2

727 51 43
                                    

Bölümde tıbbi kelimeler mevcut

----

↪️Sıla

"Doktor Lee nerede kaldı? Haber vermediniz mi?!"

"Nöbetçi olmadığı için burada değil. Haber verdik. Yirmi dakika sonra burada olur."

Hemşire soruma cevap verdiğinde saatime baktım. Zaman azalıyordu.

"O kadar dayanamaz. Kan grubunu öğrenip beş ünite taze kan hazırlayın ve Doktor Jung'a haber verin!"

Doktor Jung şefimizdi. Yapacağımız görevleri o verirdi. Genel cerrahi olduğu için şu an ona çok ihtiyacım vardı.

"Efendim, Doktor Jung şehir dışındaymış. Gelmesi imkansız!"

"Ne demek imkansız! Hastayı kaybedeceğiz!"

Sinirden ne diyeceğimi bilmiyordum. Biraz daha beklersek hastayı kaybedecektik.

Başımı sedyeye çevirerek kurşun izlerine baktım. Böbreğindeki kurşun kanamayı durdurmuş ama göğsündeki kan durmuyordu. Ayrıca kalp ritmi bozuktu ve az atıyordu.

"Ameliyathane hazır! Sizi bekliyorlar." diyerek odaya giren Yağmur'a çevirdim başımı.

"Giremeyiz! Hiç bir cerrah gelmedi ve çok kan kaybediyor. Kahretsin!"

Kalp masajı yapmalıydım ancak çok kan kaybediyordu. Masaj yapmam daha çok kanamaya yol açacaktı.

Düşünmek için zaman yoktu. Bir anda tamponu kaldırarak masaj yapmaya başladım. İlk yapışta üstüme damar patlamışçasına kan fışkırdı.

Yağmur gözlerini korkuyla açtı. "Kurşunun *AORT'a denk gelme ihtimali?"

(*Kalbin sol karıncığından çıkan ve vücuda kırmızı kan dağıtan büyük atardamar.)

Dikkatimi dağıtmadan yapmaya devam ettim. "Oldukça yüksek. Yağmur kanlardan birini al ve tak. Yoksa kan kaybından ölecek."

Yağmur bir ünite kanı getirir getirmez Jimin'in koluna taktı. "Bu kan yetmez. Üstüne bak Sıla!"

Haklıydı. Başımdan aşağı kan olmuş gibi hissediyordum. "Doktor Lee gelene kadar uğraşmalıyım."

Aralıksız on dakika masaj yapmamın sonucunda Doktor Lee odaya girerek yanıma geldi.

"Nesi var?"

"Yirmi üç yaşında erkek. Böbreğinden ve göğsünden vurulmuş. Tansiyonu ve nabzı düşük. Kalp ritmi bozuk."

"Üstünün hali ne?" Konuşmayla alakasız soru sorunca sinirle ona döndüm.

"Yaklaşık on dakikadır kalp masajı yapıyorum. Çok geciktiniz, ölmek üzere!"

"Beni suçlaman yapabileceğin son şey Sıla. İşine odaklan şu an. Her neyse ameliyathaneyi hazırlat."

"Zaten hazır sizi bekliyoruz. Bir de sanırım kurşun AORT'da. Çünkü fazla kan kaybetti."

Doktor Lee bir mimik dahi hareket ettirmeden konuştu. "Tamam, sen benimle ameliyata geliyorsun. Hadi!"

Travma odasından çıktığımızda karşımda altı erkek görmeyi beklemiyordum. Yanımıza yaklaştıklarında üstümü görünce hepsi şaşkınlıkla beni süzüyordu. Yanımdan geçip giden sedyenin peşine takılıp gideceğim sırada içlerinden biri elimi tutup kendine çevirdi.

BTS ; TRUST MEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin