Bölüm 14

14.7K 751 23
                                    


                     Yüzünde buruk bir tebessüm ile kızına baktı annesi.. Yarın Mela'nın kazancımı olacaktı kaybımı olacaktı bilmiyordu.. İçten içe kazancı olması için dua etti..  

            Kahvaltı sofrasında oturan herkes dört yıl önceki gerginliğe aynı şekilde devam ettiriyordu. Mela şu bir kaç günü onlarla geçirmemiş olsa  bütün aile bireylerini yeni görüyor olsa derdi ki bu aile dört yıldır böyle gergin mi? Ama biliyordu ki konuşulacak önemli bir mesele vardı ki herkes yine yeniden böyle ekşimiş limon gibi olmuştu. Herkes sessiz kahvaltısını yaparken Mela göz ucuyla Çamer'e baktı.  Birileri dört yıl sonra karşısına geçip oturup kahvaltı yapacaksın dese oturur karnı ağrıyana kadar güler sonra hıçkırarak ağlardı. Ama şimdi oturmuş kahvaltı yapıyorlardı aynı masada. Mela kendinden emindi ki bu masada oturup kahvaltı yapıyorsa var olan büyükleri yüzündendi. Yoksa Çamer'i her gördüğünde geçmişe şöyle bir uğrayıp geliyordu. Aslında biliyordu Mela kimse aşk yüzünden ölmemişti. Kendi de ölmezdi ya.. En fazla sürünürdü işte.. Şimdi ailesi Çamer'in evleneceğini söylese önce yine çok üzülür sonra kendini toplar Çamerciğinin pek sevgili eşi ile aynı masada otururdu. Yook canım o kadar da uzun boylu değildi öldürmeyen acı elbette güçlendirirdi ama o kadar da uzun boylu değildi canım.

Kahvaltıları bitmiş masayı toplarken akşamı düşündü Mela. Çıkışta Bahar ile eve geçmek istemiş ama pek sevgili ailesi yine yeniden Çamer ile ayrı gitmelerine izin vermemiş birlikte gitmelerini istemişlerdi. Çıkışta aynı sorularla bir sefer daha karşılaşmak zorunda kalmışlardı. Gerçi zorunda olan kendisiydi. Çamer gülümseyerek

"Sorularınıza şuan cevap veremiyoruz arkadaşlar. Böyle bir durum olursa zaten sizin haberiniz olur" demiş sonra da kendi elini tutarak arabaya binmesine yardımcı olmuştu. Arabaya binip biraz hareket ettikten  sonra Mela neden böyle bir cevap verdiğini sormuş olsa da Çamer böyle bir durumda başka cevap veremezdim deyip geçiştirmeye çalışmış Mela ise artan sinir hali ile bunun kendi hayatı olduğu onunla nişanlama veya benzeri bir duruma girmek istemediğini bu saçmalığın niye böyle dillendirildiğini söyleyerek açmış ağzını kapamış gözünü uzunca Çamer'e bağırmıştı. Ama Çamer önce bozulan yüz ifadesi ardından tamamen ifadesizleşen yüzü ile hiç bir cevap vermemiş Mela'nın dairesinin önüne gelince sadece kabaca "in" demiş Mela inince de gaza basıp gitmişti.

Annesinin koluna dokunması ile daldığı düşüncelerinden çıktı Mela. Bu yaşadığı bir kaç günlük Çamer çekişmesinden Bahar hariç kimsenin haberi yoktu. Olmasaydı da daha iyi olacaktı.

Dedelerinin seslenmesi ile bütün aile bireyleri Çamer'in abisinin evinin büyük salonunda toplandı. Dedeleri

"Dün akşam içun hepiza afferun uşaklarum alnımuzu aku ila geçirduk geceyu."

Herkesin olumlu mırıldanması ile  dedeleri gözlerini Mela'ya çevirerek

"Sağada afferun kizum sözumuzu dinlemuşun."

Mela gözlerin devirmemek için kendini zor tutarak "Sizin istekleriniz bizim için önemli dedecim. Her ne kadar sebebini bazen anlamasak ta" deyiverdi. Bazen çenesini tutamıyordu. Ve bu zaten hoşuna gitmiyor da değildi. Dedeleri yüzünde yamuk bir gülümseme ile

"Sebebunu şimdu anlatacağum kinalu kizum . İstedum ki Münevver seğinla evvelında konuşa. Amma hap birlukta konumamuz daha eyi olacadır. Vaziyatun ciddiluğunu abilerun anlatur sağa."

Mela korkmuştu dedesi ciddi vaziyet deyince. Birinin hastalığımı vardı. Yoksa şirketle alakalı bir durum mu vardı. Sahiden bütün aile böyle bir araya geldiyse cidden sıkıntılı büyük sıkıntılı bir durum vardı. Hızla anneannesine dönüp ellerini tutup

SEVDALUK - TAMAMLANDI ♡Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin