Kağıtın arkasında birşey yazıyordu. Bu sefer diğeriyle aynı değildi. Bir yer ismi yazıyordu.
"Okulun terasında 2. tenefüs arasında seni bekliyor olacağım" yazıyordu. Hiçbir şey anlamıyordum kim bana neden böyle birşey yazıyordu? Gidip gitmemekte karar verdim çünkü Joe'nun bunu öğrenmesini istemiyordum çünkü onu kaybetmek istemiyordum. Bu duruma bir son vermeliydim ve terasa çıkmaya karar verdim. Ders zili çaldı. Dersi dinleyemedim. Sonunda zil çalmıştı. Biraz bekledim ve Joe sınıftan çıktı. Ashley yanıma geldi. " Bugün benim için büyük bir gün çünkü içimden bir ses bugün sen gerçekleri öğreneceksin gibime geliyor." dedi.
- Ne demek istiyordun Ashley.
- O kadarını söyleyemem Demi. ( bunu der demez gitti)
Elimde o kağıt terasa gittim ve birde ne göreyim. Elimdeki kağıtı farketmeden yere düşürdüm...
Gördüklerime inanamıyordum. Ashley'e sarılan Joe mu yoksa başkası mıydı? Joe beni görmeden Kapının arkasına saklandım.
Olay şöyle oluyordu. Joe Ashley'e sarıldıktan sonra şunları söylüyordu.
- Bu böyle olmuyor sevgilim. En yakın zamanda onunla konuşacağım.
- Ne zaman Joe. Bir yıl oldu. Ama onunla hiç konuşmadın.
( Tanrım inanmıyorum Joe beni nasıl aldatırdı.)
- En yakın zamanda sevgilim.
- Ya o kızdan bugün ayrılırsın ya da beni unutursun Joe. Yeter artık o kızın gölgesinde olmaktan çok sıkıldım.
-Sana söz veriyorum bugün ayrılacağım. ( Sarılırlar)
Buna daha fazla dayanamadım ve koşarak okuldan dışarı çıktım. Sadece ağlıyordum. Bu nasıl olurdu anlamıyordum. Joe'dan nefret ediyorum. Ama onu çok seviyorum. Ondan nasıl uzak duracaktım ben şimdi. Peki ya o kağıtlar. Tanrım ne kadar aptalmışım. Herşey bir yana ben onu gerçekten çok sevdim. Kendimi tam bir aptal gibi hissediyorum. Telefonum çaldı arayan Joe'ydu. Telefonu açamazdım hem kendimi kırar hem de Joe'yu kırardım. Buna dayanamazdım. Okul dışında bir banka oturdum. Joe sürekli arıyordu. En sonunda telefonu kapattım. Yanıma benim yaşımda bir genç oturdu. Bana Selam dedi.
- selam
-Sende mi okuldan kaçtın.
-Evet yoksa sende mi?
- Evet sevgilim beni aldatmış düşünebiliyor musun?
- Tanrım inanmıyorum seninde mi?
-Yoksa seninde mi?
- Evet hemde onu o kadar çok seviyorken.
-Seni gerçekten çok iyi anlıyorum. Bu arada benim adım Jack.
-Tanıştığıma memnun oldum Jack benim adım da Demi.
- Çok güzel ismin var.
-Teşekkür ederim seninde öyle :D Ah artık gitmeliyim. Tekrardan tanıştığıma memnun oldum görüşürüz.
-Görüşürüz.
Ben gittikten hemen sonra telefon ile birisini aradı ama ben yoluma devam ettim telefon görüşmesi şöyleymiş.
- Bu iş tamamdır. Kız çok saf onu hemen kendime aşık ederim ama sende elindekine dikkat et.
- Aferin Jack çok iyi iş başardın.
-Bunun karşılığını almak isterim Ashley...
Okul bittikten yarım saat sonra okula gittim. Sınıfa gittim ama eşyaları mı göremedim. Kim almış olabilirdi hiçbir fikrim yoktu. Eve gittim ve kapıyı Joe açtı.
- Senin ne işin var burada?
- Seni merak ettim, okulu kırdın ve telefonlarımı açmadın. Ne oluyor Demi?
- Sen daha iyi bilirsin Joe.
-Hiçbirşey anlamıyorum.
-Nasıl bu kadar yüzsüz olabiliyorsun anlamıyorum. Şimdi buradan git lütfen.
-Ama...
-Joe buradan hemen git. Bitti. Anlıyor musun bitti!
-Gidiyorum ama konuşmalıyız Demi. Sinirin yatışınca beni ara lütfen.
Kapıyı kapattım ve koşarak odama çıktım. Annem kapıyı çaldı.
- Ne oluyor Demi?
- Hiçbirşey anne!-Bunu söyleyen benim kızım mı anlamıyorum. Konuşmak istersen aşağıda olacağım.
(Kapıyı açtım ve sarıldım)
-İyiki varsın anne. Seni çok seviyorum.
-Bende seni kızım.
Annem aşağı indi bende interneti açtım. Twitterime baktım. Takip edenlerimi açtım. Bugün tanıştığım çocuk beni takip ediyordu. Bende onu takip etmeye başladım . Bana selam yazdı. Bende onun duvarına selam yazdım. Zamanın nasıl geçtiğini anlamamıştım. 3 saat geçmiş. Bu süre içinde Joe kafamdan tamamen gitmişti. İçimde birşey vardı. Yoksa bu çocuğa aşık mı oluyordum?...