Eşyaların hepsini topladık. Eşyalar yeni evimize götürüldü. Daha eve hiç gitmemiştim. Joe evi internetten tutmuştu. Araba ile eve doğru yola çıkmıştık. Çocukların ikisi de mutsuz gözüküyordu. “ Ne oldu çocuklar?” diye sordum. İlk olarak söze Katy başladı. “ Ben eski evimizi seviyordum. Hem bütün arkadaşlarım orada oturuyor.” Dedi. Edward’da onayladı. Onları anlıyordum ama onların iyiliği için bu karar en doğrusuydu. Hiçbir şey diyemedim. .Sadece gülümsedim. Yolculuğuma devam ettik. Bir saat kadar süren yolculuktan sonra varmıştık. Arabadan indiğimiz an şok olmuştum. Sanki burada asırlardır kimse oturmuyordu. Çevreme bakınırken yan tarafta ağacın arkasından bize bakan yaşlı bir teyze gördüm. Benim ona baktığımı görünce hemen oradan ayrıldı. Çok garipti. Bir adam geldi ve Joe’ya anahtarı teslim etti. Anahtar ile kapıyı açtı. İçerisi çok daha güzel ve temizdi. Tek tek tüm odaları gezdim. Bana göre fazlasıyla ürkünçtü. Odalar kocaman ve çoğu yer boştu. Tüm iki katı gezdim sıra tavan arasıydı. Merdivenleri çıktım ve kapıyı açmaya çalıştım. Açılmıyordu. Joe’ya sordum ama oda bilmiyordu. Baya zorladım ama açılmadı. Acaba içinde bir şey mi vardı? En sonunda pes etmiştim. Çocukların ikisi de odasına gitmiş eşyalarını yerleştiriyorlardı. Akşam olmuştu. Yemeği hazırlayıp herksi çağırdım. Güzel bir yemekten sonra yatak odasına gidip kıyafetlerimi dizdim. Daha sonra aşağı inip bulaşıkları yıkadım. Salona gittiğimde Joe mobilyaları yerleştirmiş, televizyonu kurmuştu. Bugün çoğu işi hallettik sayılır. Bugün çok yorulmuştuk ve erken yattık. Sabah Katy’nin çığlığı ile uyandık. Koşarak odasına gittik. Katy yatağına çıkmış avazı çıktığı kadar bağırıyordu. Ne olduğuna anlam veremiyordu. Şoka girmişti. Konuşmuyordu. Joe onu kucağına aldığı gibi salona götürdü. Biraz sakinleştikten sonra içmesi için su getirdim. “Yaratık, yatağımın altındaydı” dedi. Yaratık mı? Hayal görmüş olmalı. Katy hayal gördüğünü itiraz ediyordu. Gölgedir diyorum ama gözleriyle gördüğünü söylüyordu. En sonunda doktora götürmeye karar verdim. Katy doktora gitmek istemiyordu. İkan etmeye çalıştım ama beceremedim. En sonunda pes ettim . Akşam olmuştu ama hala Katy kendi yatağında yatmamıştı. Herkesin uykusu gelmişti. Akşam Katy bizim yanımızda yattı. Geceleri uykusunda sayıklayıp durdu. “ Lütfen beni bırakın” diyordu. Terliyordu. Tüm gün boyunca hiç uyuyamadım. Sabah olmuştu. Uyandığımda herkes kalmıştı. Saate baktım, öğlen olmuştu. Nasıl bu kadar çok uyuyabildim anlamadım. Çocuklar okula gitmişlerdi. Joe’da işe…
Bahçeye gittim. Yaşlı kadın ile karşılaştım. Kadın biraz bana baktıktan sonra tam arkasını dönüp gidiyordu ki durmasını söyledim. Onunla konuşmama gerekiyordu. Yanıma geldi ve bana sadece bir şey dedi. Sonra gitti. Bana “ Buraya taşınmakla büyük hata yaptınız” dedi.
Kadın buraya gelmek ile hata yaptınız derken ne demek istemişti acaba? Burası nasıl bir yer? Açılmayan odada ne var? Telefonum çaldı. Arayan Joe’ydu.
- Bitanem nasılsın?
- İyiyim aşkım sen nasılsın?
- Bende iyiyim. Demi hazırlan bugün Jamie Bey bizi kızının doğum günü partisine davet etti.
- Tamam aşkım.
Jamie Bey o akşam bize misafir olarak gelen adam. Eşi Julie Hanım. Kızı Ally için hediye almam lazımdı. Günlük kıyafetlerimden birini giyip çarşıya bir mağazaya gittim. Gözüme bir kıyafet çarptı. Ally’e yakışacağını düşünüyorum. Sarışın olduğundan dolayı çoğu rengin yakışacağını düşünüyorum. Ama ben mavi gözlü olduğundan mavi renk elbisenin daha çok yakışacağını düşündüm. Üstü etek bölümüne göre daha sade. Altları tül tül ve kabarık. Her zaman küçükken böyle bir elbise giymek istemiştim. Elbiseyi aldıktan sonra mağazada çıktım. Eve gittiğimde Edward ve Katy okuldan dönmüştü. Katy gün geçtikçe daha iyi oluyordu. Edward “ Ne aldın anne?” dedi. “ Ally’nin doğum günüymüş ona hediye aldım. Hadi hazırlanın birazdan gideceğiz” dedim. “ Ne! Ally’nin doğum günü birazdan ve bana bunu şimdi mi söylüyorsunuz? “ dedi. “ Merak etme Edward sen her halinle çok güzelsin” dedim. Gülümsedi ve koşarak odasına gitti. Katy çok daha sakindi .O da odansa giyinmek için gitti. Aradan iki saat geçmişti ama Edward hala tam olarak hazır değildi. “ Hadi oğlum geç kalıyoruz” dedim. “ Tamam anne” dedi. Sonunda yanımıza geldi. Gözlerim dolmuştu. Oğlum büyümüş de takım elbiseler giymiş. Çok yakışıklı olmuştu. Arabaya bindik ve partinin yapılacağı yere gittik. Bir mekanı tutmuşlardı. İçeri girdiğimizde Jamie ve Julie bizi karşıladı. Ally hemen yanımıza geldi ve Edward ile beraber arkadaşlarının yanına gittiler. Katy’de benim yanımda duruyordu. Saatler saatleri kovaladı. Aradan bir saat geçmişti ve mekan tıklım tıklım olmuştu. Konuşma yapmak üzere Jamie Bey mikrofonu eline aldı. hoş geldiniz ve birkaç benzer söz söyledikten sonra kızının yanına gitti. “ İyi ki doğdun prenses. Bu dansı bana lütfeder misin?” dedi. Ally heyecanlandı. Kabul ettikten sonra herkes baba kızın dansını seyretti. Babası tam Ally’nin elini bıraktı yerine gidiyordu ki Edward’dın Ally’nin yanına gittiğini gördüm. Sanırım dans teklifi edecekti. Birden bir çocuk Ally’nin yanında belirdi ve dans etmeye başladılar. Edward sinirlendi. Yanıma çağırdım ama gelmedi. Mikrofonu eline aldı.
“ Bu şarkı arkadaşım Ally ‘e…”
Şarkıyı söylemeye başladı. Cesareti beni duygulandırmıştı. Oğlum artık büyüyordu. Ally dans etmeyi bırakmıştı. Edward başını biraz eğip gülüyordu. Eski neşesi geri gelmişti. Şarkı bittiğinde yeniden dans şarkısı çaldı. Ally koşarak Edward’ın yanına gitti. Söylediklerini duyamıyordum ama önemli değildi. Joe beni dansa kaldırdı. Katy’de kendi yaşıtı birisi ile oyuna daldı. Edward ile Katy’de dans ediyordu. Edward’ın bir daha üzülmesini istemiyorum. İnşallah bu sefer daha huzurlu olur.
