31.Bölüm

206 7 0
                                    

Joe beni tutmaya devam ettikçe daha da sinirleniyordum. Nasıl bu kadar soğuk kanlı davranabilirdi. Aklından ne geçiriyordu. Oğlumuz derin bir çukurdan atlamış ama o hiçbir şey yapmıyordu. Bildiği bir şey mı vardı? Edward’ım öldü mü? Yardım edecek kimse yok mu? Göz yaşlarım sıralı bir şekilde gözlerimden akıyordu. Evin sahibi yaşlı adam büyük bir gülümsemeyle yanımıza geldi. “ Sakin olun hiçbir şey yok.” Dedi. Bu durumda nasıl sakin olmamı bekliyordu. Benim oğlum bu çukurdan atlamıştı ve küçük bir çukur değil. Hatta çukur bide değildi. Adam “ Sadece bekleyin ve görün” dedi. Tam adamın deli olduğunu düşünmeye başlamıştım ki Edward’ın çığlıklarını duydum. Edward’ın sesi Daha da yakınlaşmaya başladı. Ne demekti bu şimdi. Birden Edward zıplayan bir cisim gibi çukurdan yukarı uçtu ve yere düştü. Edward ölmedi .O yaşıyor. Koşarak ona sarıldım. Canı acımışa benziyordu. “ Neden böyle bir şey yaptın Edward?” diyebildim sadece. Bu nasıl olmuştu hiç aklım almıyor. Edward’ın yere düşmesi gerektiği halde yukarı doğru çıktı. Adam gülmeye devam ediyordu. Eve gittiğinde bizlere her şeyi anlattı.

  İki yıl önce adamın Alice adında bir eşi ölmüş. Bu olaydan sonra adam ve oğlu tek kalmış. Çocuk on yaşındaymış ve  babasının bu çaresiz halini gördükçe ruh hali değişmiş. İçine kapanık bir çocuk olmuş. Adam buna hiçbir şey dememiş. Susmuş ve oğlunun halini hatırını bile sormamış. Çocuk bir gün bu duruma daha fazla dayanamamış ve Edward’ın atladığı çukurdan atlamış. Aslında uçurumdan. Adam karısından sonra oğlunun ölümünü kaldıramamış. O uçurumu gördükçe üzüntüsü her geçen gün artıyormuş. Daha başka ailelerin canı yanmasın diye yıllarca biriktirdiği parayla güç sahası almış. Bu saha bir insanı yukarı doğru itiyor. Buda Edward’ın düşmemesini açıklıyor. Adama ne desem az kalır. Onun sayesinde Edward’ım hayatta. Edward benim halimi gördükçe biraz pişman olmuşa benziyor. Joe bu durumu bildiği için o kadar soğuk kanlı davranmış. Gece boyunca hiç uyuyamadım. Sabah bir adam geldi ve istekleri getirdi. Benzini arabaya doldurduktan sonra yaşlı adamla vedalaştık. Defalarca teşekkür ettim. Daha sonra mutlaka uğrayacağımızı söyledim. Telefon numaralarımızı verdik. Bir sıkıntısı olduğunda hemen aramasını söyledik. Oradan ayrıldığımızda Edward için daha fazla endişelenmeye başladım. Adamın anlattıkları bu duruma çok yakındı. Adamın çocuğu annesinin ölümünden sonra babasının davranışları yüzünden atlamış ve benim Edward’ım olaylardan etkilenip atlamaya kalkıştı. Bu durum benim daha fazla tedbir almam gerektiğini öğretti. Aldığım her nefeste onların yaşaması için elimden geleni yapacağımız. Birkaç saat süren yolculuğumuz sonucunda varmıştık. Annemleri görünce biraz olsun sakinleşmiştim. Hepsine sarıldım. Üvey annem ile babamı o kadar çok özlemişim ki onları görmek bana gerçekten çok iyi geldi. Uzun uzun muhabbet ettik. Kapıda Niall belirdi. Onu görmeyeli o kadar çok zaman oldu ki ne yapacağımı bilmiyordum. En son düğünümde gördüm. Niall muhteşem gülümsemesiyle bana baktı. “Hoş geldin Demi.” Dedi. “ Hoş bulduk Niall, seni gördüğüme hem sevindim hem de şaşırdım doğrusu.” Salondaki herkes kahkaha attı. Daha fazla dayanamadım ve Niall’e sarıldım. Edward koşarak odadan çıktı. Mutluluğum saniyesinde bozuldu. Koşarak peşinden gittim.

-         Edward neyin var anlamıyorum?

-         Görüyorum da artık babamı da sevmiyorsun anne!

-         Olur mu hiç öyle şey?

-         Adam ile sarıldın, gördüm.

-         Edward artık yeter! O sadece dostça bir sarılmaydı. Ben hepinizi çok seviyorum.

-         Bilmiyorum anne artık hiçbir şeyden emin değilim.

-         Peki sana bunu düşündüren nedir?

JEMİ AŞKIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin