Merhaba güzellerim:)) Size ateş gibi bir bölüm sonuyla ben geldim... Fakat sizden de bolca satır arası yorumlar isterim, malum küssünüz bana ve yorumlarımız artık 1000'i bile bulmuyor:(( Aşağıdaki küçük yıldızcığa basıp düşüncelerinizi benimle de paylaşmayı unutmayın olur mu?Seviliyorsunuz<33
Instagram: 'asimavera'
Şanışer - Aşk Şarkısı
24. BÖLÜM: "KÜL VE ATEŞ"
Bazı anlar kan beyne sıçrar, gözün döner ve aklın bedenini terk ederdi. Kendimi tam o anların birinin içerisinde bulurken, "Özür dilerim." diye mırıldandım ağzımın içinde. "Korkmana neden olduğum için." Sonrasında Asaf'ı arabaya bindirmem, hemen arkasından kapıyı kilitlemem yalnızca birkaç saniyemi almıştı. İçimdeki öfke öyle harlanmış, öyle yoğun bir hal almıştı ki kendimi asla durdurabilecek bir halde değildim, Belin bu kez çok ileriye gitmişti.
Arkamı dönmemle karşımda Kamer'i bulmam bir oldu, o ne yapacağımı çok iyi biliyordu. Ağzımı bile açmadım, gözlerim o kadar netti ki Kamer itiraz edecek gücü bile kendisinde bulamadı. Onu arkamda bırakarak Belin'in karşısına geçtiğimde belindeki silahı çekip onu sakat bırakacak kadar çok öfkeliydim, birkaç saniye nefeslenip öylece onun kin ve nefretten ibaret olan gözlerinin içini seyrettim.
Yeniden sırıttığında bu kez beklemedim. Onu yakalarından kuvvetli bir biçimde kavrayıp kendime doğru çektim, suratının tam ortasına, burnuna öyle kuvvetli bir kafa attım ki çığlığı olduğumuza arazi ve binanın girişi boyunca yankılandı. Doğrulmasına fırsat bile vermeden ikinci kez üzerine gittim, çünkü doğrulması demek bana karşılık vermesi demekti ve tek yanlış bir hareketi içimdeki canın hayatına mal olabilirdi.
Kaldırdığım yumruğumu arka arkaya suratına indirdim, Belin böyle bir şeyi asla beklemiyor olmalı ki toparlamak için kendisine vakit bile bulamayacak kadar dağılmış bir halde her vuruşumda savrulup duruyordu. Sarı, uzun ve düz saçlarından kavrayarak acımadan çektiğimde kanayan burnunu tutmak için eğilen beline kuvvetli bir tekme indirerek onu dizlerinin üzerine çökmesini sağladım.
"Israrla canının çektiği şey işte tam olarak buydu senin," Saçlarını elime iki kez doladığımda botumun tabanı onun yere serili olan bedeninin üzerinde duruyordu, tam olarak sırtına basıyordum. "Nasıl, beğendin mi sunumumu bari? Karnın güzelce doydu mu dayağa Belin?"
"Ne yaptığını sanıyorsun sen?" dedi aralarından biri fakat kim olduğuna dahi bakamayacak kadar gözüm dönmüştü bir kere.
"Kesin sesinizi!" dedim öfkeyle. "Sakın hiç kimse ağzını açmasın!"
"Bunu sana ödeteceğim!" Belin kalkmaya bile çalışmıyordu. "Tüm bunlar yanına kalmayacak."
"Bu kez sakin yüzümle karşılaştın Belin, bir dahaki hayatına mal olur bu da benim sana sözüm olsun. Saraç sözü." Sakin yüzüm tam olarak buydu, Belin'i kavradığım saçından beton yere doğru öyle sert çarptım ki çığlığı oradaki herkes tedirgin oldu.
"Evet, ben bir Saraç'ım!" diye başımı kaldırıp Belin'in saçlarını bırakmadan bağırdım. "Behzat Saraç'ın karanlığından kurtulmak için çok çabaladım ama siz o ikiyüzlülüğünüzle buna hiçbir zaman tam olarak izin vermediniz! Ve bende şimdi tam olarak soyadımın hakkını veriyorum, bu saatten sonra tüm bunlara artık hanginiz karşı koyabilirsiniz ki?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIK OKYANUS II
Teen FictionBir eliyle ensemi sıkıca kavrayıp bedenimi kendisine yaslarken, dudaklarını hemen dudaklarımın kenarına bastırdı. "Ellerimi açtığın an başına gelecekleri biliyorsun değil mi?" diye sordum, sıcak nefesi tenime vuruyor, gözlerinin içine kadar güldüğün...