2 Hafta Sonra
Reg'den bir daha mesaj almadım. Sürekli bir korkuyla yaşıyordum. Bu normalde değildi. Calum ile konuşamıyordum zaten onun sorunları vardı.
Salonda onunla otururken ikimiz de birbirimize baktık. Gözlerimi yukarıya çevirdim. Michael ve Samanah'tan ses gelmiyordu. Calum nefes aldı ve koltuğa elini koydu. ''Buraya gel.''
Gülümseyerek oturduğum yerden kalkıp yanına gittim. Beni kollarının altına aldı ve yüzümün her yerini öptü. Gülümseyerek onun yüzünü okşadım.
"Calum,"
Beni dudakları ile susturdu. "Aurelia biliyor musun, Mali bana senin hakkında ilk geldiğinde 'Yüzünü güldüren birileri var.' demişti."
Gözlerimi ona çevirdim. "Bu da ne demek?"
"Mutlu olmayı özlemişim demek."
Saçlarını okşadım. Calum kafasını eğdi. "Bazı geceler arkadan bana sarıldığında ya da kollarımın arasında uyuya kaldığın zaman kalbim inanılmaz bir huzura varıyor."
Calum'a baktım. "Aynı şeyleri ben de hissediyorum."
Güldü. "Biliyor musun, beş parasız bie çift olacağız."
Kafamı ona çevirdim. "Belki bir tablo yapar ve deli paralara satarım."
Calum burnumu ısırdı. "İşte beklediğim ruh!"
Kahkaha atarak ona döndüm. "Sen biraz önce evleneceğimizi falan mı düştün?"
Calum bana yukarıdan bir bakış attı. "Hayır, yani öyle söz gelişi söyledim."
Omuz silktim. "Ah, güzel ben seninle evlenmezdim."
Calum kahkaha atarak bana baktı. "Güzel şaka."
Ona ciddi bir şekilde baktım. "Ben ciddiyim, ben seninle evlenmem."
Bir anda gözlerini bana çevirdi. Kalçamdan tutup beni altına aldı. Beni koltuğa hızla yatırdığı anda derin bir nefes aldım. Bacaklarım arası amansız bir ısıyla doldu. Ceketimin fermuarını açtı. Tişörtümü yavaşça üste doğru kıvırıp karnımı öptü.
Tişörtü sıyırıp göğüslerimi öptüğü anda üstteki yastığı sıktım. Yüzüme eğildi ve fısıldadı. "Şimdi yeniden söyle, benimle evlenmeyeceğini."
Kollarımı boynuna doladım ve dudaklarına yapıştım. Öpüşürken tişörtümü aşağıya indirdi.
Ah, Calum Hood asla beni öylesine biri olarak görmedin. Samanah'ın sesini duyduğum anda Calum'u ittim. Koltuktan inmek için yere yapıştığımda Calum bastı kahkahayı.
Calum kahkahalar atarak koltukta duruyordu. Ben ise buz kesilmiş gibi karşıdaki koltukta duruyordum. Samanah gülümseyerek salona geldi. "Ne oldu?"
İç çektim. "Hiç Calum kendi kendine eğleniyor."
Calum ayağa kalktı ve Samanah'ın arkasından bana öpücük attı. Korku dolu gözlerle Samanah'a döndüm. Samanah arkaya dönüp Calum'a baktığında, Calum hiçbir şey olmamış gibi merdivenlerden çıkıyordu. Sırıtarak gülümsedim. Michael'da merdivenlerden inerken Calum ile karşılaştı. Calum'a bakıp 'ne olduğunu duydun mu?' tarzı bir cümle söyledikten sonra, kaşlarımı çatarak Samanah'a döndüm.
''Ne olmuş?''
Samanah gözlerini bana dikti. ''Gruba teklif gelmiş.''
Şaşırarak baka kaldım. ''Vay canına!''
Samanah kafasını salladı. Michael ve Calum evin dışına çıkarken gözlerimi Calum'a diktim. Kapıdan çıkmadan önce bana küçük bir bakış attı. Bu bile yetti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hot Hands
أدب الهواةBir gün gelir içindeki her şey ölür. Canlı beden mezara yerleştirilmez.