Gözlerimi açtığımda sabah olmuştu. Sanırım uzun bir süre Edward ile uyuyakalmışız. Edward’ı uyandırmamak için yavaş bir şekilde hareket ediyordum. Ayağa kalktım ve üstünü örttüm. Mutfağa gittiğimde Joe masaya oturmuş düşünüyordu. Beni gördü. “ Günaydın aşkım” dedi. “ Günaydın aşkım” dedim ve yanına gittim. “ Ne düşünüyorsun Joe? “ dedim. “ Edward’ı” dedi. Bu olayı neden bu kadar düşündüğünü anlamıyorum. “ Burada kalmasını istemiyor musun?” dedim. “ Hayır sadece yaptığımızın iyi olduğunu biliyorum ama çocuk hakkında hiçbir şey bilmiyoruz.” Dedi. “ Ben biliyorum. Çok iyi kalpli ve aile sevgisine ihtiyaç duyduğunu biliyorum.” Dedim. Kapı aralığından Edward’ı duydum. Üzülmüşe benziyordu. İçim parçalanmıştı. Söylediklerimizi mi duymuştu? Yavrum nasılda üzülmüştür. “ Edward buraya gel canım” dedim. Edward yavaş adımlarla buraya doğru geliyordu. Bana değil Joe’nun gözlerine bakıyordu. “ Düzeninizi bozmak istememiştim. Özür diliyorum. Biliyorum daha çok küçüğüm ama kendime bakabilirim.” Dedi. Ağlamaya başladım. Edward arkasını dönmüş gidiyordu. Tam dur gitme diyecektim ki Joe dedi. “ Gitme Edward. Sen bizi yanlış anladın. Aslında söylemeye çalıştığım seni evlatlık edinmek.” Dedi. İnanmıyorum. Joe neden bunu söylemedi. Sanki dünyalar benim oldu. “ Joe bunu ne zaman düşündün?” dedim. “ Dün, siz uyuduğunuz zaman bilgisayardan biraz araştırma yaptım ve Edward’ı evlatlık edinmek için hiçbir engelimiz yokmuş.” Dedi. Koşarak Joe’ya sarıldım. Edward bize bakıyordu. Ona baktım ve kollarımı ona doğru açtım. Koşarak bana sarıldı ve onu etrafımda döndürdüm. “Sanırım ailemizin sayısı artıyor” dedim. Hepimiz gülmeye başladık. Hazırlandıktan sonra Edward’ın kaçtığı yurda gittik. Bu insanları hiç sevmiyordum çünkü çocukları dövüyorlardı ama Edward’ı evlatlık edinmek için buraya gelmeye mecburduk. Girdiğimizde hemen Edward’ın yanına gittiler. Aslında sevinmiş gibi yapıyorlar ama kızgın oldukları çok belliydi. Onların eline asla Edward’dı vermem. Joe içeri girdi ve konuştu. Ben içeri girmedim. Edward’ı yanımdan hiç ayırmıyordum. Beraber dışarıda duruyorduk. Daha sonra imza için yanıma geldiler. İmzamı attıktan yarım saat sonra yasal işlemler bitmiş bulundu. Sonra evimize gittik. Eve gider gitmez yemek hazırladım. Joe ile Edward’da televizyon izliyorlardı.
1 GÜN SONRA AKŞAMÜZERİ….
Edward televizyondan çizgifilm izliyordu. Bizde mutfakta pasta süslüyorduk. Joe pastanın ucundan aldı ve ağzına götürdü. “ Joe yapma” dedim. Sonra dayanamadım pastanın ucundan aldım ve Joe’nun burnuna sürdüm. Çok komikti gülmekten öldüm. Sonra kapı açıldı ve Edward girdi. Bize bakıyordu. Bir süre baktım ve sonra sessizliği Joe bozdu. Joe pastayı aldı. Edward’ın yanına gitti ve eğildi. “ Ailemize hoş geldin Edward” dedi. Edward’a sarıldım. Pastanın üstünde Hoş geldin Edward yazıyordu ama Edward okuma yazma bilmiyordu. Birlikte içeri gittik. Pastayı kestik ve yedik. Birkaç saat sonra Edward ve Joe kanepede uyuyakalmışlar. Onları böyle görmek beni çok mutlu ediyor.
Nasıl?