30

303 24 8
                                    

Bir önceki bölüme yorum yapanlar, canlarımsınız. Sizi çoook seviyorum. İsteğimi gerçekleştirdiğiniz için çok teşekkür ederim

Şimdi hikayeye geçelim Pandalarım 🐼

----

↪️Sıla

Duyduğum zil sesi ve aşağıdaki hareketlenmeler uykumu açacak derecedeydi. Göz devirerek yerimden kalktım. Tamam, gürültülü olabilirsiniz, ama neden yeri göğü inletiyorsunuz!

"Biz geldik!"

"Aynen, biz geldim!"

"Hyung, önce ben gireyim!"

"Dur Jungkook, zaten eninde sonunda gireceğiz!"

"Ama hyung-"

"SIRAYLA GİRİN LÜTFEN, SAKİN OLUN!"

Sonunda Yağmur'un sinirli sesini duymamla herkes suspus olmuştu. Eve neredeyse ölüm sessizliği hakimdi...

Derin bir nefes alarak ayağa kalktım ve yavaşça kapıya doğru yürüdüm. Hala uykum vardı az olsada. Ve ben, güzelim yataktan asla ama asla kalkmak istemiyordum!

Merdivenlerden inip salona girdiğimde herkesin yer kavgası ettiğini görmüştüm. Tanrım, ne yapıyor bunlar!

"Ne yapıyorsunuz?"

Tabii ki beni kimse duymamıştı. Göz devirerek mutfağa yürüdüm. Kapısı kapalıydı...

Kapıyı hızla açmamla, birbirine sarılan çifte kumruların yerinde sıçrayıp bana dönmesi bir olmuştu. Onlara da göz devirdim. "Siz burada ne yapıyorsunuz?"

"Sence?"

Yoongi'nin benim gibi göz devirerek konuşmasıyla tekrar göz devirdim. Ay, gözlerim kayacaktı!

"Liseli ergenler gibi takılacağınıza herkese ilan edip rahat etseniz ya!"

İkisi de kollarını göğsünde birleştirmiş, tek kaşlarını kaldırmış bana bakıyordu.

"Bu bizim aklımıza hiç gelmedi."

"Çok teşekkür ederiz."

"İyilik de yaramıyor! Ne yaparsanız yapın be!" Diyerek içeri yürüdüm ve bardak rafından bardak alarak onlara arkamı döndüm.

"Hadi ama kanka, eğer açıklama yaparsak fanları beni öldürür!"

"Sende onlardansın." Doldurduğum bardağı içerken, dediğim şeyle kıpkırmızı olmuş Yağmur'a, daha sonra da gülmemek için dudaklarını birbirine bastıran Yoongi'ye baktım.

Bardağı bırakıp tekrar konuştum. "Hadi ama, kötü bir şey söylemedim ki."

"Sıla! Utanıyorumsusarmısınlütfen?"

"Tamam. Ama dediğim gibi, en kısa zamanda en azından gruba söyleyin. Buraya bende gelmeyebilirdim. Yakalanmak yerine söyleyin bence. Hadi kaçtım, sizde gelin de dikkat çekmeyin."

Onları beklemeden mutfaktan çıkarak salona yürüdüm. Onlara karışmak istemiyordum, ancak başlarının da derde girmesine göz yumamazdım.

Salona girdiğimde herkesin bir yer bulup oturduğunu gördüm. Gülerek salona girdim. "Selam canlarım!"

Hepsinin başı bana döndüğünde gülerek ayağa kalktılar. Yüzümdeki gülümsemeyi silmeden hepsiyle mesafeli sarıldım. Tabii bu mesafeli sarılmam Jungkook için geçerli olamamıştı. Çünkü resmen bedenimi kaldırıp, kemiklerimi kıracak derecede sarılmıştı. Ellerimi omuzlarına koyarak yakındım.

BTS ; TRUST MEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin