BTS ; TRUST ME

29

(1 Hafta sonra)

↪️Sıla

"Sıla~ Kahvaltı hazır, gelmiyor musun?"

"Geliyorum!"

Hızla yataktan kalkıp kendimi banyoya attım. Elimi yüzümü yıkayıp banyodan çıktım ve yavaşça tek elim ile odayı toplamaya başladım. Çünkü lanet olası alçım hala çıkmamıştı.

Hastaneden dün çıkmıştım ve Yağmur kendi için de izin alarak benimle beraber evde kalıyordu. Tamam bu iyi bir şeydi. Fakat sadece yemek ve tuvalet ihtiyacımı gidermem için ayağa kalkmama izin veriyor, evde bir iş yaptırmıyordu. Ve ben sıkıntıdan patlayacak duruma gelmiştim. Hastanede olduğum zamanlarda Jungkook her gün yanıma gelmiş, bazen diğer üyelerden bazılarını da getirmişti. Jimin hariçti...

Geçen bir haftada çok şey olmuştu. Örneğin, Dr.Lee ve Soo Rim hastanede küçük bir duyuru yapacaklarını söyleyip, gerçekleri itiraf etmişti. Ne kadar şaşırsamda bir yandan rahatlamıştım. En azından kimse beni öyle biri olarak görmeyecekti. Ama içten içe neden böyle bir şey yaptıklarını bilmiyordum. Belki de başarılı olduğum için üzerime iftira atarak hastaneden kovulacağımı düşünmüşlerdi. Ama tam tersi, sağlığıma tekrar kavuştuğum zaman tekrar çalışmaya devam edecektim.

Sonunda odayı toplayıp üzerimi giyindim ve kendime çeki düzen vererek odadan telefonumu alıp çıktım. Güzel kahvaltının kokusu merdivenlerin başında olmama rağmen burnuma kadar geliyordu. Merdivenden inip mutfağa doğru yürürken elimdeki telefonum titredi, mesaj gelmişti. Gülümseyerek telefonumu açtım. Her sabah olduğu gibi Jungkook'tan gelmişti.

Bay Maknae:
Günaydın~
Bugün nasılız bakalım?
Eve çıktığın için yanına gelemiyorum
ve şey...
Özldmsnrm.

Mesajını okuduğumda dayanamayıp gülmüştüm. Birleşik yazınca anlamayacaktım sanki. Mutfağa girip sandalyeye oturarak cevap yazmaya başladım.

Can kurtaran:
Günaydın~
İyiyiim merak etme, sorun yok.
Ve şey,
Bndsniözldmsnrm.

"Kiminle konuşuyorsun?"

Yağmur elinde çaylar ile dibime girdiğinde korkuyla gözlerimi büyüttüm. "Hey! Kanka dökülecek dikkat et!"

Bana yandan bir sırıtış yapıp çayları masaya koyduğunda göz devirdim. "Şu gösterilerini yaparken bir gün yanacaksın."

"Bir şey olmaz bana."

"Bir gün yanarsan eğer bu lafı sana hatırlatacağım."

Önüme dönüp yemeye başladım. Daha yarısına gelmiştim ki tekrar mesaj gelmişti.

Bay Maknae:
Biliyor musun, öyle yazdığın zaman
sanki anlamıyorum xkxmsmmsmdx.
Neyse, kendine dikkat et. Artık
çalışmaya başlayacağız. Sürekli mesaj
yazamayabilirim. Görüşürüz~

Çayımdan bir yudum alıp cevap yazmaya başladım.

Can Kurtaran:
Sen keyfine bak, ben iyiyim.
Kendini çok yorma, görüşürüz~