Dikkatle sindire sindire okuyunuz .En sevdiğiniz cümleyi yorum kısmına bırakmayı unutmayın.Sizleri seviyorum.
''Nefes.''
Ben bir koydum.Fakat su görmemişim bu güne kadar.Kıyılarıma vuran su oydu.İlkti , heyecan vericiydi.Tutku dolu bir o kadar acı vericiydi. Barkın bir virüs gibi yayılıyordu her an bünyeme.
Eğer parmaklarınız ile başlayıp gitgide yayılan bir kanser varsa onu önlemenin en iyi yolu elini kesmek derdi babam.Kolu kurtarmak için parmağı kesmek lazımdı ona göre.Barkın bana yayılıyordu.Öyle güzeldi ki bu his bütün vücudumun harap olacağını bile bile seviyordum.
''Güzelim ne oldu ?''
Mavi gözleri beni bulup beni yanıma çöktüğünde gözlerindeki endişe tohumları benim için vardı.Ben bencildim öyle ki endişelenmesi beni mutlu ediyordu.
''Ben eve dönmek istiyorum beni Saddam'ın yanına bırakır mısın ?''
Barkın'ın yüzü anlayamadığım bir duygunun tesirine kapılmıştı.Yine de bir şey söylemedi.Beni kaldırmak için ellerini uzattığında katiyen izin verdim. Tutmasana beni Barkın görmüyor musun ben canını yakacaktım ?
Barkın garaja yöneldiğinde motor ile gitmeyeceğimizi anlamıştım.Ben orada öylece dikilirken Barkın garajdan güzel bir araba ile çıktı.Kapının kulpunu çekip kendimi içeriye attığımda ayaklarım çıplak üstüm toz içindeydi.
Konuşmamayı seçtim , konuşturmadı.İflah Olmazlar'a girdiğimizde hava karanlıklı .
''Telefonunu verir misin ? ''
Barkın direksiyondaki hakimiyeti hiç sallanmadan cebinden telefonunu çıkarıp bana uzattı.Ona bakmamaya özen göstererek Saddam'ı aradım.
''Saddam ben geldim .Neredesin ?''
''Senin evindeyim.'' dedi Saddam.Sesi yorgun geliyordu.''Şimdi adresi atıyorum.''
Telefon kapandıktan bir müddet sonra bir konum geldi.Yanan evimizin yakınlarındaydı.
''Burası.'' dedim telefonu Barkın'a uzatıp.
''Biliyorum ben tuttum evi.''
Barkın telefona bakmadan önüne baktığında Saddam'ın neden senin evin dediğini anlamıştım.
''Nasıl yani ? Saddam senin evin dedi anlamıyorum .''
''Tek kalacaksın.O itle değil.''
Kızamayacak kadar yorgundum.
''Neden onu sevmiyorsun ki ? '' dedim camdan dışarıyı izlerken.Şehir ışıkları yüzüme vuruyordu sokaklar hareketliydi.İflah Olmazlar kesinlikle eğlenmesini bilenler ile doluydu.
''Tekin işler ile uğraşmıyor.Onu biraz deşeceğim.Sen de o sırada ondan uzak kalacaksın.''
Sesi düşünceli geliyordu.Saddam'ı araştırıyor olmalıydı.Endişelenmem gereken bir konu daha.
''Yine de benim adıma karar veremezsin. O evde kalmam.'' dedim .Sesim sakindi fakat kararlıydım.
''O zaman o iti öldürürüm ortada sorun kalmaz.''
Barkın sanki çok basit bir şey gibi bunu söyleyince şaşkınca ona döndüm.Yüzü bana döndüğünde ''Öyle bakma öpesim geliyor.'' dedi.
''Öyleyse öp.''
Araba ani bir frenle durduğunda arkamızda ki araba şiddetli bir korna sesi ile son anda bize çarpmaktan kurtulmuştu.Barkın onu duymamıştı bile.Elleri direksiyon üzerinden çekilip yanaklarıma yerleştiğinde dudakları dudaklarıma hiddetle çarptı
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İflah Olmazlar
Teen FictionÜlkenin tüm kötülerinin hapsedildiği yer İflah Olmazlar'da bir kadının şehrin efendisine açtığı savaşın çıkmazı burası. Yandığı intikam ateşi ile şehri alt üst eden bir kadının ve şehrin sahibi olan adamın amansız savaşı. Kötülerin şehrine hoş geldi...