Barkın ile yaşadığımız dakikalardan sonra kar üzerimize sere serpe serilmiş sonunda ikimizde buz kesmiş bedenlerle oradan ayrılmıştık.Şimdi evimizde sıcak çayımı yudumlarken ne kadar mutlu olduğumu bir kez daha anladım.
Barkın'ın yan odadan geldiğini anladığım konuşmasına hiç güzel bir davranış olmadığını bile bile kulak kesilsem de hiç bir şey duyamıyordum.Bardağımı camın kenarına bırakıp ayağa kalktığımda ayağımdan düşen eşofmanımı çekiştirip odaya ilerledim.Kapıyı açmak için hamle ettiğim sırada kapı açılınca Barkın'ın sıcak göğsüne kafam çarpmıştı.
Kafamı göğsünden kaldırıp ona baktığımda çatık kaşlı yüzü ile karşılaştım.Mavi gözleri bir düşüncenin etkisinde olduğunu belli ederek koyulaşmıştı.
''Kiminle konuşuyordun sen ?'' dediğimde beni umursamayarak salona ilerledi.Peşinden giderken bir yandan da düşen eşofmanımı çekmeyi ihmal etmiyordum.
''Bana baksana sen soru sordum.''
Barkın salonda ilerlemeyi durdurup ansızın bana döndüğünde istemsizce bir adım geriledim.
''Buralarda bir davetiye olacaktı nerede ? ''
Bir saat önce kapının önüne bırakılan zarfı kast ettiğini düşünerek koltuğun üzerine öylesine attığım iki zarfı ona uzattım.Birinde onun adı ve soyadı diğerinde benim adım soyadım yazan gümüşü zarflar fazlası ile zarif ve iddialı duruyorlardı.
Barkın yırtarcasına açtığı zarfa bakıp sinirle soluduğunda kendi zarfımı ona göre daha nazik bir şekilde açıp içinde ki davetiyeyi çıkardım.
Başlangıcı belli sonu belli olmayan zift karası yer yüzünün zift gibi üzerine yapışan günahları ile bu şehre kapatılmış olan İflah Olmazlar binada düzenlenen davete katılmanız bizi korkunun güzelliği ile karşılaştıracaktır.
Orhan Karaveli
Kaşlarımı çatıp yazıyı tekrar okumaya niyetlensem de Barkın elimden zarfı aldı.
''Bu davete katılmıyorsun.'' dediğinde elinde sallanan zarfa baktım.Ona ters konuşmak istemiyordum fakat siniri bana fazlası ile yansıyordu.
''Neden ? '' dediğimde çenesi gerildi.
''Soru da istemiyorum.''
Elimle yüzümün önüne düşen saçlarımı kulağımın arkasına ittirip derin bir nefes aldım.
''Peki.'' dediğimde çabuk kabullenmem şaşırmış olsa da bir şey demeden odaya gitti.O davete gelecektim Barkın Kuzey.Benden bu denli sakındığın şey ve bu adam kim öğrenecektim.
Barkın odadan çıktığında koltukta oturan bedenine gözlerini dikti.Ona bakmamak için direnip gözlerimi tavanda sabit tuttum.Hemen koltuğun yanına diz çöken bedenini cezb edici kokusunu da beraberinde getirdiğinde kokusunu derince içime çekme isteği ile doldum.
''Güzelim.''
Elleri saçlarım ile buluştuğunda tavana bakmayı sürdürdüm.
''Bana kızma.'' dediğinde sesinde bir umutsuzluk vardı.
''Kızmadım.'' dedim durgun bir sesle.Barkın aceleci bir tavırla alnıma bir buse kondurup evden çıktığında bende yerimden kalktım.Benimle bu şekilde konuşmadan ve bir açıklama yapmadan beni bu evde tutabileceğini sanıyorsa yanılıyordu Barkın bey.
***
''Nefes Karaer.''
Görevli olan beyefendi listeye bir göz atıp ''Davetiyeniz lütfen.'' dediğinde onun Barkın'ın ellerinde kaldığını hatırladım.İzahını nasıl yapacağımı düşünürken imdadıma bir diğer görevli yetişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İflah Olmazlar
Teen FictionÜlkenin tüm kötülerinin hapsedildiği yer İflah Olmazlar'da bir kadının şehrin efendisine açtığı savaşın çıkmazı burası. Yandığı intikam ateşi ile şehri alt üst eden bir kadının ve şehrin sahibi olan adamın amansız savaşı. Kötülerin şehrine hoş geldi...