Gece hızla ilerlemiş Çamer Mela ile konuşmak ister gibi olsa da sükunetini korudu. İşte Çamer'i gözlemleyen Mela bunun üzerine oturduğu yerde iyice bilenerek gece sonunda yapacağından zerre gram pişmanlık duymayacağına emin oldu. Gece bitmek üzere iken gizlice gittiği yemek esnasında gördüğü kadının masalarına doğru geldiğini görmesi üzerine hızla yerinden kalkarak ufak çantasını eline aldı. Ağabeysinin nereye diye sorması üzerine sessizce lavabo diyerek ilerledi. Öküz Çamer gelen genç kadına bakmaktan kalktığını bile fark etmemişti.
Hızla çıkışa doğru ilerken bir yandan da Ömer'in numarasını bulup aradı. E öyle muameleye böyle tavır gerekirdi demi ama..
Arkadaşlarının yerleştiği araba hızla istikametine doğru ilerlerken Mela sessizce olacakları düşünüyordu. Ağabeysine arabaya yerleşir yerleşmez mesaj çekmiş uygun bir dil ile acil çıkması gerektiğini telaş etmemesi gerektiğini ama böyle olması gerektiğini söylemiş bir de üzerine olayın Çamer ile alakası olmadığını söyleyerek okların Çamer'e yönelmesine engel olmuştu. Elbette o oklar Çamer'in gönlüne bir bir saplanacaktı ama ağabeysi tarafından değil bizatihi kendisi tarafından.
Çamer'i çok ama çok seviyordu Mela. Onunla aynı hayatı tam olarak paylaşmayacak olsalar bile bu kadarı Mela'yı çok mutlu ediyordu. En azından bir kaç gün öncesine kadar böyle düşünüyordu. Öncesinde içerisinde bu var olan hislere çok kızmış onu böyle sevmesinin doğru olmayacağını düşünmüş ama sonra o masum sevgisine yenik düşmüş ve kendinin bildi bileli kalbini ömrünü elleri ile haberi olmasa bile Çamer'e teslim etmişti. Sonra o meşhur acı dolu dört yılı dolu dolu geçirmişti. O orada mutu olsun varlığım ile rahatsız olmasın diye kendi ailesinden bile olabildiğince uzak kalmıştı.
Şimdi mecburi olsalar bile bir yola baş koymuşlardı. Ve artık Mela Çamer'in bu hallerine tahammül etmeyecekti. Uzakken veya nefret dolu iken canı böyle acımıyordu çünkü her şey netti. Ama şimdi böyle gel gitli Çamer'e tahammül etmek istemiyordu. Öyle yamacına kadar yakın gelip sonra böyle çirkin bir şekilde uzaklaşması işte Mela tam olarak buna müsaade etmeyecekti. Madem bu yoldan dönüşleri yoktu o zaman uzak uzak bu yolu yürürlerdi.
Aklına üşüşen düşünceler ile gönlü daralan göğsü sıkışan Mela gözünden akan bir damlayı hızla sildi. Ağlamayacaktı. İlla ağlayacaksa bile şu an değil. Kendi kendine kalınca..
Termal otelin önünde duran arabadan herkes valizlerini alarak inmiş ve herkes kendisine ait olan odaya yerleşmişti bile.
Normal zamanlarda bir araya geldiklerinde Çamer'in dediği veya benzettiği gibi garip çılgınlıkları yoktu. Mesela öyle aşırı gürültülü değişik mekanlara gitmezlerdi. Yada fazla lüksün olduğu tatil merkezlerine gitmekte zevkleri arasında yoktu. Sakin kafe barlara yada küçük köy hayatı ile iç içe tatil etmek daha çok hoşlarına giderdi. Zaten şehir hayatı ve iş hayatı yeterince yoğun ve koşturmacalı geçtiği için böyle bir araya geldiklerinde bir birlerini dinleyecekleri birlikte vakit geçirecekleri yerlerde bir arada olmak istiyorlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEVDALUK - TAMAMLANDI ♡
Romans(Bölümler kaldırılmadan düzenlenecek ❣️) Mela ve Çamer iki ayrı kutup. İkiside Karadeniz gibi hırçın. İkiside karadeniz gibi çok güzel. Mela Annesi ve anneannesi ile Karadeniz'de yaşayan köklü ailelerden birinin kızı. Çamer üç erkek kardeşlerden en...