(Bölümler kaldırılmadan düzenlenecek ❣️)
Mela ve Çamer iki ayrı kutup. İkiside Karadeniz gibi hırçın. İkiside karadeniz gibi çok güzel. Mela Annesi ve anneannesi ile Karadeniz'de yaşayan köklü ailelerden birinin kızı. Çamer üç erkek kardeşlerden en...
Çamer bir eli ile masa da ki yüzükleri eline alırken diğer elini cebine sokarken
"O zaman ben senin parmağına bu yüzüğü takarak sen de benim parmağıma " derken Mela'nın şaşkın bakışları altında cebindeki yüzüğü çıkartıp "Bu yüzüğü takarak bir birimize söz vermiş olalım. Konuştuğumuz her konu hakkında. "
Mela bir Çamer'in kendisine bir Çamer'in yüzüne şaşkınlıkla baka kaldı.
Nasıl yani Çamer de parmağına yüzük takacak mıydı şimdi.
Gülümseyerek yüzüğü kendine uzatan Çamer'e şaşkın ördek yavrusu gibi bakan Mela bir anda silkelenerek hızla Çamer'in gülen gözlerine baktı. Benimle dalga mı geçiyor yoksa ciddi mi? diye düşünmekten kendini alamadı. O bu kabul etmediği istemediği kelepçeyi kendi isteği ile mi takacaktı şimdi parmağına.
Düşünmesi Çamer'in kahkahası ile bölünene Mela daha da bir şaşkın halde Çamer'e bakmaya başladıysa da Çamer'in
"Evet Mela'cım bu yüzüğü senin deyimin ile kelepçeyi kendi isteğim ile parmağıma takacağım daha doğrusu bunu senin yapmanı arzu ederim. Ve seninle dalga geçiyorum "
demesiyle hızla toparlanıp eski haline geldi. Normalde böyle bir durumda çemkirmesi gerekirken dalgınca ve sakince
Mela'nın dalgın halini fark eden Çamer ise gözlerinde var olan bam başka bir ifade ile
"Otuz küsur yıllık ömrümde böyle değişik bir söz görmedim Mela. Böyle bir yemeğin arkasından demli çay eşliğinde yüzüklerimizi takalım hadi" diyerek yüzükleri uzattı.
Mela yüzünde engel olamadı bir ifade ile elinde ki ince halkayı inceleyerek elini uzatan Çamer'in ellerini ellerinin içerisine aldı kendisine hayran hayran bakan Çamer'in farkında olmadan. İçinden "Umarım yaşlılığımızda da böyle ellerimiz yan yana olur. Kalplerimiz değil belki ama umarım ellerimiz hiç ayrılmaz." diye düşünmekten umut etmekten kendini geri alamadı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
O sırada farkında olmadan aşık olduğu adamın ellerini inceleyen genç kız ne zarif eller demekten geri kalmadı. Tabii içinden..
Bir an bakışlarını Çamer'e kaldırınca onun kendisine anlamlandıramadığı bir şekilde bakmasına anlam veremeyerek bakışlarını kaçırırken
" Dediğin gibi değişik bir söz oldu" diyebildi sadece. Nedense bu akşam nutku tutulmuştu boğazı düğüm düğüm olmuştu. Ağlasa belki rahatlardı. Delicesine sevdiği aşkın ne demek olduğunu kavradığından beri aşık olduğu adam şimdi karşısında oturuyordu. Kendisine aşık değildi belki yada onun hissettiği hislerin yüzde birini bile hissetmiyordu ama nedense karşısında böyle olması bile içindeki o hissin iyice artmasına sebep olmuştu. Seviyordu bu adamı işte daha ötesi berisi yoktu onun için. Bir ömürde sevecekti işte.
