↪️Yağmur
Israrla çalan telefonum çalışmama engel olurken Dr.Kang derin nefes alarak gözlüğünü çıkardı ve bana bakmaya başladı.
"Aç şu telefonunu."
"Hemen efendim," diyerek hızla kalktım ve odadan çıktım. Telefonuma baktığımda Yoongi'nin aradığını görmüş, derin nefes alarak boş bir odaya girip telefonu açmıştım.
"Yoongi! Hastanedeyim ve çalışıyorum bilmiyor musun? Ne diye arıyorsun beni?"
"Bana da merhaba aşkım, ne kadar özlemişim seni sorma."
Bugünlerde yaptığı gibi tekrar imalarda bulunmuş, bundan asla ama asla çekinmemişti.
"Çalışıyorum aşkım, söyle ne oldu?"
"Zaten hep çalışıyorsun, ben kimim ki?"
"Yapma böyle, iki aydır doğru düzgün hastenede yoktum. İşler fazla sarpa sarmış biliyorsun."
"Biliyorum...ve bu beni sinir ediyor."
Gülümsedim. İki ay hastaneye seyrek uğradığım için bugünlerde çok fazla nöbete kalıyor ve sürekli çalışıyordum. Doğru düzgün görüşmeyi geçtim, doru düzgün telefonda bile konuşamıyorduk. Ancak asla beni yalnız bırakmamış, sabırlı olacağını söyleyerek sürekli destek çıkmıştı.
Onun da sıkıldığının farkındaydım. Ben de sıkılmıştım, hemde çok fazla. Ancak bir an önce buluşmak istiyorsak önce işleri bitirmeliydim.
"Bak ne diyeceğim...bugün nöbetim yok. Beraber akşam yemeği yemeye ne dersin?"
Önce minik bir kıkırtı duydum, daha sonra mutluluk gülmesi ve ardından kahkaha. Onun güldüğünü duymak beni gülümsetmişti.
"Seni hastaneden alırım."
"Tamam, görüşürüz o zaman."
"Görüşürüz, seni seviyorum."
Telefonu kapatarak sessize aldım ve tekrar cebime koydum. Odadan çıkıp hocamın odasına girdim ve özür dileyerek işime devam etmek için karşısına oturdum.
"Dosya işleri bitmek üzere, gerisini ben halledebilirim. İşin varsa sen çıkabilirsin."
"Önemli değil hocam, şu an yapabilirim."
Gülümseyerek kafa salladı ve önüne döndü. Her zaman anlayışlı bir doktor olduğu için gözümde çok büyütmüştüm onu. Bu yüzden diğer cerrahlara göre hastası çok daha fazlaydı. Güler yüzü ve anlayışla konuşması en büyük özelliğiydi.
Bir çok şeyi onun yanında öğrenmiş ve uygulamıştım. Kendimi onun yanında geliştirmiştim. Bu yüzden ona minnettardım. Zamanında Sıla'ya da kucak açtığı için ona saygım sonsuzdu. En büyük dileğim ise, onun gibi biri olana kadar onun yanında durmaktı.
~
"Selam~" Önümdeki arabaya binerek kapıyı kapattım ve gülümseyerek soluma döndüm. Yoongi gülümseyerek bana bakmış, ardından hızla bedenimi çekerek sarılmıştı.
Son sarılmamızın üzerinden bir hafta geçtiğini hatırladığımda vakit kaybetmeden ellerimi boynuna dolayarak sıkıca sarıldım. Başını omzuna koyup gözlerimi kapattığımda tam anlamıyla huzur doluydum.
Onu özlüyordum. Onu çok özlüyordum ancak engellerden sıkılmıştım. Gizli gizli buluşmak bir süre sonra sıkıcı ve aksiyonlu geliyordu. Yakalanma riski ile yaşamak kötü hissettiriyordu. Yanlış bir şey yapmış gibi hissetmeme sebep oluyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BTS ; TRUST ME
Fanfiction»Hayatını değiştiren bir kız. »Hayatını değiştiren bir vaka. »Hayallerini,etrafındaki sevdiklerini paramparça eden bir katil. »Ona güvenmeyen aile. »Ona güven veren Bangtan♡. »Onları korumaya çalışan bir kız. -KORUYABİLECEK Mİ?-