdim. "Hayır."
Kahkaha atıp önümdeki içeceği kendine doğru çekti. Onun gözlerinin içine baktım. Pipetimi bardağın diğer tarafına alıp benim içeceğimi içmeye başladı.
"Ee yüzümü çizmeyi bitirdin mi?"
"Calum, saçmalama yine."
Kollarını kaldırdı. "Ben hiçbir şey yapmıyorum. Resmimi çizen sensin."
Kafasını masaya vurup öldürmek istiyordum. Beni kenara sıkıştırmasından nefret ediyordum. "Siktir et sadece!"
Ashton ve Luke kahkaha atarak geldi. "Biz partiye geçeceğiz!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hot Hands
FanfictionBir gün gelir içindeki her şey ölür. Canlı beden mezara yerleştirilmez.