Uçaktayken bulutları izliyordum. Küçükken hep bir buluta dokunup nasıl hissettireceğini merak etmişimdir. Küçük bir pamuğa dokunurmuş gibi hissettirip hissettirmeyeceğini, beni daha özgür hissettirir mi diye düşünürdüm. Hayallerim sonra bir su buharı gibi uçup gitti. Bazı şeyler açıklanmadığı zaman daha iyi oluyor. Ne kadar çok bilirsen hayat sana o kadar acı geliyor.
İçecek veya yiyecek ister miyim diyen bir kadın gördüm karşımda. Esmer saçlı, sıkı bir topuz yapmış yüzü kıpkırmızı bir şekilde bana doğru eğilmiş bakıyordu. Sanırım gülümsemeye çalışıyordu ama göz altı torbaları ve kemikli yüzü buna engel oluyordu. Gerçekten mutlu olmayıp gülümsemeye çalışan, aslında güzel olmayıp deli gibi makyaj yapan bu hostese ancak kibarca hayır diyebildim. İçimden ne kadar güzel bir kahve içmek gelse de bu uçak yolculuğunda bir de uyanık bir şekilde katlanmak istemiyordum.
Yer yüzündeyken bile insanlar yeteri kadar rahatsız edici, bir de gökyüzünde çoğalmaya başladılar. Hiçbir rahat yok sanki bu Dünya 'da benim için.Küçükken rahattım. Hayatım bir sürü yalan ile doluydu. Çünkü gerçekler zaten vardı, yalanları ise insanlar yaratma ihtiyacı duymuştu. İnsanlar da gerçekleri kabullenemeycek kadar inatçı bu yüzden yalanları yarattılar. Çocukken dünyam işte bu yalanların dünyasıydı. Bu yüzden her şey pembeydi. Odamın prensesler ile dolup taşmasından bahsetmiyorum bile. Bir peri masalına kendime inandırmıştım. Lucy inandırmıştı.
Arkamdaki minik çocuk ağlamaya başlamıştı. Düşüncelerimden değil aklımdan fırlayıp çocuğa saldırasım gelmişti. Aileler çocukların çığlıklarına sağır kalıyor fakat bilmiyorlar hangi çığlık ne demek oluyor. Sadece bir kapristen çıkmış bir çığlık olabilir, onu gidermesi kolay. Ya istediğini verirsin ya da unutmasını beklersin. Peki ya bu acılarından dolayı attığı bir yardım çığlığıysa. Ya susup bir şey olmamış gibi davranırsın ya da gerçekten yardım etmeye çalışırsın. Bazıları ise susmanın en iyi yardım etme yolu olduğunu düşünüyorlar. İşte bu yüzden çocuklar büyüdüğünde acılarını dışarı kusmayıp içinde tutuyorlar. Ama bir şeyi içinde çok tutarsan patlarsın. Peki patlayınca suç kimde oluyor ? Çığlıklar karşısında susan ailede mi yoksa acılarını içinde tutması öğretilen çocukta mı ?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlık Oda #wattys2022
Non-FictionOdamın büyük olması onun git gide daha da küçüldüğünü hissetmeme engel olmuyordu. Dünya'nın büyük olması benim için yeterli alan olduğu anlamına gelmiyordu. Kötü şeyler yaşamamış olmanız onların var olmadığı anlamına gelmiyor. İstemeyeceğiniz kadar...