Bana doğru koşuşturmaya başlamıştı.Korkarak yukarı merdivenleri çıkmaya başladım,hemen ardımdan o da merdivenleri çıkıyordu. Deli gibi bağırıyordu,yüzü de sinirden kıp kırmızı olmuştu. İlk defa olmuyordu bu nasıl olsa ,annemle alışmıştık artık bu gelgitlerine. Gerçeği söylemek gerekirse ben tam alışamadım onun bu hallerine,annem de beni anlayamıyor bir türlü. Ona göre çoktan onu çözmüş olmam gerekirdi. Evimizin ikinci katına ulaşmıştım,odamın kapısını açtım ama o gelmişti bile,kapıyı üzerine kapamaya çalıştım, ağlamakla karışık çığlıklar atıyordum. Ben çığlık attıkça o daha da bağırıyordu, yüzü daha da kızarıyordu, her şey daha da kötü oluyordu, gittikçe çaresizleşiyor daha da korkmaya başlıyordum. Annem bir şeyler diyordu ama o bağrışmanın ardından duyulmuyordu bile. O adamın kolunu kapıya sıkıştırmıştım, aslında amacım sadece kapıyı kapatmaktı. Odamda güvendeydim. Kolunu çeker çekmez kapıyı kilitledim. Güvende olduğumu zannederken kapıya sıkışmış kıyafetlerimi çekiştirmeye başlamıştı bu sefer.Kapı aralığından kıyafetlerimi kendine doğru çekip onları yırtmaya başlamıştı. Yere yığıldım yapma diye bağırıyordum. Kalbime ağrı girmişti ve elim titremeye başlamıştı.
Acaba ilk defa ne zaman olmaya başlamıştı bu kalp çırpıntıları el titremeleri.İlk defa böyle bir günden sonra mı olmuştu acaba? Hatırlamıyorum,aslına bakarsanız çoğu şeyi hatırlamıyorum, şuan kiminle konuştuğumu bile hatırlamıyorum, en son kendimle konuşuyordum sanırım.Düşüncelerimi bölen annemle babamın kavgası olmuştu. Evet,onların seslerini duymuştum. O adama göre ailede böyle kavgaların olması çok normaldi ve aileye olan sevgisini etkilemediğini söylerdi. Ben her zaman ondan farklı düşünmüşümdür. Çünkü onun bahsettiği şey kavgadan da öteydi.
Aslında kavga etmeleri için bir nedene ihtiyaç duymazlardı. Birlikte olmak bile kavga etmek için bir nedendi. Bu sefer o adam bulaşığı kirli bırakmış kavga oradan çıkmıştı. Bağrışmalar aşağı kattan odama kadar geliyordu bu yüzden sanki oradaymışım gibi her şeyi dinleyebiliyordum. Bir ara o adamın suçu bana atmaya çalıştığını duydum. Ne kadar komik,sanırsın hayatım boyunca kaçak olarak yaşamışım da sanki beni ele veriyormuş gibi konuşuyordu. Bende sıkılıp bu sefer kulaklığımı taktım, son ses müzik açtım. Belki kulaklığımın çöp gibi kalitesinden dolayı olabilir ama bağrışmalarından müziğimi dinleyemiyordum. Bu sefer dinlediğim şarkı ABBA'dandı. Eski ama altın değerinde bir şarkı. Bazıları eski müziğin değerini bilemiyor gerçekten. Şimdi de o adam gibi konuştum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlık Oda #wattys2022
Non-FictionOdamın büyük olması onun git gide daha da küçüldüğünü hissetmeme engel olmuyordu. Dünya'nın büyük olması benim için yeterli alan olduğu anlamına gelmiyordu. Kötü şeyler yaşamamış olmanız onların var olmadığı anlamına gelmiyor. İstemeyeceğiniz kadar...