Aslında kimseye bahsettmediğim, sadece ikimiz arasında kalmış bir şey var. O kişi ile benim aramda. Anlatmak istediğime emin değilim ne de kendime itiraf etmek istediğime. Önemli bir olay gibi görmedim çünkü konu kapanmıştı. Ama meğersem umursuyormuşum çünkü olaylar hâlâ aklıma geliyor, hâlâ acıtıyor.
Yabancı yanıma oturdu, kendimi otobüsün koltuğunda cam kenarında buldum. O adam gelince birazcık daha cama yapıştım, camdan dışarı bakmaya başladım . Gündüzdü, güneş hâlâ parıldıyordu. Adam bana merhaba dedi. Birazcık şaşırmıştım, ilk önce yanıma oturuyor sonra da sohbet kurmaya çalışıyor. Benden yaşça büyük görünüyordu, kırk belki elli belkide evli. Nazikçe merhaba dedim. Nerede okuyorsun diye sordu bende okulumu söyledim, yine kafamı çevirdim. Huzursuz hissediyordum, merak etmiştim bilerek mi yanıma oturmuştu yoksa cidden yer mi kalmamıştı. Etrafıma çaktırmadan bakmaya çalıştım, otobüste bir sürü boş yer vardı. Önümüzde ise iki tane genç erkek bir tane de kadın vardı. Adamı görmezden gelmeye çalıştım ama bu sefer bana bacağından ameliyat olduğunu söyledi ve bacaklarını rahat bir şekilde tutması gerektiğini söyledi. Tabi anlıyorum dedim. Bir bacağı bacağıma değiyordu. Sadece orta yaşlı hasta bir insan zannetmiştim onu. Bu sefer ise elleriyle bacaklarını tutmaya başladı, böyle daha rahatım dedi. Bir eli bacağıma hafiften değiyordu bende daha çok yana kaymaya çalıştım. Etrafıma baktım ve erkeklerin bana baktığını fark ettim anında kafa çevirdiler. Bu sefer yanımdaki adam elini bacağıma koydu. Artık niyeti kesindi. Ne kadın ne de erkekler bir şey dedi ya da yaptı, görmezden geldiler. Orada adam bana dokunuyordu ve bunu görmüşlerdi. Kimse hiçbir şey yapmadı. Ben gidiyorum dedim ve kalktım. Bana dokunmasından korkarak arkama hafiften baktım yüzüne bakamıyordum. O yüzü aklımda hiçbir yerde tutmak istemiyordum. Son durakta inicektim ve durağım gelmişti. Adam hâlâ buradaydı. Bu demek oluyordu ki o da benimle ayı anda inicekti. Yarım saat süren bu işkenceden sonra adamın niyetini yeni çözüp çok geç kalkmıştım ordan. İyi olduğunu düşünmek istiyordum, gerçekten ameliyat olduğunu düşünmek istiyordum. Bacağıma dokunması, bilerek elini bacağıma değdirmesi. Hemde ben on dört yaşımdaydım adamın hiçbir utanması olmadı, normal görüyordu bunları orada bulunan insanlar normal görüyorlardı bunları. Arkadaşımla buluşmaya gidiyordum ama düzgün yürüyemiyor, düşünemiyordum. Otobüsten indiğimde adamla karşılaşmamak için hızlıca ilerledim. Arkadaşımın yanında var ile yok arasındaydım. Anlatmıştım ona, geçer önemli değil, daha kötüsü olabilridi dedi. Bu cümleyi hayatımda kaç kez duyduğumu sayamam bile. Bu ne tek sefer ne ilk sefer ne de son seferdi.
İnsanlar istedikleri zaman kör istedikleri zaman sağır olur.
Müzik çalarımı aldım ve şarkıyı dinlemeye başladım, kendimi müziğin kollarına bıraktım. Her şeyi unutup, bırakıp kaybolmak adına. Ama bu olayda bitmiyordu hiçbir şey. İkimiz arasında olan, o çocukla benim aramda olan o olayı daha kendime bile itiraf edemedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlık Oda #wattys2022
Non-FictionOdamın büyük olması onun git gide daha da küçüldüğünü hissetmeme engel olmuyordu. Dünya'nın büyük olması benim için yeterli alan olduğu anlamına gelmiyordu. Kötü şeyler yaşamamış olmanız onların var olmadığı anlamına gelmiyor. İstemeyeceğiniz kadar...