Ashton beni arabasından indirirken, kapıya kadar geçirmeye karar verdi. Nefes aldım. Ne olur öpmeyi düşünme!
Verandaya vardığımızda yüzüme baktı. ''Bugün geldiğin için teşekkürler.''
Kafamı salladım. ''Rica ederim.''
Kapıya dönüp, anahtarı deliğe yerleştirmeye çalıştım. Ashton bana doğru adım attı. Kafamı kaldırıp ona baktım. Tam o anda Calum kapıyı açtığı gibi içeriye yalpalayarak girdim. Ashton saçını karıştırıp Calum'a baktı. ''Harika zamanla dostum.''
Calum gülümsedi. ''Üzgünüm.''
İçeri girmek için hareket etmişken Calum kolunu kapı kenarına koydu ve önümü kesti. Ashton gülümseyip bana döndü. ''Eve iyi girdiğini gördüğüme göre girebilirim.''
Calum kapıdan çekilip içeri girdi. Anahtar ile ona el salladım. ''Teşekkürler bıraktığın için.''
Ashton ellerini ceplerine sıkıştırarak verandadan indi. Eve girip kapıyı kapattım. Calum merdivenlerde durup gülümsüyordu. ''İçki içmemene rağmen partiye giden tek kişisin.''
Gözlerimi devirdim. ''Bu itibar zor ayakta tutuluyor.''
Üstündeki tişörtü tam önümde çıkarttı hızlıca gözlerimi çevirip merdivenlerden çıktım. Arkamdan gelirken derin nefes aldım.
&
Luke yanıma oturduğu anda sıçradım. Kulaklığımı çıkartıp saçımı arkaya attım. ''Naber sarışın?''
Luke derin nefes aldı. ''Rahatlamak için resim yapmayı düşünüyorum. Sen ne diyorsun?''
Renkleri yavaş yavaş yedirirken kafamı salladım. ''Sana yardımcı olurum.''
Luke yanımda sessizce dururken birden fısıldadı. ''Ashton sana kafayı takmış durumda.''
Yüzümü buruşturdum. ''Bunu konuşacağım en son insan sensin Luke.''
Luke birden sinirle bana döndü. ''Grubumuzda Michael veya Calum gibi ciddiyetsiz herifler varken neden ben bu duruma düşüyorum?''
Omuz silktim. ''Aslında ben Ashton'ın çok yakın arkadaşı olduğun için öyle demiştim Luke.''
Birden durulup bana baktı. ''Oh,''
Samanah yanağıma öpücük koyup yere oturdu. Çimleri okşarken bana baktı. ''Ne konuşuyordunuz?''
Tam o sırada sanat tarihinden arkadaşım geldi. ''Aurelia senin için bazı notları getirdim.''
Elimin boya içinde olduğunu gösterip Luke'a döndüm. ''Luke sen alır mısın acaba?''
Denise gülümseyerek Luke'un yanına çöktü. Notları ona verdi. Luke gülümseyerek ona baktı. ''Sanırım kültürlendiğim tek an olacak bu.''
Denise kıkırdadı. Notları Luke'a verip ayağa kalktı. ''Kültürlenmek istersen sana nerelerde olduğumu söylerim.''
Denise ellerini ceplerine sıkıştırdığı anda Luke'a döndüm. Luke Denise gidene kadar onu izledi. Kaşlarımı çatarak Luke'a bakarken, Luke birden ciddileşerek doğruldu. Samanah mırıldandı. ''Tanrım burada dedikodu yapmadan nasıl oturuyorsunuz?''
Burnumu kırıştırdım. ''Dedikodu yapmak kötü bir şey çünkü.''
Samanah ayağa fırladı. ''Görüşürüz anne. Erkeğimi gördüm.''
Samanah bağırdı. ''Saçları mor olan çocuk!''
Michael kaşları çatık bir şekilde Samanah'a döndü. Onun Samanah olduğunu görünce gülümseyerek kollarını açtı. Samanah koşarak onun yanına gitti ve kucağına atladı. Gülümseyerek tuvalime geri dönerken fısıldadım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hot Hands
FanficBir gün gelir içindeki her şey ölür. Canlı beden mezara yerleştirilmez.