Bir keresinde bir kitapta görmüştüm.Portekizlerin ''Saudade .'' adında bir kavramı var.
Anlamı ise kaybettiğimiz bir şeye veya bir kişiye duyulan özlem anlamına geliyormuş.Sanırsam benim ruh halimin tek açıklayıcısı buydu.
Özlüyordum delice özlüyordum ve bu özlemin asla dinmeyecek olması beni sürekli sinirli olmaya yetiyordu.
Bu şehir diğer şehirlerden farksız fakat bir o kadar farklıydı.İçindeki düzen aynı fakat insanlar karanlıktı.
Karanlıkları artık beni korkutmuyordu.Ben ışık almayan bir yere atılmış daha sonra da göze çarpmamak için bütün ışığı söndürülmüş bir kızdım.Ben karanlıktım ve ben yalandım.
Bütün ışığımı almışlar ve beni karanlıkta gizlenmiş bir kötü olmakla suçlamışlardı.
Bütün ışıklar onların olabilirdi ben karanlıklara hükmediyordum.
Şu an vardım fakat yoktum.Kim şu an da karşılarında duran kızın asıl ben olmadığını anlayabilirdi?
Anlamadılar , anlamasınlardı. Ben eline verilen bir metinle herkese rol kesmek zorunda olan kızdım.
İçimden tekrarladım nefes almam zorlaşırken .
Adım Nefes.Adım Nefes.
Umut ol Nefes.
Yaşam ol Nefes.
Pes etme Nefes.
Annemin ilahi sesi kulağıma doldu.
Adın Nefes.Adın Nefes.
Umut ol Nefes.
Yaşam ol Nefes.
Pes etme Nefes.
Parmak uçlarım da duran fitili ateşlenmemiş sigarayı dudaklarıma götürüp avuç içimdeki çakmağı ateşledim.İçime çektiğim nefesle sigara yanmış duman ağzıma dolmuştu.Bu sigarayı yaktığım gibi yakmıştım her şeyi.En başta kendimi.
''Zıkkım iç .'' Yanımdan geçerken kafama vurmayı ihmal etmeyen Saddam'a en ölümcül bakışlarımı atıp kafamı geriye attım.Dudaklarımın arasında ki küçük boşluktan çıkan sigara dumanı hava da asılı kaldı.
Yakışıklı ve genç yüzü sigaradan duyduğu rahatsızlıkla ekşi bir hal almıştı.
''Saddam ne diye üç gündür oturup göt büyütüyoruz burada.Gidip bulalım şu Barkın'ı.'' dedim kaç gündür evde durmuş olmanın verdiği sıkılganlıkla.Bazı şeyler hemen olup bitsin istiyordum.
''Nefes kendine gel.Anlıyorum sabırsızsın ama bu iş böyle olmaz.Adam öncekiler gibi değil.'' dedi Saddam neredeyse kel kafasını kaşırken.Tedirginliğini görebiliyordum.Onu böyle görmek beni de tedirgin ediyordu.
''Bana biraz şu adamdan bahsetsene.'' dedim bacaklarımı kendime biraz daha çekip ,bakışlarımı tavanda asılı tutarken. Saddam'ın derin bir nefes aldığını işitmiştim.
''Adı ve soy adından başka hiç bir şey bilmiyoruz.'' dedi sıkıntıyla.Bakışlarımı hızla ona çevirip ciddi olup olmadığını anlamaya çalıştım.Gayet ciddiydi.
Amacımız uğruna anlaştığımız adamların verdiği bilgilerden başka bir şey bilemiyorduk.
''Ne yapacağız?'' dedim bu işin zor olacağını kavrarken.
''Şeytanla tanışmanın tek yolu ne biliyor musun Nefes ? '' dedi Saddam en hınzır gülümsemesi eşliğinde .Kaşlarımı kaldırıp gerisini getirmesini bekledim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İflah Olmazlar
Teen FictionÜlkenin tüm kötülerinin hapsedildiği yer İflah Olmazlar'da bir kadının şehrin efendisine açtığı savaşın çıkmazı burası. Yandığı intikam ateşi ile şehri alt üst eden bir kadının ve şehrin sahibi olan adamın amansız savaşı. Kötülerin şehrine hoş geldi...