Şanışer - Geçemiyorum SerdenYaptığınız yüzlerce yorumun
güzelliği de neydi öyle!
Sizi çok çok çok seviyorum ♡ Umarım bu bölümü de aynı güzel yorumlarınızla süsler ve diğer bölümün erken gelmesi için beni teşvik edersiniz :))
Bölüm ithafı: asrasuskun12
asrasuskun123. BÖLÜM: "KAYIP ŞEHİR."
Gökyüzünün üzerine serpilen bulutlara benzetiyordum kendimi. Bakıldığında oldukça beyaz ve güzel görünüyordu; ta ki gökyüzü kabarıp yeryüzünün tüm kirini bulutlara yükleyene dek. Sonra bulutlar kararıyor, öfke, kin dolu bir edayla içinde biriktirdiği her şeyi şiddetli bir şeklide yeryüzüne boşaltıyordu.
Yağmur aslında insanları temizliyordu, fakat işin görünen yüzü tam tersini insanların kalbine sunuyordu. Bulut ne kadar griyse o kadar sevilmiyor, ne kadar öfkeliyle insanlar o kadar çok kaçışıyordu.
Gri olmak istediğim bir şey değildi. İnsanlar tarafından nefretle sarılıp yine insanların üzerine hırsla salınmak benim suçum değildi. Onlar yüreğimi karakışlarla büyütüp, kalbimi her ne kadar fırtınalarla alabora etmek isteseler de, ben etrafımdakilere sadece yağmur olup serpilmiştim; istenen fiziksel bir şiddetten ziyade sadece bedenlerine su olup dokunmuş bundan bir tık ötesine asla geçmemiştim. Tabi bu hafif etkiyi yalnızca masum insanların üzerinde bıraktığım da bir gerçekti. Ama tek bir kişi bile bunu görmemiş, görmemeyi seçmişti.
"Elimi bırakır mısın?" Söylediğim şeyle kaşları çatılırken bunu bana belli etmek istemiyor gibi yüzünü diğer yana sakladı. Söylemeden önce defalarca kez elimi kurtarmaya çalışmışsam da asla izin vermemiş aksi gibi daha da sıkı tutunmuştu elime, beni buna mecbur bırakmıştı. "Rahatsız oluyorum."
Avucumun içindeki elinin kasıldığını hissettim. "Rahatsız mı oluyorsun?" Kaçırdığı yüzünü aniden suratıma sabitleyip duyduğu şeye inanamıyormuş gibi baktı yüzüme. "Tutmazken bile bakışları sürekli ya ellerimde, ya sakallarımda olan kız mı söylüyor bunu?"
Fark etmiş olduğu bu ayrıntı bakışlarımı ondan kaçırmamı sağlarken omzumu silktim. "Evet, rahatsız oluyorum." Aniden kanıma giren, kulaklarımda çınlayan sözcükler yutkunmama neden oldu, bakışlarımı yerden kalkarak gözelerine tırmandı yavaşça. Onun her baktığımda içimi yakan, bir zamanlar ruhumu huzurla dolduran gözlerine baktım uzun uzun.
"Senin de dediğin gibi dün dündü, şimdiyse bugün." Eli kanlı bir katil suç aletini tam kalbimize saplayarak bizi bertaraf ettiğinde, zaman bir anlığına ikimiz için durdu. Ellerimi koparır gibi çekip aldım ellerinden. Bir vebal gibi üzerime bıraktığı sözlerini bu sefer ben çarptım suratına. "Ve ben bugün senin beni iten ellerini tutmak istemiyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIK OKYANUS II
Fiksi RemajaBir eliyle ensemi sıkıca kavrayıp bedenimi kendisine yaslarken, dudaklarını hemen dudaklarımın kenarına bastırdı. "Ellerimi açtığın an başına gelecekleri biliyorsun değil mi?" diye sordum, sıcak nefesi tenime vuruyor, gözlerinin içine kadar güldüğün...