11

475 37 80
                                    

↪️Sıla

"Bize öncelikle hastanın hikayesini ve olayları baştan anlatın lütfen Doktor Sıla."

Önümdeki doktorlardan bayan olanı konuştuğunda onu onaylayarak anlatmaya başladım.

"Hasta üç veya dört gün önce hastanemize geldi. Göğsünden ve böbreğinden vurulmuştu ve nabzı ile tansiyonu çok düşüktü. Yaklaşık on dakikalık kalp masajından sonra ameliyata alındı. İki saat boyunca kan durdurmaya çalıştık. En sonunda doktorumuz kurtulmayacağını söyledi ve ameliyatı yarım bırakarak dışarı çıktı. Ameliyatı kendim yapmadım, Doktor Yağmur ile beraberdik. Fakat kendi isteği ile değil benim çağırmam ile gelmişti. Ameliyatı yaptık ve hayata döndü. Daha sonra o hastaya dokunmamam gerektiği söylendi. Fakat ameliyattan sonra hasta fenalaştı. Yarası birisi tarafından açılmıştı ve dikişi patlatılmıştı. Ayrıca nefes almıyordu. Nefes almasını sağlayıp tekrar yarasını diktim. Hasta tekrar iyileşti ve ben kurula gelmek zorunda kaldım."

Derin bir nefes aldım, hepsi sessizce dinlemişti. Soran doktor, derin bir nefes aldı. "Pekala, peki neden buradasınız?"

"Hastayı kurtardığım için."

"Nasıl yani?"

"Doğru duydunuz. Ameliyatı tek yapıp hastayı iki kere kurtardığım için buradayım."

"Bir dakika ameliyatı neden tek yaptınız? Asistansınız ve yapmanız doğru bir şey değil," dediğinde diğer doktora baktım.

"Çünkü yanımdaki cerrah ameliyatı terk etti," sinrşke Bay Lee'ye baktım. Sırıtıyordu, şerefsiz.

"Ameliyatı bırakan kimdi?"

"Doktor Lee."

Birden herkes Doktor Lee'ye bakmaya başladı. O ise omuz silkerek onlara bakıyordu. "Ameliyatı kaldıramayacağı için yapmadım. Çünkü AORT'u delmişti kurşun, uğraşmama değmezdi."

"Siz ne diyorsunuz?"

"Ne demek uğraşmama değmezdi?"

"Biz doktoru. Denemek zorundayız."

Her kafadan bir ses çıkıyordu. Doktor Lee hiçbir şey söylemiyor. Diğerleri derin nefes alarak tekrar bana döndüler.

"Peki neden hocanı dinlemedin sen?"

"O senden daha üstün ve ne olacağını biliyordu!"

Suç üstüme kalmıştı, ne güzel. "Bakın, hasta şu an gayet sağlıklı. Uyanık ve hayati tehlikesi de yok."

Bu duyduklarından sonra şaşırarak bakmaya başladılar. "Pekala, bir ay göz hapsinde olacaksın o kadar. İşinin başına dönebilirsin."

Gülümsedim ve tam ayağa kalkacakken hiç duymak istemediğim birinden istemediğim sözler duydum. "Hayır edemez, çünkü artık bir hocası yok."

"Nasıl yok? Bu sizin öğrenciniz değil mi Bay Lee?"

Başhekim sessiz kalırken o güldü. "Artık benim öğrencim Soo Rim. Emirlerime uymayan biri ile çalışamam."

Sinirle gözlerin doldu. Bitti diye düşündüm. Cerrahlığım elimden gitti.

Doktorlar tekrar bana döndüğünde yutkundum. "Bu durumda bir süre uzaklaştırma alman gerek genç doktor."

Gözlerimi sıkıca kapadım ve elimi alnıma yerleştirerek ovmaya başladım. "Yaklaşık üç ha-"

Doktorun sözünü kesen kapının çalınıp Doktor Kang'ın içeri girmesiydi. "Ah, özür dilerim. Geç kaldım."

BTS ; TRUST MEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin