Hot Hands

23

Çenesinden öptüm. Saçını arkaya doğru attım. Kapalı gözlerine baktım. Büyük dudaklarına özenerek baktım. Burnuna küçük bir öpücük koydum. Dudaklarımı yürterek yanağına geçtim. Gülümsemeye başladı.

"Günaydın."

Gözlerini ovuşturup yüzünü buruşturdu. "Sadece iki dakika ver, seninle uyanınca ilgileneceğim."

Gülerek ağırlığımı onun üzerinden aldım. "O zaman üzgünüm, şansını kaybettin."

Yataktan kalkmak için hamlede bulunurken Calum beni tuttuğu gibi kendi tarafına çekti. Onun üzerinden yuvarlanıp sol tarafına yattım. Gülümseyerek ona baktım. Hala gözleri kapalı, kolları beni sarmış vaziyetteydi.

Tam bir şey söylemek üzereyken kapı açıldı. Calum beni bıraktığı anda yere yapıştım. Calum'da aniden ayılarak yataktan kalktı. Michael kaşlarını çatarak Calum'a baktı.

"Bu kıza gerçekten çok kötü davranıyorsun."

Calum esnedi. "Beni uyandırmaması gerektiğini söyledim."

Michael omuz silkip yanımıza geçti. "Her neyse, dün neden öyle dedin?"

Ve Calum'un saçma salağa yatışlarını izliyorduk. "Ne dünü?"

Mükemmel bir soru Calum Hood hanesine yazıldı. Michael dudaklarını yaladı. "Samanah'a benim planım gibi gösterdin?"

Ayağa kalktığımda Calum sabırsız biri gibi bağırdı. "Michael ne diyorsun sabah sabah?"

Michael bedenini kapıya yasladı. "Dün Sam'e siktimin şarkısını değiştirmeni ben istemiş gibi anlattın. Neden?"

Calum durdu ve yutkundu. "Michael o kız siz sadece güzel sarhoş bir hafta sonu geçirin diye bizi evden attı ve sen dedikodu yapmadığın için onu düzgün mutlu edemiyorsun. Ben de böyle bir jest yapıp Sam'e söyledim."

Gözlerini devirdi. Calum uydurduğu yalanı daha inandırıcı kılmak için konuştu. "Tanrım, biraz sevgilini mutlu et."

Michael kafasını salladı. "Bu anlamsız iyiliklerin beni şaşırtıyor."

Calum dalgın bir şekilde arkadaşına baktı. "Beni de."

Yavaşça yürüyerek oda kapısının yanına geldiğimde Michael bana bakıp kapıyı kapattı. "Günaydın."

Kapı kapandığı an Calum gülümsedi. Yatağa elini koydu. "Şimdi buraya gel bebeğim."

Gülerek ona baktım. "Hayır oraya gelmeyeceğim."

Calum bana doğru hamlede bulunmak üzereyken yeniden kapı açıldı. Calum sinirle bağırdı. "Ne, bugün oda turu mu yapıyorsunuz?"

Sam gözlerini devirdi. "Kes sesini."

Gözlerini bana çevirdi. "Kırmızı iç çamaşırını alabilir miyim?"

Kafamı sallayarak yatağın yanındaki komidindem kırmız iç çamaşırımı çıkartıp Samanah'a uzattım. Samanah gülümseyerek göz kırptı. "Teşekkürler bebeğim."

Kapıyı kapattığı anda Calum elini ağzına götürdü. "Tanrım, aylarca o iç çamaşırı yanımda mıydı?"

Kaşlarımı çattım. "Kendine gel."