Bölüm 35

11.1K 595 4
                                    


Çamer büyük bi kaç adımda valizinin başında duran Mela'nın yanına gelmesi ile yerinde kalıveren Mela kocaman gözler ile genç adama bakakaldı. Bu adamın etkisi ile nasıl kala kalıyordu öyle.

"Sen Mela. " dedi Çamer.

"Üzerini değiştiriyorsun ve sonra seninle ciddi ciddi konuşuyoruz. " diyen Çamer'e dilini tutamayarak

" En son bizde kaldığın gibi mi " demesi üzerine gözleri koyulaşan Çamer

"Daha fazlası Mela. Daha fazlası. Üzerini giyin artık " Çamer'in ses tonu ile içerisinde ki korku ile birlikte var olan hisse anlam veremeyen Mela koşarak banyoya gitti.

Arkasından "Ne çocuk ama.. Böyle çocuk mu olur" diye mırıldanan Çamer bırakarak.

Şimdi yine yeniden ne konuşacaklardı. Aralarında ki ilişki temcit pilavı mıydı?


       Mela  oflaya puflaya üzerini değiştirdikten sonra dışarı çıkmak için hareket haline geçse de konuşacaklarının korkusundan çıkmak istemiyor çekinik bir şekilde bir ileri iki geri yürüyüp duruyordu. En sonunda Çamer'i kızdırmanın gereği olmadığını düşünerek başını dışarı uzattı.       

         Yatağın üzerine oturan adama bakarken az önce ki  çekingenliğinden sıyrılıp aklına dolanların siniri ile çıktı banyodan dışarıya.

"Sen benim yatağımın üzerinde  ne oturuyorsun oturacak başka yer mi yok! Kalksana .." diyerek şaşkınlığa uğramış adamı o şaşkınlık anı ile yatağın üzerinden kaldırdı.

Şaşkınlığı hızla üzerinden atan adamın yüzünde oluşan yamuk gülümseme ile kendini gelecek olan absürt cümleye hazırlayan Mela

"Neden sıkıntı yaptın ki Mela. Yakın bir tarihte aynı yatağı paylaşacağız nasıl olsa.."  deyip ardından ileride ki koltuğa oturan adamın ardından önce şaşkınca baksa da hemen kendini toparlayıp hızla sertçe ayağını yere vurarak

"Sen ne utanamaz bir adam oldun. Ayıp.  Yaşından başından utan!." deyip hızla Çamer'e doğru nokta atışı yaptı.

Yüzü bozulan Çamer ise Mela'dan geri kalmayarak

"Ayıbın nerde olduğunu söylememe gerek yok sanrım Mela. Günü gelince görürsün zaten. Olacak olanı söylüyorum."

Eskiden olsa Çamer'in bu söyledikleri ile iki dakika da sekte i kalpten gidecek olan Mela şimdi düşündükleri ile Çamer'i sadece rol yapan oyuncu bir çapkın olarak görüyordu ki bu daha çok eski Çamer'İ özlemesine ve bu Çamer'den git gide soğumasına sebep oluyordu.

Çamer'in her ne kadar söyledikleri ile utansa da dilini içeride tutamayıp içinden gelni olduğu gibi söyledi.

"Ayıp diyeceğim de şu sıralar seni terk etmiş o anlaşılan. Şimdi sen sağ elini kaldır sonra da onu yala. Sen anca avucunu yalarsın Çamer efendi. Ah şu mecburiyetim olmasa geçiniz evlenmeyi İzmir de bir dakika dahi durmazdım." diyen Mela ile Çamer ilk defa onu bu ses tonu ve bu bakış ile görmüş bu kızıl cadıyı lise de peşinden ayrılmayan diğer sınıftaki çocuğa isyan edip peşinden gelmemesini isterken buna benzer bakış ve ses tonu içerisinde görüp duymuştu.

Hızla Mela'ya yaklaşıp aralarında bir adımdan az mesafe kalıncaya dek yaklaşıp

"Sorun ne Mela" diye sormaktan kendini geri alamadı.  Tamam iki hafta boyunca aramamış aramalarına geri dönmemişti ama o sürede emin olması gereken şeyler vardı ve gördüğü nadide ve güzel örnek ile  emin olarak Mela'ya geri dönmüştü.   

Mela'dan cevap almadan

"Seninle iki hafta boyunca iletişime geçmemem ise sorun netleşmesi gerekn şeyler vardı ve netleşir netleşmez sana geldim."

SANA GELDİM ... Ah ne harika bir cümleydi bu böyle tabii zamanında dürüstçe olsaydı. Şimdi basit iki kelimenin birleşiminden başka bir şey ifade etmiyordu Mela için.

"Geç kaldın" diye mırıldansa da Çamer bir defa Mela'yı duymuştu ve engel olamadığı  sen tonu ile

"Neye geç kaldım Mela ben hep buradaydım. Orada olduğumun bilinci ile sana geldim diyorum." dese de Mela aklına üşüşenlerin doğru olmadığına inanmak isteyerek elini kaldırdı.

"Çocuklar beni bekler Pamukkale'ye gidecektik. Haber vereyim beklemesinler."

"İsabet olur. Birlikte gezeriz." diyen Çamer'in ses tonu hafice yumuşamış olsa da hala sertliğini bir nebze koruyordu.

"Bak hala ne diyor ya " diyen Mela'nın sesi kınar gibiydi. Mırıltısını Çamer'in duymasını hiç umursamıyordu. Bahar ile konuşup telefonu kapattıktan sonra kendisini gözünü kırpmadan izleyen Çamer'e dönüp kısaca

"Eee ne yapıyoruz." dedi. Biliyordu ki Çıkalım konuşalım diyecekti Çamer.

Düşündüğü gibi söyleyen Çamer ile

"Aramızdaki ilişki mi temcit pilavımı belli değil" diye tekrar mırıldandı ama amacı artık isyanını duyurup karşısında ki adamı da kendisi gibi sinir etmekti ki

"Ne dedin sen " diyerek sertçe kendine dönen Çamer'e

"Bir şey demedim say. Hadi konuşalım yine yeniden " diyerek arkasında Çamer'i bırakarak odadan dışarı çıktı..

Bu gün itibari ile hayatlarında olacak değişimin farkında olmayarak..

Ben geldimm. Böyle kısacık bir bölüm ile. Bayram hazırlığı iş başvurusu değerlendirmeleri derken yazamamıştım ama tekrardan düzenli olarak yazabilirim umarım. Okuyan 1 kişi bile olsa bitirmeden yazmaktan  vaz geçmek yok! ;D :)


 

SEVDALUK - TAMAMLANDI ♡Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin