Arkadaşım bana kulaklıklarla uyumamamı tembihlemişti. Bir haber okumuştu. Bir gün bir çocuk kulaklıklarını unutup uyuya kalmış ve ailesi ertesi gün onu ölü bulmuştu. Kulaklıklar boğazına dolanmış nefes almasını engellemişti sonrasında ise boğulmuştu . Bu yüzden çok korkmuştum kulaklıklarla uyumaya. Öksürdüm, içtim, yine öksürdüm. Her yer kokmuştu. Büyük odamın küçük tuvaletinde ailesinden gizlice sigara içen bir ergendim. Sigara mı? Sigaradan nefret ediyorum. Kaç tane arkadaşım benim sayemde o iğrenç şeyi tüttürmeyi bırakmıştır acaba. On veya yirmi belki. Bilmiyorum . Sadece ciğerlerini değil kanına da işliyor o maddeler. Bütün vücudunu dolaşıyor. Nefes almıyorsun duman çekiyorsun. Sanki bütün insanlar oksijen kullanırken sen tütün kullanıyorsun yaşamak için. Yaşamak için ölüyorsun. ''Sigara öldürür'' gerçekten öldürüyor. Hücrelerini,organlarını, en son da seni. Herkeste olmayan o sağlığı sen çöpe atıyorsun ya da çöpe atmaya uğraşıyorsun. Kendinin kıymetini nasıl bilmezsin! Diye kızıyorum işte kendime. Bir çok insan beni uyarmıştı büyüyünce içeceğim hakkında. Hiçbirine inanmamıştım,hiçbirinin söylediği gerçekçi gelmiyordu. Çünkü sigaradan daha çok nefret ettiğim hiçbir şey yoktu. Belki bir şey vardı. Bilmiyorum. Ben kendimi bildim bileli sigaradan nefret etmişimdir. Bu sanırım yıllardır bende değişmemiş olan nadir şeylerden. Eğer küçüklük halim şu anki halimi görseydi benden nefret ederdi, tiksinirdi, iğrenirdi. Asla olmam dediği ergenlere dönüşmüştüm. Çocuk ben, benden nefret ediyordu. Haklıydı da. Kendimle pek bir samimiyetim yoktu. Bu yüzden sağlığımı önemseyemiyordum. Belki yaşadıklarımı bilse bana hak verirdi. Ya da bana bu kadar kızmak yerine yardımcı olurdu. Çocukluk halim büyüyünce o da görecek ne kadar zor olduğunu, her şeyi atlatmanın hem de tek başına. Bir sürü kişiden yardım istiyecek, bir sürü insanın kapısını çalacak, kimse kapıyı açmadığında da ağlamaya başlayacak. Ben biliyorum kendimi, çocuk ben büyümeye başladığında işte bunlar olacak. Şimdi o çok mutlu. Muhtemelen ailesi ile beraber lunaparktadır ve atlıkarıncaya biniyordur. Ya da evde oyuncak bebekleriyle oynuyordur. Yılbaşında oyuncak araba almayı çok istiyor. Ama o çoktan Noel Baba'ya inanmayı bırakmıştı. Bir çocuk için çok erkendi. O daha inanmalıydı masallara ,perilere, kahramanlara... Belkide çok çabuk büyümem gerekmişti. O da bunu biliyordu. Sigaramı söndürdüm, aynaya baktım ve ağlamaya başlamıştım. Beni bu duruma ne düşürmüştü. Ağzım kokmasın diye mentollü almıştım. Ama koku elime,parmaklarıma,üstüme ve saçlarıma ,her yerime sinmişti. Kendimden tiksiniyordum. Sözleri olmayan bir şarkı açtım. Şu anki ruh halimi anlatacak söz kalmamıştı çünkü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlık Oda #wattys2022
Non-FictionOdamın büyük olması onun git gide daha da küçüldüğünü hissetmeme engel olmuyordu. Dünya'nın büyük olması benim için yeterli alan olduğu anlamına gelmiyordu. Kötü şeyler yaşamamış olmanız onların var olmadığı anlamına gelmiyor. İstemeyeceğiniz kadar...