25

5.1K 313 82
                                    

Calum ile markete gittiğimde oldukça tedirgindim. Her an tanıdığım birini göreceğim diye korkuyordum. Elimde tuttuğum listede yazılı olan çoğu şeyi sepete yerleştirirken dudaklarımı kıpırdattım. Calum gülümseyerek bana yaklaştı. ''İçinden okuyamıyor musun?''

Utangaç bir eda ile güldüm. ''Hayır sadece kulağa nasıl geldiklerini duymak istedim.''

Gülerek elindeki sütü sepete koydu. Bir sonraki reyona doğru giderken Calum arkamdan yavaş adımlar ile geliyordu. ''Mali seni çok seviyor.''

Gülümseyerek ona baktım. ''Sevgi karşılıklı.''

Yandaki meyveli yoğurtları gördüğümde listeye baktım. Listede de meyveli yoğurduğu gördüğümde sepeti bırakıp dolaba doğru yürüdüm. Calum, arkamdan geldi. ''Ona neden yaşadığın şeyleri anlattın?''

O anda meyveli yoğurdu unuttum. Ona döndüm ve sırtımı buzdolabına yasladım. ''Ne?''

''Neden ona eski sevgilinin sana yaşattıklarını anlattın?''

Gözlerine baktım. Omuz silktim. ''Anlayabilecek biriydi.''

Calum gözleriyle beni neredeyse okşadı. Bana bir adım attığı anda bedenim dikleşti. Elini yüzüme koydu. Sanki bana ilk defa bakıyormuş gibiydi. Beni öpeceğini sandım ama o bana doğru eğildi ve dolabın kapağını açtı. Meyveli yoğurtu alırken kısa bir bakış attı bana.

Kafamı sağa yatırdım ve küçük bir hamle ile dudaklarına dudaklarımı dokundurdum. Meyveli yoğurtları bakmadan sepete attı. Belimden tutup beni kaldırdı. O anda gelen sevgi ile yanaklarını öptüm. "Bunları hep yalnız olmadığımız zamanlarda yapıyorsun."

Kahkaha atarak beni yere bırakmasını izledim. Burnunu sıktım. "Beni ben yapan şeyler."

Calum kafasını salladı. "Beni delirtmek."

&

Evimize geldiğimizde Michael ve Samanah bize anlamsızca bakıyordu. Calum ve Michael yemek yapmak için arkalarını döndüklerinde, Samanah beni çekiştirdi. "Çamaşırhaneden, çamışırlarımızı aldım. Ayırmama yardım et."

Elimdeki kuru ananas ile Samanah'ın olduğu tarafa savruldum. Beni hızlı bir şekilde yukarı çıkardı. O sırada ne kadar neler olduğunu anlamasam da beklediğim birkaç cümle vardı. Samanah, beni odaya sıkıştırdığında ağzıma son ananas parçamı attım.

''Neler oluyor?''

Kaşlarımı çattım. ''Nasıl yani?''

Samanah derin bir nefes aldı. ''Biliyorsun Aurelia, Calum ve sen biraz fazla yakınsınız.''

Omuz silktim. ''Mali'nin durumu kötü olmuş. Ben sadece Calum'un yanında olmayı tercih ettim.''

Samanah kaşlarını kaldırdı. Derin bir nefes aldı. ''Aurelia, yaşadıklarını bildiğim için kimseye güvenmeyeceğini biliyorum.''

Kafamı salladım. İkimiz de birbirimize baktık. Samanah kafamı okşadı ve yeniden bir yerlere bakarak cümlemesini tamamlamaya çalıştı. ''Sadece şunu söylemek istiyorum. Eğer olur da aranızda Calum ile bir şeyler olursa bu kötü olur. Çocukların grubu bile dağılabilir.''

Gözlerimi devirdim. ''Böyle bir şey olmadığına göre bunu düşünmen zaman kaybı.''

Bu söz onu rahatlatmış gibi gülümsedi. ''Güzel.''

Gözlerimi kaçırdım. Artık yalan söylemek o kadar da zor değildi. Yani en azından şu ana kadar yaptığım kadarını hazmetmiştim. Parmağımı kapıya doğrulttum. ''Ben gidiyorum.''

Hot HandsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin