Bölüm Şarkısı: Kehlani-Gangsta
Bir gangstere ihtiyacım var
Beni daha iyi sevmesi için...
Bulunduğum yeri tarif etmemi istediklerinde kendimi büyük bir bataklıkta gördüğümü söylerdim.
Hareket edip çıkmaya çalıştıkça beni daha da derine çeken bir bataklık.Ben çırpınmayı bırakıp burayı özümsemeye başlayalı çok uzun bir zaman olmuştu.
Buraya ait olup olmadığımı önceleri ne kadar çok düşünsem de artık bu şehrin benim yaşayabileceğim tek yer olduğunu biliyordum.Çünkü dışarıda hiç kimse beni kabul etmezdi.
Burası İflah Olmazların toplandığı şehirdi.Ülkenin her bir yanından topladıkları suçluları buraya sözde tedavi amaçlı toplamışlar fakat daha sonra bu şehir onlara bir bela olmuştu.Çünkü buradaki herkes kötüydü.Dışarıda ki insanların karşılaşmak istemeyeceği kadar kötü.
Bir kuşun kanat çırpışı, bir annenin doğumda ki ilk sancısının dudaklarından feragat etmesi kadar kısa bir sürede orman yolunda koşmaya başladım. Uzun siyah saçlarım sırtımı dövüyor kimisi ise arsızca yüzüme çarpıyordu.
"Kaçamazsın, bizden kaçamazsın Nefes"
Adım pis ağızlarda arsızca yer bulduğunda seslerini bu kadar net duyduğuma göre onlarda yakınlarda olmalıydılar. Korku kalbimin üzerinde büyüyen bir tohum gibi serpildiğinde hızımı arttırdım.
Dizlerimde biten turuncu askılı elbisenin açık bıraktığı yerleri çizmekten çekinmeyen dikenler yer yer yüzümü de çiziyorlardı. Bir nefes alımlık kadar bile durmamam gerektiğini kendime hatırlatıp adrenalinin verdiği güçle kaçmaya devam ettim.
"Nefes, bebeğim gel bana."
Sadri'nin iğrenç sesi ormanda yankılandığında içimde bir taraf buradan kaçışım olmadığını söylüyordu.
"Sikeyim, sikeyim böyle işi."
Vücudum bana ihanet edip duraksadığında ellerimi dizime yaslayıp derin derin soluklar aldım. Boğazım yanıyor, kalbim sıkışıyordu. Kalp atışlarım göğüs kafesimi zorluyordu.
" İşte buldum seni bebeğim."
Namlunun soğuk ucu enseme değdiğinde vücudum bir ürperti ile titredi. Yolun sonuna mı gelmiştim?
Hayır gelmemiştim. Ben bitti demeden bitmeyecekti.
Arkama hızla dönüp bana silahın namlusunu doğrultan çirkin suratlı herife bakma gereği bile duymadan silahı ters döndürüp elinden kaptım. Benden böyle bir şey beklemediği için işim kolaylaşmıştı.
Şaşkınlıkla açılan ağzına kıpkırmızı olmuş suratı eklendiğinde midemi kaldırmaya yetecek kadar iğrenç bir görüntü oluşmuştu.
" Sadri." dedim kan ter içinde kalmış yüzüme soğuk bir gülümseme yerleştirip. Bakışları benle namlu arasında gidip geliyor ne kadar ileri gidebileceğimi hesap ediyordu.
" Bir kadını ormanda takip etmek hiç doğru değil biliyorsun değil mi Sadri ?"dedim silahı onun alnına doğrulturken.
"Adamlarım var." dediğinde çevreme dizilmiş bana silahlarını doğrultan adamları yeni fark ediyordum. Yaramaz bir kız çocuğu edası ile omzumu silkip Sadri'ye sırıttım. Beni tanımıyordu.
"Vurun şu kızı." diye bağırdığında o daha söylediğinin yankısını duymadan tereddütsüz ayağına sıktım. Sağ ayağına yediği kurşun önce derin bir sessizliğe neden olmuş daha sonra ise onun feryatlarına.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İflah Olmazlar
Teen FictionÜlkenin tüm kötülerinin hapsedildiği yer İflah Olmazlar'da bir kadının şehrin efendisine açtığı savaşın çıkmazı burası. Yandığı intikam ateşi ile şehri alt üst eden bir kadının ve şehrin sahibi olan adamın amansız savaşı. Kötülerin şehrine hoş geldi...