↪️Yağmur
"Aahh, biraz daha yavaş olsana. Acıyor!"
"Elimden geleni yapıyorum. Bir hareket etmeyin lütfen!"
Acıyla gözlerimi kapattım ve doktorun işini yapmasını bekledim. Kahve dökülür dökülmez acile koşmuş, pansuman yaptırıyordum.
"Bitti."
Gözlerimi açtı ve elime baktım. Sol elim yaralanmıştı ve bu benim için çok kötüydü. Çünkü lanet olsun ki solaktım ve bu hiçbir şey yapamayacağım anlamına geliyordu.
Mesaisi yoktum, bu yüzden hastalarımı kontrol edip eve gidecektim. Çoğu hastamı kontrol etmiştim. Sadece VİP katındaki dört hastam kalmıştı.
Dosyalarını çoktan yazdığım için sağ elimle muayene ettim. Hastalarımda bir anormallik olmadığı için şükrediyordum. Eğer olsaydı o elimle bir şey yapamazdım.
Üçüncü hastayı da kontrol ettikten sonra Jimin'in odasına yöneldim. İçeride Yoongi olmaması için dua ederken kapı aniden açıldı.
"Ne işin var burada?" Tanrım, şanssızlık sıçıyordum.
Kapı açılınca Yoongi ile burun buruna gelmiştim. Ona bakıp bir anda geri çekilince Yoongi göz devirmişti.
"Hastamı kontrol edeceğim. İzin verde geçeyim."
Doktor Kang Sıla kabul etmeyince hastayı bana vermişti. Yoongi geri çekilerek yol verdiğinde yanından geçerek içeri girdim. İçeride Jungkook, Hoseok ve Yoongi vardı, Jimin uyuyordu.
Dosyasına baktığımda her şey yazılmıştı, muayene etmeme gerek yoktu çünkü uyuyordu ve görünürde kötü bir şey yoktu.
"Hey! Eline ne oldu?" Hoseok merakla elimi işaret edip, sorunca hepsi elime baktı.
"Önemli bir şey olmadı."
"Emin misin? Sargılı çünkü."
"Evet eminim. Bir şey olmadı."
Baş selamı vererek odadan çıktım, sinirlenmiştim. Yoongi yüzünden elim bu haldeydi ve onun umrunda değildi. Kendi yapmamış gibi davranıyordu.
↪️Nida
Duyduğum sesle arkamı döndüm. "Ah, kendini nasıl da biliyor!"
Sesin yönüne bakınca Taehyung denen pislik ve diğer iki arkadaşını da otururken gördüm. Aramızdaki mesafe fazlaydı ve bu Taehyung'un bağırmasına sebep oluyordu. Bağırdığı için kafeteryadaki insanlar bana bakmaya başladı. Derin nefes aldım ve etrafıma bakmamaya çalışarak arkamı döndüm.
"Ah, rezil oldun bir kere!"
Sinirden gözlerimi kapatıp tekrar arkamı döndüm ve Taehyung'un masasına yürümeye başladım. Giderken aldığım suyun kapağını yavaşça açmaya başladı. Yanlarına vardığımda boş gözlerle ona bakmaya başladın.
"Ne o bana aşık mı oldu-AAHH!"
Sözünü bitirememesinin nedeni kafasına vurduğum şaplaktı. Kafasına vurduğumda kafeteryadaki insanlar ve yanındaki arkadaşları kıkırdamaya başladı. Kafasını ovarak sinirle bana baktı.
"Bunu neden yaptın?"
Hiç bir şey demeden omuz silktim ve tekrar arkamı döndüm. "Tam bir manyaksın! Seni kim polis diye seçtiyse-"
Susacağa benzemiyordu, hızla ona dönerek kapağını açtığım suyu başından aşağı boşalttım. Bir yandan da sesli konuşuyordum.
"BENİMLE UĞRAŞMAYI KES! ÇOK CİDDİYİM KELEPÇENİ TAKAR SENİ KARAKOLA GÖTÜRÜRÜM!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BTS ; TRUST ME
Fanfiction»Hayatını değiştiren bir kız. »Hayatını değiştiren bir vaka. »Hayallerini,etrafındaki sevdiklerini paramparça eden bir katil. »Ona güvenmeyen aile. »Ona güven veren Bangtan♡. »Onları korumaya çalışan bir kız. -KORUYABİLECEK Mİ?-