Bölüm Şarkısı :Julia Stone-Winter On The Weekend
Bunaltıcı bir sıcak ile uyandığımda Barkın yanımda yoktu.Üzerimde iki kat battaniye vardı ve ben sıcaktan yanıyordum.Evet sadece sıcaktan yanıyordum.Kendi kendimi içimden azarlayıp koltuktan doğrulduğumda Barkın'ın evde olmadığını anlamıştım.Saat henüz sabah saatleriydi böylesi daha iyi olabilirdi belki de gitmem için.
Masanın üzerinde duran telefonunu alıp Saddam'ın numarasını tuşladığım da telefon son anda açıldı.Bu saatte uyuyor olmalıydı.
''Beni almaya gel Barkın'ın evine.'' dediğimde Saddam uyku sersemi olduğu için biraz sessiz kalsa da sonunda taşlar oturmuş olacak ki on dakikaya burada olduğunu söyleyip telefonu kapadı.Üzerime giyebileceğim doğru düzgün bir kıyafetim bile yoktu.Lavabo da pedimi değiştirdikten sonra artık kirden çalı olan saçlarıma iğrenerek baktım.Bu tiple durursam adam tabi yanımda duramaz evden kaçardı.
Barkın'ın nerede olduğunu bilmiyordum fakat telefonu buradaydı belki de spora çıkmıştı.Onu ilk gördüğümde de spor yapıyordu ve ben onun hiç sigara içerken görmemiştim.Bense sigarasızlıktan fenalık geçirecek hale gelmiştim.
Saddam her an gelebileceği için hızla salonda dolanıp küçük bir kağıt ve kalem buldum.Üzerine ''Tişört artık benim.'' yazdıktan sonra masanın üzerine bırakıp çikolatalarımı da etraftan topladım.Burada bırakacak değildim herhalde.Sonuçta hepsi benimdi değil mi ?
Dışarıdan gelen korna sesi ile elimde ki çikolatalar ile koşturdum. Ayakkabılarım da yakınlarda yoktu. Saddam'ın şoför koltuğunda ki şaşkın bakışlarını görebiliyordum.Üzerimde kısa bir tişört çıplak ayaklarım dağılmış yüzüm ve elimde bir sürü çikolata yine de onun bakışlarını umursamadan koşturarak arabaya bindim.Deponun kapısı açık kalmıştı ama banane Barkın bile umursamıyordu ki ?
''Bu halin de ne ? ''
''Önce bir yola gir Saddam Barkın her an gelebilir.'' dediğimde Saddam gaza basıp hızla ilerlemeye koyuldu.
''Dosya işi için ifadeye alındım.Özel bir ifadeye.Biraz yamuldum.'' dediğimde gülüyordum fakat Saddam ciddi bir ifade ile beni dinliyordu.
''Barkın geldi beni oradan almış evine getirmiş sonra da gitmeme izin vermedi.''
Özel anları atlayarak ona kısa bir özet geçtiğimde suratında memnuniyetsiz bir ifade vardı.
''Burnuma hiç iyi kokular gelmiyor Nefes.''
''Neden ?'' dedim açtığım bir çikolatayı yemeye çalışırken.
''Barkın Kuzey bu işi senin yaptığını biliyor.'' dediğinde ağzımda ki çikolatayı arabanın camına tükürecektim.
''Bilse böyle mi olur ? '' dediğimde benim de aklımda bazı soru işaretleri vardı.
''İşte bende onu düşünüyorum az akıllı ol.Bu adama bu şehrin efendisi diyorlar .Kesin senin yaptığını biliyor fakat sessiz kalıyor ama neden ?'' dediğinde benimde aklımı bulandırmıştı.
Bu dosya onun için önemliydi bilse bana öyle davranır mıydı ?
''Dosyadan bir şeyler çıkmış mı bari ? ''
''Hayır değerli hiç bir bilgi yokmuş dışarısı Barkın'ın icabına bakmayı düşünüyor.''
Saddam'ın ağzından çıkan cümle benim tam içime oturduğunda ona dönüp bunun nasıl bu kadar kolay söyleyebildiğine şaşırdım.Söylerdi neden söylemesindi ? Adamla öpüşen oydu sanki.
''Nasıl yani Saddam ne yapacaklar ? '' dedim bir anda.Düşüncelerim darma duman olmuştu.Onun için endişelenmiş miydim ? Evet, belkide.
''Ne bileyim kızım ben onu aradan çıkarmak için uğraştıklarını duydum sadece.'' dediğinde kalbimi hızlandıran bu korkuydu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İflah Olmazlar
Teen FictionÜlkenin tüm kötülerinin hapsedildiği yer İflah Olmazlar'da bir kadının şehrin efendisine açtığı savaşın çıkmazı burası. Yandığı intikam ateşi ile şehri alt üst eden bir kadının ve şehrin sahibi olan adamın amansız savaşı. Kötülerin şehrine hoş geldi...