KAYAN YILDIZ

11 3 0
                                    

Odamın pencerelerini açtım, Dünya ile kalmış son bağlantım. Oksijen almak zorundaydım, tanrının kurallarından biriydi. Yaşamak istiyorsan bir nevi gaz alışverişi yapmak zorundasın. Bilim her zaman yanımda olmuştur, ben de küçüklüğümden beri bilimi severim zaten. Bilim daha doğrusu fen bilimi, kimya, biyoloji, fizik... Bunlar gerçeklerdi, kanıttı, var olandı. Deneylerdi, bilgiydi, uzun süren verimli çalışmaların sonuçlarıydı. Beni Dünya ile bağ kurmamı sağlayan penceremdi. Her bir bilim kitabı açtığımda bilgiler Dünya'dan bana, penceremden odama, odamdan bana gelirdi. Bu uzun yolun sonunda ise çok şey öğrenirdim. Ama bu sefer penceremi Dünya ile bağ kurmak, oksijen almak veya bilgi öğrenmek için değil, tüttürmüş olduğum sigaranın dumanının odamdan bir türlü çıkmıyor oluşuydu. Bu pis koku çöplüğe dönüşmüş odamla uyum sağlıyordu. Hangisi daha kötü kokuyordu bilmiyordum. Küflenmiş portakal tabağım mı yoksa yere yığılmış kirli kıyafetlerim mi. İşte beni temsil ediyordu odam. Kendimden eskisinden de fazla iğreniyordum. Sanki bu koku hiç gitmeyecekmiş gibi hissediyordum. Sigaranın küllerini atmak için banyoya gittim, külleri koyduğum kabın içini tuvalete döktüm. Tuvaletin içinde görmek onları daha da kendimden tiksinmemi sağlamıştı. Ne zamandır kendimi sevmiyordum? Belkide hiç sevmemiştim kendimi. Bir gün şunu demiştim kendime. İnsan nasıl mutlu olur, ben de mutlu olmak istiyorum. Her gördüğüm kayan yıldızdan aynı dileği dilemiştim hep. Mutlu olmak. Ama mutlu olmak ne tanrının işiydi ne de gökyüzünde kayan bir yıldızın. Mutlu olup olmamanın tamamen bana bağlı olduğunu anlamam için yüzden fazla yıldızın kayması gerekmişti. Mutluluğun bana bağlı olduğunu anladığım gün en mutlu günümdü. Nasıl mutlu olacağımı ve ne yapmam gerektiğini biliyordum. Eğer şuan mutlu değilsen bunu başaramamış olduğumdandır. Mutlu olmak için kendini sevmen gerekiyor. Kendini sev diyordum sürekli kendime. Eğer kendini seversen başkasına benzemek istemeyeceksin, eğer kendini seversen kıskançlık duygusu hissetmeyceksin. Kilo aldığın zaman üzerine birde pasta yiyeceksin, biri sana güldüğü zaman sen daha da güleceksin kendine, biri seni üzdüğü gün daha da güçlenmiş olacaksın. Kendini sevdiğin zaman seni üzen şeyler artık üzmemeye başlıyor, Dünya'ya daha farklı bakıyorsun, nefretle değil sevgiyle bakıyorsun. Hepimiz aynı Dünya' da doğuyoruz, bazılarımız bu Dünya'nın kötülüklerine bakmayı seçiyor, bazılarımız ise güzelliklerine. Ben ise diye düşündüm ama kapının zili çalışmıştı ve bir anda olduğum yerden sıçradım. Odamın pis kokusu hâlâ gitmemişti,ortak banyodan odama doğru koştum, kapımı kapattım sonra kilitledim. Artık güvendeydim. Müziğimi açtım ve kendimi müziğin kollarına bıraktım.

Karanlık Oda #wattys2022Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin