19

434 33 1
                                    

(35 Saat Sonra)

↪️Jimin

"Hyung, cidden iyi olduğuna emin misin?"

Sabahtan beri nerdeyse yirmi kez sormuştu Jungkook. Derin nefes alarak ona döndüm.

"Sürekli sormaktan vazgeç artık Kook. Son kez söylüyorum iyiyim. Artık yurda gidip kendim de dinlenebilirim."

"Sanki burda kendin dinlenmiyorsun hyung."

Attığım bakışla iç çekmiş, arkasını dönerek odadan çıkmıştı. Üstüme çok geliyordu ve ben dara gelemezdim. Biliyordu.

Derin bir nefes alarak eşyalarımı toplamaya devam ettim. Her ne kadar oturmamı söyleseler de ben kalkıp yürümek istiyordum. Sıkılmıştım yatmaktan. Kalkıp yürümek, koşmak istiyordum.

Eşyalarımı toplayıp küçük valizin fermuarını çektikten sonra valizi tutarak tekerleklerin üstüne, yere, indirdim. Üstümdeki hasta kıyafetlerinden kurtulmak istediğim için hızla üzerini değiştirdim. O kadar yatmıştım ki, üst değiştirme gibi kolay bir işte bile her yerim tuhaf ağrıyla sızlıyordum.

Yatağın kenarında duran masadan telefonumu da aldıktan sonra ceketimi giydim ve valizi sürükleyerek odadan dışarı çıktım.

Etrafa baktıktan sonra üyelerden kimseyi görmeyince asansöre doğru ilerledim. Beklediğim asansör nihayet gelince sıfıra basarak bekledim.

Asansör kapıları açılınca dışarı çıktım ve etrafa tekrar göz gezdirdim. Tekrar kimseyi göremeyince derin nefes alarak Taehyung'u aradım. Bir yandan kimliğimi ele vermemek için başımdaki şapkayı biraz daha gözlerime indirerek maskemi düzeltiyordum.

"Efendim?"

"Tanrı aşkına neredesiniz? Beni hasta hasta bırakıp gitmek de ne demek oluyor?"

"Sen değil miydin 'Ben iyiyim, beni rahat bırakın' diyen? Bıraktık işte, ne yaparsan yap."

"Ah, cidden. Neredesiniz? Şu an yakalanma korkusu ile iç içeyim."

"Tamam tamam. Arkadan çık, ön taraf röportaj için bekleyen insanlar ile dolu. Ordan çıkarsan tekrar hastaneye girmek zorunda kalırsın."

Dediğine gülerek telefonu kapattım. Valizi sürükleyerek arka kapıya doğru yürüdüm. Geçtiğim her yerde polisler vardı. Daha çok bir şey arıyor gibi ellerinde telsiz ve cihazlar bir yandan diğer yana konuşuyor, koşuyorlardı. Ne olduğunu anlamaya çalışsamda anlayamayacağımı anladığımda omuz silkerek önüme döndüm.

~

"Hyung rahatsın değil mi?"

"Evet Jungkook. Beni artık lütfen rahat bırakır mısın?"

Cidden fazla sıkılmıştım. İyi olduğumu söylesem de sürekli soruyordu.

"Merak ediyorum. İyi olmanı istiyorum."

Bana kırıldığını fark etmem çok zor olmamıştı. Cam kenarına biraz daha sinip derin nefes alarak dışarı bakması kendini ele vermişti.

BTS ; TRUST MEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin