▪︎4▪︎ ↑TEHLİKELİ KABULLEÑİŞLER↓

30.3K 1.5K 525
                                    


Selam.
Öncelikle gecikme nedenimin kurguyu bir türlü toparlayıp birleştirmekte güçlük çektiğim için olduğunu bildirmek istedim. Çünkü 2. Kitap oldukça aksiyon ve olay dolu olacak; yeni karakterler, yeni hikâyeler...

Bu bölümde diğerleri gibi 3 bin kelimeden oluşuyor, yani sizin deyiminizle kısa ama bu gecikmenin telafisi için önümüzdeki hafta bir aksilik çıkmadığı takdirde yeni bölümün gelecek. Hemde bu bölümün aksine oldukça uzun ve daha doyurucu.

Bölümün kesin tarihini,
alıntılarını,
bölüm müzikleri ve daha bir çok şeyi:

Instagram: 'asimavera'

Hesabından duyuruyorum.

Lütfen yorumlarda buluşalım.
İyi okumalar ✨

İyi okumalar ✨

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

4. BÖLÜM:

"TEHLİKELİ KABULLEÑİŞLER."


Yaptığım yanlışlar mıydı kaderimi bu denli körelten, yoksa beni dünyaya getiren insanların üzerime bıraktığı lanet mi?

Aykırı olan ben miydim, yoksa içine doğduğum bu dünyanın kuralları mı?

Kurallarına da, şartlarına da, koşullarına da ayak uyduramadığım bu hayatın attığı son tekmede Kamer gerçekten haksız mıydı, ya da benim bu denli ağır bir şekilde kırılıp dökülmeye hakkım var mıydı bilmiyordum.

Sadece canım yanıyordu, içinde olduğumuz bilinmezlik çukuru her geçen dakika biraz daha derinleşirken ben Kamer'in gözlerindeki o çukurların derinliklerinde boğuluyordum.

"O," diyebildim konuşabilecek gücü kendimde zorlukla da olsa bulamazken. "H-Hira," Dolu dolu olan gözlerimden yaşlar aynı anda süzülürken hıçkırmamak için kendimi güçlükle tutuyordum. "Kardeşim yaşıyor mu?"

Kamer'in bakışları berrak bir su birikintisi gibi gözlerime tutundu söylediklerimi onaylar nitelikte başını sallamadan hemen önce. "Kardeşin yaşıyor Hazel, benim güvencem altında sakladım onu."

Kamer, bana açıklama yaparken tepkisizce onu izledim. Ağır ağır kırpıştırdığı kıvrımlı uzun kirpiklerini, okyanusları sığdırdığı uçsuz bucaksız masmavi gözlerini, şeftali tonundaki dolgun aralık dudaklarını; bakmaya kıyamadığım adamın bir kez daha mesleği gereği benden saklamak zorunda kaldığı hayati gerçeği ne diyeceğimi dahi bilemeden suskun bir şekilde dinledim.

"Hira'yı kullanarak bir değil daha defalarca kez seni avuçlarına alacaklardı. Yapmak istemediğin onlarca şeyi yaptıracaklardı. En yukarıdaki patron denilen adamı bulup kökünü kazıyana kadar kardeşinin bu şekilde öldü bilinmesi, göz önünde olmaması gerekti Hazel."

KARANLIK OKYANUS IIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin