↪️Sıla
Hızla odadan ayrılarak hastanenin çatısına çıkmış, yerde oturarak manzarayı izliyordum. Yanağıma süzülen bir damla gözyaşını hissetmesem ağladığımın farkında olmayacaktım.
Her şey gözümün önünden geçiyor gibi hissediyordum. Jimin'i hastam olarak kabul ettiğin günden beri başım beladan kurtulmamıştı. En kötüsü de iki gün sonra kurula çıkacaktım ve korkuyordum.
Bir süre sonra oturduğum yerden kalkarak çatının korkuluklarına dayandım. Manzaraya bakarken bir yandan düşünüyordum. Neden böyle olmuştu, böyle olmak zorunda mıydı?
Birden yanımda hissettiğim hareketlik ile dikleşerek önüme bakmaya devam ettim. Sağıma ve soluma üç beden geçtiğinde hala daha karşıya bakıyordum.
"Böyle bir şey yapmadın değil mi?"
Sessizliğim bozmadım ve önüm bakmaya devam ettim. Ancak konuşmaya devam ediyordu. "Ani tepki verdik, ama-"
Hızla Namjoon'a döndüm. "Bakın, eğer öyle bir amacım olsaydı çoktan gidip magazincilere, habercilere olayı anlatır ünlü olmaya çalışırdım. Ya da ne bileyim para isteseydim her gelişimde Hastane masraflarınız şu kadar, şu zamanda ödemelisiniz gibi cümleler kurardım."
"Yani yapmadın mı?"
Açıklamama rağmen soru soran Jin'e baktım. "Ben açıklamamı yaptım, ama siz neye inanmak istiyorsanız ona inanın," diyerek bir şey demelerini beklemeden arkamı döndüm ve aşağı indim.
↪️Jungkook
Hyunglarımla arkasından baktıktan sonra derin nefes alarak önüme döndüm. Sıkıntılı gibiydiler. Ancak ben şüphe etmiyordum, onun öyle bir şey yapmayacağına emindim.
"Doğru söylüyor olabilir mi?"
"Bilmiyorum. Ama iki doktor da aynı şeyi söylüyor."
Yoongi hyung, Namjoona hyunga cevap verdiğinde hızla başımı iki yana salladım. İki pisliğe inanıyorlardı.
"Hadi ama, Soo Rim'i biliyoruz. Ya yalan söylediyse?"
Hoseok hyungu balını sallayarak onayladım. "Bence de yalan."
"O zaman neden o doktor da yalan söylesin ki?"
"Çünkü onun da Sıla'yı sevmediği çok belli Jin hyung," diye cevap verdiğimde çok kısa süren bir sessizlik olmuştu.
Yoongi hyung arkasını dönüp kapıya yürüdüğünde arkasından baktım. "Bana belli bir kanıt getirene kadar ona inanmayacağım," diyerek içeri girdi.
Sinirle diğerlerine baktım. "Daha ne kanıtı istiyorsunuz anlamıyorum. Zaten cerrahlığını tehlikeye atarak elinden geleni yaptı o kız."
"Ama hala neden yaptığının bir kanıtı yok."
"Kanıta gerek yok. Başından beri ilgilendi onunla. Nöbeti olmasa bile nöbete kalarak onunla kaldı o. Hocalarıyla tartıştı. Şimdi nasıl olur da inanmazsınız?"
"Jungkook sakin olur musun? Para için yapmışda olabilir."
"Gidip onunla konuşsanıza. Neden ön yargı yapıyorsunuz?"
"Peki sen neden onu bu kadar savunuyorsun Jungkook?"
Namjoon hyunga dönerek yalandan gülümsedim. Samimiyetten uzaktı. "Çünkü doğru söylediği çok belli. Sizin gibi ön yargı ile yaklaşmıyorum ben hyung," dedim ve bir şey demelerini beklemeden oradan ayrıldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BTS ; TRUST ME
Fanfiction»Hayatını değiştiren bir kız. »Hayatını değiştiren bir vaka. »Hayallerini,etrafındaki sevdiklerini paramparça eden bir katil. »Ona güvenmeyen aile. »Ona güven veren Bangtan♡. »Onları korumaya çalışan bir kız. -KORUYABİLECEK Mİ?-