35

264 24 3
                                    

↪️Yağmur

"Sıla~"

Üyeleri geçirip kapıyı kapattıktan sonra merdivenlere yönelerek Sıla'ya seslendim.

Cevap vermediğinde göz devirerek odasına yürüdüm. Kapıyı tıklayarak içeri girdiğimde kitaplığının önünde ayakta dikiliyordu.

"Ne yapıyorsun?"

Daldığı yerden sıçrayarak ayrıldığında gülerek yanına gittim.

"Albümler burada kabak gibi açıktaymış ya!"

"Ne var bunda?"

"Jimin önceden fan olduğumu öğrendi işte!"

"Peki bunda ne var?"

Hala boş boş bakmayı sürdürüyordum ki koluma vurmasıyla bakışlarımı koluma çevirdim. "Bu niyeydi?"

"Saçma sapan sorular sorduğun için."

Göz devirmeden edemedim. "Ama haklıyım, ne var bunda. Öğrensin."

"Kızım deli misin sen ya! Artık fan değilim ve albümlerimi görüyor. Bu ne kadar büyük bir sorun!"

"Ne kadar büyük?"

Bana 'defolu bir mal' gibi bakıp göz devirerek yatağına oturmaya gittiğinde gülerek peşinden gittim. Karşısına oturduğumda beni öldürecekmiş gibi bakıyordu.

"Abartmıyor musun? Önceden fan olup olmaman ve albümlerinin sende olması onu ilgilendirmez. Neden bu kadar kasıyorsun ki?"

Dudak büzerek bana bakmaya başladığında ellerini iki yana açarak bilmiyorum dercesine salladı. "Sanırım, haklısın. Sadece öğrenmiş olmasının verdiği düşünce heyecan yaptırdı."

Alayla güldüm. "Ne heyecan ama!"

Göz devirdi fakat konuşmaya devam ettim. "Ya bak sana ne diyeceğim. Bugün şirkete git."

Şaşkınlıkla açılan gözleriyle bana bakmaya başladı. "Ney?"

"Kızım koskoca ceo seninle görüşmek istiyor ne diye erteliyorsun? Git konuş işte."

"Ama elim-"

"Elini mazeret olarak sunma önüme! Sanki elinle mi konuşacak adam!"

Bağırmamla yerinde sinerek gözlerini benden kaçırmaya başladı. Bu kabul ettiğini gösteriyordu ama belli etmiyordu.

"Tamam ya, ne bağırıyorsun?"

↪️Jungkook

"Yeter, yoruldum! Bu saatten sonra pratik diye yanıma geleni çok ciddiyim kovalarım!"

Yoongi hyung sinirle söylenerek kendini yere attığında bende derin bir nefes alarak yere oturdum.

Fazla aksatmalar yaptığımız için normalden fazla çalışıyorduk. Bu yüzden fazla yoruluyorduk.

On beş dakika sonra yerimde dikleşip diğerlerine baktığımda kalkacak gibi durmuyorlardı. Çok sıkılmıştım, en azından şirketin önüne çıksam fena olmazdı.

"Nereye gidiyorsun?"

Kapıya doğru yürümeye başladığımda Namjoon hyung konuşmuştu. Terli olduğum için giydiğim hırkamı düzelterek ona döndüm. "Çok sıkıldım ve terledim hyung, şirketin önüne çıkıyorum."

"Dikkat et kendine."

Hızla başımı sallayarak odadan çıktım ve merdivenlere yöneldim. Merdivenleri inip kendimi şirketin dışına attığımda maskemi düzelterek hırkamın şapkasını başıma geçirdim ve başımı önüme eğerek arkaya doğru yürüdüm.

BTS ; TRUST MEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin